30- Zor

21.8K 2K 943
                                    

Selamün aleyküm yavrular, önceki bölüme bir göz gezdirin isterseniz unutmuş olabilirsiniz.

Bekliyordum...

Karın kaslarım kasılırken, dirseklerimi tekrar büktüm ve göğsümü yere doğru indirdim.

Sabırsız bir insan değildim, bir şey için gün sayacak bir insan hiç değildim. Yani en azından öyleydim, bir kaç gün önceye kadar.

Affan Saltan beni değiştiriyordu.

Çünkü bir şeyler için gün saymayacak olan bu adamı, dakikaları sayacak seviyeye getirmişti.

Derin bir nefes alırken kendimi tekrar kaldırdım.

"Allah aşkına abi salonun ortasında şınav çekerek ne yapmaya çalışıyorsun?" Özgür üstündeki pembe pijama takımıyla salona girmiş, garip bir şekilde bana bakıyordu. 2 gündür bende kalıyordu. "Dizi filmlerde şöyle sahneleri nasıl seksiymiş gibi gösteriyorlar bir de, ter be o kokar."

"Sessiz ol Özgür." Derken 2 tekrar daha yapmıştım.

Elindeki elmadan bir ısırık alırken kendini koltuğa attı ve beni izlemeye devam etti.

"Ter kokutacaksın burayı ya, aşağıda spor odan yok mu senin orada yapsana."

"Hayır abicim yapamam orada."

"Sebep?" Diye sorarken sorgulayıcı bir bakış vardı yüzünde.

Sebebi beynimin içindeydi ve sanki çıkmamak üzere oraya yerleşmişti.

Bıkkınlıkla ayağa kalkarken. "Sana sessiz ol kafamı karıştırıyorsun dedim. Düşünmeye çalışıyorum şurada." Yorgun bedenimi koltuklardan bir tanesine yerleştirdim.

"Kaç çektin?" Özgür sayılara takıntılı bir kızdı. Tekli sayıların ona uğursuzluk getireceğine inanıyordu. Eğer 97 tane çektim desem 98 yapmamı ister, eğer çok takıntılı bir zamanına geldiyse 100 olmadan bıraktırmazdı.

"Bilmiyorum."

"Tahmin?" Diye sordu merakla.

"Bilmiyorum Özgür 150'den sonra saymayı bıraktım." Kafamı arkaya doğru atıp koltuğa yaslarken, gözlerimi tavana çevirdim.

Affan'la en son yaşadığımız o gergin anın üstünden tam 4 gün geçmişti ve ben o günden beri her ne kadar inkar etmek istesemde dakikaları sayıyordum.

'Dokunma bir müddet bana, sakinleşmem gerekiyor.'

Tam olarak bu cümleyi kurduğundan beri onu bekliyordum.

Sesini en son o gün duymuştum. Bundan önce onu görmediğim o 1 haftadaki sessizliğine bürünmüştü. Hatta bu sefer daha sessizdi, Güngör'le bile iletişime geçmemişti.

"Bir müddet ne demek oluyor Özgür?"

"Hı?"

Tabanı izlemeye devam ederken hala düşünüyordum. "Yani ne kadar zamanı kapsıyor. 1 gün mü 2 gün mü?"

"Yani bilmem, kişiden kişiye çok değişir herhalde. Kimisi için 1 haftadır kimisi için 1 ay-"

"Sikerim!" Diye ağzımın içinden tıslarken olduğum yerden hızlıca doğrulup sonuna kadar açtığım gözlerle Özgür'e baktım. "1 ay ne?"

"Ay!" Ani tepkimden dolayı irkilmiş ve şaşırmıştı. "Abi ne biliyim ya, sordun söyledim. Değişir diyorum sana. Mesela aldığın şeyi kasada ödemek için cüzdanını çıkarırken kasiyere bir müddet bekleteceğim dersen o müddet en fazla 1-2 dakikayı kapsar. Bir ilişkide kadın geldi sana bir müddet görüşmeyelim dedi diyelim bu da 1 ayı belki de 2 ayı kapsar."

ZİKO (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin