15-Büyü & İlk tanıklık

79 9 24
                                    

   

     "Doktor Yibo kim? Benim neyim? Ben, ben onu unuttum değil mi? Hafıza kaybı yaşıyorum şu an, söyleyeceğiniz bu mu?"

     "Bu kanıya nasıl vardın Zhan, bir şey mi hatırladın?"

     "Ah, yani hafızamı kaybettiğim doğru."

     "Evet Zhan, seninle konuşmak istediğim buydu. Bir hafıza kaybı yaşıyorsun ama geriye dönük bir amnezi bu. Hayatında bir aylık kadar kısa bir bölümü unuttun ya da hafızadan sildin veya hafızanda bir yere kilitledin o anıları. Sen bunu nasıl anladın, çözdün?"

     "Doktor, ben çok psikoloji kitabı okuyup, çok araştırma yaptım, nedenini bilmiyorum. Yani kişilerin kelimeleri kullanışı, mimikleri, yüz, göz değişimleri gözümden kaçmaz. Beden dilleri çok farklı, herkesin konuştuğu konuya göre olur bu."

     "Yine de sorumun cevabı bu değil."

     "Beni getiren genç, Yibo, ona bakarak, dinlerken anladım. O çok üzgün. Benimle vedalaşırken, yeni tanıdığı birine hoşçakal demiyordu. Bir kişi, okulda bir kere gördüğü insanın, iyi ve mutlu olmasını diler mi? Bunu söylerken dudakları titrer mi, gözleri kaçar mı karşısındaki kişiden? Vedalaşıp çıkarken, koşar mı ağladığım görülmesin diye?"

     "Tanrım Zhan, sen cidden psikolog olmalısın, çok aşırı dikkatli ve meraklısın. Sadece bunlar yetti mi sana?"

     "Hayır, kendi duygularım da var. Onu görünce, tokatlamak istedim ama bir anlıktı. Sonra sarılmak, ona herşey yolunda gidecek, demek geçti içimden. Bana veda ettiğinde kötü oldum, ona sarılıp, gitme diyecektim az kalsın. Onun gitmesi beni üzdü, kalbim acıdı, bunu net hissettim. Artık yapılacak bir şey yok, o gitti diye düşündüğüm an, ağlamak geldi içimden. Sanki terk edilmiştim. İşte o an bir şeyler olduğunu anlamıştım, sanırım biz kavga ettik ve ben onun gitmesine sebep oluyorum."

     "Şu an ağzı açık seni dinliyorum Zhan, farkında mısın? Söylediğin her şey doğru. Aslında evet kavga etmişsiniz, daha çok sen bağırıp, çağırmışsın ve bayılmışsın. Öncesi var ama onun için henüz erken. İlk olarak yavaş yavaş tedavini yapacağız. Senin bu öfkenin yıkıma sebep olmaması için terapi göreceksin. Sonra hatırlayacaksın, artık eminim. Ben erken hatırlamanı riskli buluyorum. O nedenle ağırdan alacağız. Hafızanın derinine ittiğin anılarını, öfkeni, yatıştırarak çıkaracağız. O şimdi gitmek zorunda onun için üzgün. Sana bu acıyı yaşattığını düşünerek üzülüyor. Ve buradan taşınıyorsunuz, bu bayılmaların da iyi değil. Ben ailenin sürprizini bozuyorum ama olaylar bunu gerektirdi."

     "Taşınmak mı? Nereye ve neden?"

     "Şanghay'a, orada benim hocam var senin bu bayılmaların ve krizlerine bakacak. Baban bir zaman önce epilepsi hastalığın olduğunu söylemiş sana. Eskiden, çok eskiden bakılmışsın. Şimdi tıp çok daha ilerde. Ayrıca burada kalman kötü anıları tetikleyeceği için tedavini zora sokacak. Hastaneden çıkıp hemen Şanghay'a doğru yola çıkacaksınız. Ailen herşeyi ayarlıyor. Ayrıca, sizden en fazla bir hafta sonra ben de orada olacağım. Psikolog arkadaşım ve ben psikolojik destekle bunu çözeceğiz. Şimdi ailen dışarıda, haber bekliyor merakla, nasıl tepki vereceğini bilmiyor ve korkuyorlar."

     "Bir saniye Doktor Minghao, sizden bir ricada bulunabilir miyim?"

     "Elbette Zhan, ne istersen."

     "Yibo gitmedi değil mi daha? Sanırım, o da heyecanla sonucu bekliyor. Onu görmek istiyorum, bu kez doğru dürüst vedalaşmalıyız. Merak etmeyin, böyle daha iyi olacağımdan eminim. Ben ona sarılmayı, çok istiyorum gerçekten."

Two Universes~İki Evren~Wangxian~YizhanWhere stories live. Discover now