2.5

22.8K 939 453
                                    

Bölüm Şarkısı: Bayhan- Seninle Olmak Varya
Yorumların sular seller gibi gelevehi bir bölüm olduğuna kalıbımı basıyor:) ve size

İyi Okumalar 🖤
diliyorum.

..

" Beni bir süre kimse uyandırmasın."

Barış Valizlerimi kenara bıraktı ve Saçlarını karıştırdı.

" Sabah dersin varmış, Uyan da git."

Çantamı Kenara bırakırken kaşlarım çatıldı.

Ben derslerimi bilmiyorum, Barış nerden biliyor?

" Kaçtaymış ki?" Kapının dışındaki annemlerin gönderdiği şeyleri içeri koyarken boşluğundan yararlanmak için yem atmıştım sadece.

" 9 dersin varmış işte. Öğlene kadar ful doluymuş."

Kaşlarım havalanırken Barışa baktım.

Söylediklerini yeni fark edip anlayıp anlamadığımı görmek için yüzüme bakıyordu.

Çaktırmadım.

" Doğru ya, Geçen arabada baktım ya ordan mi hatırlıyorsun? Helal olsun ne bu hafıza?"

" Tabi kızım." derin nefes mi aldı o?

Eve son bir göz atıp üstünü düzeltti.

" Gidiyorum ben o zaman. Sabah antrenman var baya erken saatte de dinlen sende güzelce yoruldun, yorulduk. "

" Teşekkür ederim,"

Ona yaklaşmamı fırsat bilip yanağımı sıktı.

" Her şey için teşekkür ederim.. Çok güzeldi geçirdiğim her an."

" Benim için de öyle,"

İkimiz de konuşmadan birbirimize bakarken biraz zaman geçti.

Barış bu süreyi benimle uğraşmadan nasıl geçirdi bilinmez.

" Bir de bir şey isteyeceğim ben senden."

Devam etmesi için yüzüne bakmaya devam ettim.

" Lahana sarmasını pişirince hayrına bir tabak da bana göndersene." Masum yüz ifadesine gülerek başımı salladım.

Şapşal.

" Gönderirim tabi. Çok mu seviyorsun sen lahana sarmasını?" başını salladı küçük bir çocuk gibi.

" Babannem yapıyordu küçükken, annemler sevmiyor o yüzden yapmazdı annemde. Babannem ölüp gittikten yani öldü öldükten sonra işte hiç yemedim. "

Babannesinden bahsederken durgunlaşan ses tonununa dayanamadım.

" Bütün tencereyi yiyebilirsin. Üzülme tamam mı?"

Bal rengine benzer gözleri yeşil gözlerime ışık gibi düşerken İç çektim.

" Ben biliyorum sarmasını, annemin gonderdigi bitince istediğinde sararım."

gözlerini asla benden ayırmadan eliyle az uzağındaki kapıyı ittirdi ve kapattı.

Neyin başlangıcı bu?

Daha önce bakmadığı gibi bakıyordu ilk defa.
Ne yapacağımı bilmiyordum güzel yüzü karşısında.

" Nazlı.."

bir adım daha attığında artık aramızda mesafeye dair hiç bir şey yoktu.

" Hı?" Kendim bile sesimi zor duyarken onun duyup duymadığını bilmiyordum.

Gözleri dudaklarıma indi.

" Seni öpsem," yutkundum.

" Barış.."

" Hım.."

Aldığı kısa solukları duyabiliyordum. Gözleri son bir defa yüzümde gezindi.

Bende son bir defa yüzünde gezdirdim gözlerimi.

Ve durmadı. Gözlerimde aradığını bulmuş gibi elime değdiğinde bile elektrik çarpmışa döndüğüm elleriyle yanaklarımı kavradı ve dudaklarımızı buluşturdu.

İlk bir kaç saniye sadece baskı uyguluyormuş gibi olsa da sonrasında benim de karşılık vermemle yanaklarımdan ayrıldı elleri ve belimden tutup kendine yapıştırdı bedenimi.

Gözlerim kapalıyken bile zihnimin bir oyunu da olsa onun yüzü vardı gözümün önünde.

Zemin ayağımın altından kayarmış gibiydi. dengemi kaybetmeme izin vermeden belimdeki tutuşunu daha da sıkılaştırdı ve dudaklarımızı ayırdı bu defa.

Belimde ki sağ elini baş parmağı belimi okşuyordu. Bunu farkında mı bilmiyordum ama kalbimi hiç iyi şeylere yormuyordu bu.

Ayrı olsa da, konuşursak birbirine değecekti dudaklarımız.

Ben yüzünü görebilmek için çoktan gözlerimi açmıştım, o da yavaşça araladı gözlerini.

Gözlerimde gezindi gözleri bir süre ve dudaklarımın üstüne küçük küçük bir sürü öpücük bıraktı dudakları.

Yavaşça gülümsedim.

Durdu.

Gözleri dudaklarımdan gamzelerime kaydı ve bir de onları öptü.

Öpmeye doyamamış gibi yüzümde bir şeyler arıyordu resmen gözleri.

Sağ gözümün altındaki beni sonraki durağı haline getiren dudaklarına karşı daha fazla duramadım.

Orda film koptu işte bende.

Durdurmadım kendimi ve avuç içlerimi sakallarının süslediği yanaklarını yaslayıp dudaklarımızı tekrar buluşturdum.

Ona doyamıyordum. Gözlerim çoktan kapanmışken o düşmemem için beni yeniden belimden tutmuş, bir iki adım geriletip, sırtımı duvara yaslamış ve öpmeye devam etmeme izin vermişti.

Zaman benim için kavramını yitirmişken sadece o vardı. Bilemedim ne kadar süre geçti..

Benim için epey zor olan ayrılma seansı geldiğin de nefes almak için ikimize de fırsat vermem gerektiğini biliyordum ve geri çekildim yavasca.

Saçlarım sakalları arasına takılırken önüme düşen saçlarımı yüzümden geriye attı.

Konuşmak istiyordum ve birbirine değen dudaklarımıza rağmen konuştum.

"Barış Alper.." dudaklarına sürten dudaklarım üstüne bir kere daha öpücük bıraktı.

" Nazlı.."  Sesi fısıltıdan farksızdı, gözlerini yavaşça araladı ve nefeslerini düzene sokmaya çalışırken söyleyeceklerimi bekledi sabırla.

Hazırdım artık. İçimde dönüp duran duygu karmaşasının neticesi çoktan bulunmuştu. Bunu ondan gizlemek istemedim.

"Seni seviyorum."

..

AY BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM ALLAJİMMM SANA GELİYORUMMMMMMMM

OFFF ALIN SİZE KAVUSMA🤍🤍🤍

Değişik | Barış Alper Yılmaz • TAMAMLANDI Where stories live. Discover now