38- Sönen Sigaralar

28.2K 1.7K 1.1K
                                    

Uzun bir bölüm oldu, keyifle okuyun yavrular.

"Konuşun artık."

Sert bir şekilde konuştuğumda, son 5 dakikadır salonda çıkan tek sesin bu olması herkesin irkilmesini sağlamıştı.

Güngör ve Özgür yan yana ama aralarına koydukları küçük mesafeyle tam karşımdaki koltukta diken üstünde oturuyorlardı.

Daha geçen gün babaannem geldiğinde de benzer bir durum yaşadığımız için bu ortam yabancı gelmiyordu artık.

Aşağıda Affan'la konuştuktan sonra beni oturup sakince konuşmaya ikna etmişti. Aslında sinirimin yatışmasını beklemem gerekiyordu ama Özgür'ün durumunu düşününce kendimi zorlayarak tamam demiştim.

Benim cadının az önceki havası sönmüş, ikisi de gözlerime bakmaktan kaçınıyorlardı, aynı konuşmaktan kaçındıkları gibi.

Hala susmaya devam etmeleri sinirli tarafımı harekete geçirmek üzereyken, kafamı yan koltukta oturan Affan'a çevirip niye konuşmuyor bunlar? Der gibi salladım kafamı.

Sadece dudaklarını oynatarak "Sesini yumuşat." Dediğinde dilimi yanağımda gezdirdim sakin olmak için.

Onlara döndüm ve olabildiğince düz tutmaya çalıştığım sesimle. "Tamam sakinim, başlayın konuşmaya bakalım." Dedim.

Özgür yandan yandan Güngör'e baktı sadece. Güngör ise dudaklarını aralayıp bir şey diyecek gibi oldu ama hemen sonrasında tekrar kapandı.

Sıkılı dişlerimle tekrar Affan'a döndüğümde, gittikçe artan sinirimi görünce, hemen kaşlarını kaldırdı ve göğsünde birleştirdiği elinle dur der gibi  işaret verip, sakin ol dedi.

Aynı onun yaptığı gibi sadece dudaklarımı oynatarak "Amına koyucam ama artık." Dedim.

Gülecek gibi oldu ama tuttu kendini. Onun bu hali anlık olarak dikkatimi dağıtırken ben de gülecek gibi oldum.

Gerilen dudaklarım beni kendimi getirirken hızlıca önüme döndüm ve "Hadi lan artık!" Diye patladım.

Korkarak aynı anda kafalarını kaldırıp bana baktıklarında birisi "Ziko?" Derken diğeri. "Abi?" Diye konuştu.

"Fazla uzatmayın, kendimi zor tutuyorum zaten." Ön bir uyarı yaptım. "Nasıl oldu bu birden? İsteyerek mi"

"Bilmeyerek abi." Dedikten hemen sonra heyecanla sesini yükseltti. "Ama istiyorum. Onu istiyorum."

"İstiyoruz." Diye Güngör araya girdi.

"Lan siz daha ne zaman birlikte olmaya başladınız da böyle bir şey oldu?" Diye sorarken onlardan bir cevap beklemiyordum, daha çok bir isyan gibiydi. Gerginlikle boynumu ovdum.

"Ziko..." Güngör'ün ciddi ses tonu ona dönmemi sağladı. "Ne desen haklısın, nasıl tepki versen haklısın. Her şey senin tarafından çok hızlı ve ani gelişti. Daha birini kabullenmeden diğerine maruz bıraktık seni. Ama sana yemin ederim bizim içinde durum aynı. Bu yüzden bizde bocaladık zaten, Özgür'le aramızda olanları daha biz tam kavrayamadan bir anda sen öğrendin. Özgür'e olan düşkünlüğünün boyutunu en iyi bilen birisi olarak, bana güvenmemeni de anlıyorum bu yüzden."

"Lan." Derken kaşlarımı çatıp sözünü kestim. "Ne güvenmemsi?" Sinirle güldüm."Geri zekalı sana güvenmeyip, kime gücenicem ben? Hala anlamamışsın asıl sana olan sinirimi."

Karşımda oturan iki aptal söylediklerimle şaşırırken Güngör "Güveniyorsun yani bana?" Diye garipser bir şekilde sorarken, Özgür. "Niye devamlı dövüyorsun o zaman çocuğu?" Diye sordu. Hesap sorar gibi değil, gerçekten merak içeriyordu sesi.

ZİKO (bxb)Where stories live. Discover now