4.Bölüm

2 0 0
                                    

Haziran Barlas'tan

Küçük çaplı işimizi hallettikten sonra hep birlikte bize gittik ki bir de ne görelim Kemal Osman hoca ve zevzek ekip bunların burda ne işi var ya onlara şaşkınca bakıyorduk sonra Hakanın bakışlarının nerde olduğunu gördüm ve refleksle elimi arkaya atıp onlara doğru ilerledim abim de gördü ki elimi hemen yanıma koştu endişeli bir şekilde konuşmaya başladı "Haziran Kızım ne bu elinin hali bir de utanmadan saklıyor ben sana demedim mi eve hasarsız gel diye yine yapmışsın yapacağını gel otur eline pansuman yapayım" beni oturtup Sevgi hanıma ilk yardım çantasını getirmesini istedi annem bu kez konuşmaya başladı "ah be kızım yine kendine zarar vermişsin ben kaç kez dicem sana dikkatli ol diye" onların nasihatlarını umursamayıp masanın etrafına baktım maşallah herkes de burda "Kemal bana bir söz vermiştin ve sözünü tutmadın burada ne işin var" Kemal benim sorumu yanıtsız bıraktı abim gelen çantayı açıp içinden tendiridiyot çıkarıp elimi temizleyip sariyordu o arada Serhanı görünce tekrar konuştum "Serhan hoş geldin bir sorun yok dimi her şey yolunda mı" Serhan etrafa göz gezdirdi ve tekrar bana döndü "her şey yolunda merak etme sizi görmeye geldim" gözlerimi Kemalin ve annemin fısır fısır konuşmasından alıp tekrar ona döndüm "iyi yapmışsın teşekkür ederiz de ben hala soruma cevap alamadım Kemal bey" sona doğru sesimi hafif yükselttim ilgileri tekrar bana döndü "bak kızım buraya senden ve arkadaşlarından özür dilemeye geldik bak bu çiçekler de senin için ben kendim seçtim" bana uzattığı çiçeklere baktım önce sonra hepsine tek tek göz gezdirdim ve birden küçük çaplı bir kahkaha attım tabi kısa ve biraz yapmacık oldu bu ciddi suratımı tekrar takinip bana şaşkınca bakan gözler arasında hepsine ithafen konuştum "şuan o kadar yapmacık o kadar komik görünüyorsunuz ki ne yani gerçekten de benim böyle çiçeklerden böyle toplu bir özürden etkileneceğimimi düşündünüz gerçekten haha çok komik yalnız bu durum baya spot duruyor ben olsam gelmeden bir prova yapardım en azından hatta bırak provayı oğlun ve arkadaşlarını zorla getirdiğin o kadar belli oluyor ki resmen kalkıp kaçmamak için zor duruyorlarmış gibi görünüyor komik gerçekten" hepsi benim tepkime şaşırken Yaman girdi söze bu kez "ee Kemal bey ve diğerleri neden geldiniz asıl konuya girin dolandırmadan" kimse konuşmadan ben tekrar konuştum "yamancım görmüyormusun aklınca benden özür dileyip okula dönmem için ikna etmeye çalışacak amaçları bu kessinlikle ama anlamadıkları bir şey var ben bana yapılan terbiyesizliği asla affetmem hatta cezalamdırırım ama bu kez cezayı sadece Kemale kestim özür falan istemiyorum boşuna geldiniz çiçeklerinizi de alın gidin" annem bana bakıp sitemli bir şekilde konuştu "kızım misafir onlar neden kovuyorsun hayır arkadaşlar hiç bir yere gitmiyorsunuz Haziran Kızım sende yarın arkadaşlarınla birlikte okuluna devam edeceksin itiraz istemiyorum senin o okula gitmeni ben istiyorum anladın mı beni" annemin bu söyledikleri beni baya dumura uğrattı ama bu olmazdı "anne ben yarın o okula gitmicem başka önemli işlerim var bugün yarım kaldı Budan sonra da okul okuyacağımı pek sanmıyorum babamın işlerine ben bakıyorum artık onlarla anca uğraşırım" annem bu söylediklerimden sonra sinirlenmeye başladı bunu gören abim konuyu devr aldı bitirdiği sargılı elimi iki avucunun arasına alıp öptü ve söze girdi "Hazim birtanem bak son yılın biliyorum üstüne çok geldik ama senin iyiliğin için tamam babamızın işlerine bakıyorsun ama ben de varım hem okula gider hem o işleri halledebilirsin ve bana söylemesen de duyduğuma göre ismaille güçlerinizi birleştirmişsiniz" abimin alttan alttan ima ettiği şeyle konuştum "abi bu burada konuşulacak bir konu değil sonra konuşalım ama o okula gitmicem kessin kararım" annem ayağa kalkıp yanıma geldi ve telefonunu çıkarıp ekranda bir şeyler açıp bana gösterdi "eğer yarın o okula gitmezsen okuluna devam etmezsen ararım dedeni Diyarbakırdan buraya getirtirim haberin olsun duydun mu beni" annemin bu söylediklerinden sonra bu konuda ne kadar ciddi olduğunu anladım hiçbir şey söylemeden ayağa kalktım ve evin içine doğru yürüdüm giriş kısmında onlara dönüp hafifçe sesimi yükseltip konuştum "yarın sabah okula gelmezsem bilinki bir daha asla o okula adımımı atmayacağım ve sizin yüzünüzü bir daha görmeyeceğim anlamına gelir ama eğer tersi olursa gelirsem tüm yıl devamlı olarak geleceğim ve zor bir yılın sizi bekliyor olacağı anlamına gelir" hepsini bir paradoksa sokup arkama bakmadan eve girdim direk odama girdim güzel bir duş alıp geceliklerimi giyip yatağıma girdim ve kendimi uykunun huzurlu kollarına bıraktım.

TEHLİKE ÇANLARI🔫Where stories live. Discover now