Karşımdan gelen hışırtıyla, bağlandığım kitaptan başımı kaldırıp baktım. Masaya kahve bırakılmıştı. Etrafıma bakıp kahvenin kaynağını görmeye çalışırken görevli masasında oturmuş gülümseyerek bana bakan Ömer'i görüp gülümsedim.
Küçük bir baş hareketiyle teşekkür edip önüme döndüm.
Bana kahve getirdi. Bana. BANA kahve getirdi. Heyecan ile önümdeki kahveden bir yudum alıp kitabımı okumaya devam ettim.
Kitabı hala okumaya devam ederken arada da Ömer'e bakmayı aksatmıyordum. Kahvemden son yudumumu da içip bitirince karton bardağı çöpe atmak için kalktım.
Görevli masasının yanındaki çöpe bardağın çöpünü atıp masama geri döndüm. telefonumu alıp saate bakınca gözlerim arşa kadar açıldı.
Saat 22.46 olmuştu. İyi de bu kütüphane saat 20.00 da kapanıyor. Hemen çantamı toplayıp masamdan ayrıldım.
Görevli masasına ilerlerken raftan hiç bakmadan bir kitap seçtim.
Kitabı biraz geç getirmenin kimseye zararı olmaz canım. Ama faydası olur. Bana mesela. Kitabı götürmediğim için mesaj atacak mesela bana.
"Aldığınız kitabın zamanı geçmiştir..."
Masaya geldiğimde kitabı uzatıp 1 haftalık izin istediğimde bir kitaba bir bana bakıp gülmeye başladı. Kaşlarımı çatıp neye güldüğünü anlamaya çalışıyorken elimdeki kitaba baktım. Bakmamla gözlerimin sonuna kadar açılması ve kızarmam bir olmuştu. "Cin Ali" mi yazıyor kitabın üstünde ben mi yanlış görüyorum?
Söyle ayna benden salağı var mı şu dünyada?
Hani ayna?
Sus iç ses bir şeyi de batırma.
"Kitap zevkiniz çok güzelmiş."
"Ne var be okuyamaz mıyım cin ali?"
"Okursunuz tabi." deyip elimden kitabı aldı. Hala gülümsüyordu. Kitabı elime verdiğinde arkamı dönüp hızlı hızlı eve yürümeye başladım.
Yoldan geçen taksiyi çevirip bindim. Ama hala dönüyor.
Tamam kabul ediyorum kötüydü.
Aklıma yine kütüphane gelince telefonumu çıkarıp Hem Ömer'i kaydettim hem de mesaj attım.
Sena: Kütüphane 20.00 da kapanmıyor muydu?
Kütüphane Görevlisi: Bugün geç kapattık.
Sena: neden?
Kütüphane görevlisi: sizi niye ilgilendirsin?
Sena: O zaman yarın da ben geç durayım.
Sena: İşime gelir açıkçası
Kütüphane görevlisi: İşinize mi gelir?
Sena: He evet işime gelir
Sena: Kitap okuyorum ya ben orada?
Kütüphane görevlisi: Harbiden sen evde kitap okuyamıyor musun?
Sena: Normalde hep evde okurdum.
Sena: Beni oraya çeken çok önemli ayrıca çok yakış- aman kitaplar var işte.
Kütüphane görevlisi: İnstagram sayfanı buldum
Sena: Hi sapık mısın yoksa?
Kütüphane görevlisi: kitaplığın çok büyüktü neden orada kitap okumayıp kütüphaneye geliyorsun?
Sena: İyi bir daha gelmem
Kütüphane görevlisi öyle demek istemedim
kütüphane görevlisi: gerçekten
![](https://img.wattpad.com/cover/333507759-288-k195634.jpg)
YOU ARE READING
Kütüphane görevlisi -Yarı Texting |Tamamlandı
General Fiction0534***: Aldığınız kitabın zamanı geçmiş. Lütfen en kısa sürede kitabı getiriniz. Sena: Ne kadar kabasınız. sena: ayrıca süresi geçmiş olamaz sena: daha yeni aldım. 0534***. Kitabı alırken kaç günde getireceğinizi belirtmemişsiniz? Sena: Evet o yüz...