2

142 12 5
                                    

"Neyse hoseok, ben gidiyorum. Şunun yemeğini hazırla sen." Dedi ve yanımdan geçeceği zaman bakışlarını bana yükseltti. Hemen hemen aynı boydaydık. Bu sefer benimle konuştu.

"Ve sen, yemeğini çabuk ye ve odama gel. Üst katta spor salonunun yan tarafında."

Bu adam neden bana anormal davranıyordu? Daha bugün işe başladım ama bana söylemediğini bırakmadı. Şimdi de diyor odama gel.. cidden çıldıracağım.

Bay Kim konuşmasını bitirdikten sonra yanımdan hızlıca geçerek gözden kayboldu. Yanımdan geçerken burnuma sızan ve o tanıdık gelen sert parfüm kokusu burnuma esti.

Bana ucube diyen adam şimdi ayağına kadar gelmemi istiyordu. Kafayı yemiş galiba. Yine de, bana ne söyleyeceğini merak ediyordum. Beni ayağına kadar çağırdığına göre önemli bir şey söyleyecekti. Umarım yani. Ben kendi kendime düşünürken hoseok çoktan yemeğimi hazırlamıştı.

"Al, afiyet olsun." Diyerek gülümseyip tabağı bana uzattı. Elindeki tabağı alarak yanımda duran sandalyeye oturarak yemeğimi yemeğe başladım. Cidden çok acıkmıştım.

Acılı noodle'ı hüpletirken hoseok dirseklerini tezgaha yaslanarak ellerini birleştirip bana baktı, ardından konuştu.

"Mesleğin var mı Jungkook?" Ağzındakini iyice öğüterek ona döndüm.

"Evet, ressamım ben."

"Oh resmin iyi demek. E peki neden iç mimarlık felan okumadın? Ressamlar fazla para alamıyor diye biliyorum." Dudaklarımı birbirine bastırarak iç geçirdim.

"Ailem böyle uygun gördü." Dedim gülümseyerek. En azından bir aşçının bilmesine gerek yoktu...

"Anladım Jungkook. Ah, şimdi sen git, Bay Taehyung'u kızdırmak istemezsin." Dedi bana gülümseyerek gamzelerini gösterirken. Ne? Ne demek istedi şimdi bu?

"Neden böyle bir şey dediniz ki?"

"Çünkü... Çünkü bazen tuhaf şeyler yaptırıyor insana. Daha doğrusu onunla çalışanlara."

Aşçı hoseok'un bu dedikleri kafamı hayli karıştırmıştı. Acaba ne gibi şeyler?

"Ne gibi mesela?"merakla sordum boş olan tabağı tezgaha indirirken.

"Yani... Seninle yakınlaşmak isteyip eylemde bulunabilir. O yüzden."

Aşçı hoseok'un bu dediği ile gözlerim şokla irileşti. Ama... Ama ben bir erkeğim? Üstelik ben onu bir kadınla sevişirken görmüştüm. Şimdi ise, aşçı hoseok böyle bir şeyin olabileceğinden bahsediyordu. Nasıl olabilir ki?

"Bay Kim hetero değil mi?"

"Hayır, bisexual. Yani her iki cinsten hoşlanıyor. Yine de isteyebilir yani. Eğer sen istemezsen sana dokunmaz zaten, endişelenme." Diyerek elini omuzuma atarak hafifçe sıktı. Sertçe yutkunarak aşçı hoseok'a döndüm.

"Neyse, Bay Kim'i daha fazla bekletme sen. İyi şanslar." Diyerek göz kırptı. Oh.

Bay Kim gerçekten çekici birisiydi. Aurası ile insanları büyülüyordu.  Tarzı da gayet iyiydi. Sadece adamı beğeniyordum. Ben de eşcinsel değilim zaten. Sadece saygım var.

Yine de, Bay Kim'in dokunuşlarını merak ediyordum. Çünkü bu zamana kadar hiçbir erkeği çekici bulmadım. Yolum her zaman kızların tarafında.

Ben düşüne düşüne merdinevleri  yürüyerek çoktan kapının önüne ulaşmıştım. Kapının üstünde "Mr. Kim" yazıyordu. Bu onun odası olmalıydı.

Kapının arkasından birisi şarkı söylüyordu. Merakla kulağımı kapıya yasladığımda Bay Kim'e ait bir ses olduğunu anladım. Sesi... Oh. Sesi mükemmeldi. Pürüzsüz bir sese sahipti. Evet, şarkıcı olan da buydu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 19, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TWIN KIM ~ TAEKOOK •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin