25:Lils

165 14 0
                                    

Ben artık bıktım,sanki bana işkence ediyorlar.Arkadaşalrımın önemini daha iyi anladım.Hayatım soğuk,renksiz bir çöplüğe döndü.Ama iyi şeyler de oldu.

Artık 1 yıla yakın süredir onlarla zaman geçirdiğim için Malfoy ve Rosier gibileri bana kritik bilgiler veriyorlar.1 hafta önce koca bir muggle caddesine yapılacak saldırıyı öğrenip Dumbledore'a söyledim ve 1 tane bile ölü olmadı,sadece yaralı yoldaşlık üyeleri vardı.

Dumbledore bana 2 gün önce Çapulcular ve Lils'in de dahil olduğu 14 kişilik bir grubu yoldaşlığa davet edeceğini söyledi.Güvenlik için 'hayır' diyenlerin hafızasını silecekmiş.Ve eğer Çapulcular ve Lils yoldaşlığa girmeyi kabul ederse onlara casus gibi bir şey olduğumu söyleyeceğim.Eğer yoldaşlığa girmek istemezlerse de sadece bu işi bırakacağım.İki durumda da artık casus gibi bir şey olmayacağım.Artık istemiyorum.

2 gün geçti ve şuan Dumbledore'un ofisinde 15 öğrenci oturuyoruz.Gülesim geliyor çünkü herkes çok şaşkın ama ben herşeyi biliyorum.Dumbledore sonunda konuya girince daha da heyecanlandım.

"Çocuklar,hepiniz Lord Voldemort'u biliyorsunuzdur.Vahşi ve kötücül eylemlerinden ve muggle nefretinden de haberdarsınızdır.Ben de bunları biliyorum ve buna dur demek istiyorum.Bu yüzden Lord Voldemort'a karşı bir yoldaşlık kurdum.Ancak bir grup insan Lord'u durduramaz.Burada da siz devreye gireceksiniz umarım.Lord'a karşı kurulan Zümrüdüanka Yoldaşlığı'na katılmak ister misiniz?"

Gregory Smith adındaki Hufflepuff savaşta herhangi bir taraf tutmak istemediğini söyledi ve çıkmaya yeltendi.Ama Dumbledore ona kenara geçmesini söyledi.

5 kişi daha kenara geçti.Çapulcular hemen kabul etti.Oturan Marlene,Lils,Alice Fortescue ve Frank Longbottom vardı.Onlar da kabul edince ağlama raddesine geldim.LİLS KABUL ETMİŞTİ!

"Ben de giriyorum Profesör."

Dedim ve kapıdan çıkıp gittim.Kendimi bu sefer yatakhaneye attım ve uzun bir süre sonra ilk defa mutluluktan ağladım.Kendimi toplayınca ne kadar kötü göründüğümü farkettim.Saçımı taradım ve dağınık da olsa bir topuz yaptım ve zamanında Lils'in verdiği kapatıcıdan göz altıma sürdüm ve parmağımla yapabildiğim kadar dağıttım.

Sonra Lils'i bulmaya gittim.Marlene galiba Çapulcular'ın yanındaydı,o tek başına bir parşömene yazı yazıyordu.

"Lily."

Hemen arkasını döndü.Beni görünce yüzündeki gülümse hafiften soldu.Bu bile gözlerimi doldurunca duygusal olarak ne kadar zayıfladığımı bir kez daha anladım.

"Sana bir şey söyleyeceğim ama kimse bilmemeli.Parşömene yazabilir miyim?"

Yaklaşık 5 saniye kadar düşündü ve en sonunda elindeki tüyü bana uzattı.Parşömene yazdıklarımı okumak için biraz daha bana yaklaştı.

Ben 6. sınıfın başından beri yoldaşlıktayım ve casus gibi bir şeydim.Potansiyel Ölüm Yiyenlerden bilgi topladım ve Dumbledore'a ilettim.

Lils'in gözleri şokla açıldı.'O' şekilini alan ağını bir eliyle kapadı.

"Gerçekten mi?"

Kafamı aşağı yukarı salladım.

"Gerçekten.İstersen Dumbledore'a sor Lily."

Bir anda ayağa kalktı ve Dumbledore'u aramaya ve koşmaya başladı.Gülümsemeyi denedim.Gözlerim doldu ve gözümden bir yaş süzüldü.Bu kadar mı güvenilmez olmuştum?

Kendimi bu sefer de Ortak Salon'da buldum.Uzun bir süre duvarı,halıyı ve ateşi izledim.Yaklaşık 1 saat sonra nefes nefese bir Lily içeri girdi.Ben gördüğü an bana sıkıca sarıldı.Bense kulağına fısıldadım.

"Bu kadar mı güvenilmez olmuştum?"

Benden ayrıldı,gözleri dolmuştu onun da.

"Özür dilerim."
"Ben de."

Sonrası sarılmalar ve ağlamalar...

Ben hala depremi pek atlatamadım.Tekrardan deprem bölgesidekilere sabır diliyorum.Medya:Yine yok.

Bir Spielberg Kızı:Çapulcular DönemiWhere stories live. Discover now