6.Bölüm - Telepati

1.2K 87 8
                                    

Gözlerimi yavaşça açtığımda karanlık halen gökyüzüne sarılı duruyordu. Sebepsiz bir şekilde gözlerimi açmamı garipsemiştim. Yavaşça dikeldim ve elektronik saatime baktım. 02:36. Yatağımın yanında bir ağırlık hissettiğimde kafamı hafifçe yanıma çevirdim. Korkmamıştım çünkü gözlerimi açmamın sebebinin onun olduğunu içimde bir yerlerde hissedebiliyordum. ''Üzgünüm.'' Dedi. ''Aşırı tepki gösterdim.'' Hiçbir şey söylemedim ve gözlerimi yatağımın ucuna diktim. Afel derin bir nefes aldı. ''Yüzüme bak Efsa.'' Dediğini yapmadım çünkü ona kırgındım ve ona kırgın olduğum için kendime kızıyordum. Onu umursamamalıydım. 

''Lütfen.'' Diye fısıldadı. Ses tonu acıyla dolmuştu. O acıyı hissettiğim an istemsizce ona baktım. ''Sana zarar gelmesini istemiyorum.'' Dedi. ''Kanatların kırılsın istemiyorum, Efsa. Anla beni lütfen.''

''Bunu bana kızmadan önce söyleseydin keşke.'' Diye mırıldandım. Ardından Afel'i bu şekilde kıvrandırmanın iyi bir şey olmadığına kanaat getirdim. ''Bende üzgünüm. Senden habersiz böyle bir işe kalkışmamalıydım.''

''Gerçekten bir şeyler öğrenmek mi istiyorsun? Umursuyor musun?''

''Denemek istedim sadece, Afel.'' Dedim. ''Bir şey başarabileceğimi düşünmüştüm.''

''Bunu yapabilmen için sadece zihinsel değil fiziksel olarak da güçlü olman gerek.'' Derin bir nefes aldı. ''Eğer gerçekten istiyorsan seni çalıştırabilirim.''

''Bu umursamam anlamına mı geliyor?'' Kafasını onaylarcasına salladı. ''Ah... Peki o zaman. Ama senden bir isteğim var.''

Kaşları kuşkuyla çatıldı. ''Baba mı bulmak istiyorum.'' Dedim. ''Onu daha önce görmüştün. Nerede olacağını bilirsin.''

Afel'in yüzünde olumsuz ifadeler görüyordum. ''Üzgünüm Efsa. Babanı hatırlıyorum ama onun nerede olduğunu bilmiyorum.''

''Onu bulamayacak mıyız yani?'' Kafasını iki yana salladı. ''Hayır ama bu kolay olmayacak. Öncelikle büyü yapmayı öğrenmen gerekiyor.'' 

''Öğret o zaman. Ne yapmam gerekiyor.'' Yatağımdan hafifçe doğruldu ve elini bana uzattı.  ''Gel benimle.''

Hafifçe elimi uzattığımda beni hızla ayağa kaldırdı ve diğer elimi de tuttu. ''Gözlerini kapat.'' Dediğini yaptığımda yavaşça fısıldadı. ''Birazdan bir görüntü göreceksin.'' Dedi ve o an zihnimin ortasında bir resim şekillendi. Resmin tam ortasında bir kavşak duruyordu ve diğer taraflar sadece ağaçlıklarla kapılıydı. Ağaçlıkların arasından yollar geçiyordu ve ara ara tek tük yol kenarlarında evler görüyordum. Bir süre sonra bu resmin yaşadığım yer olduğunu fark ettim. Bir kuşbakışı görünümündeydi sadece. Afel'in sesini duyduğumda zihnimde ki resim karardı ve yok oldu. ''Gördüğün yolların tümünden her gün geçeceğiz. Gerekirse o ağaçlara tırmanacağız. Gerçek bir düşmanın nasıl avlanacağını, onlara görünmeden nasıl ortamdan yok olacağını öğrenmen gerekecek. Ve bunlar sadece bir kısmı.'' Dedi. Sadece aklıma daha kolay bir yöntem geldiğinden Afel'i denemek istedim. ''Büyü yaparak bunlar olmaz mı? Daha kolay.''

''Büyü denilen şey filmlerde izlediğin kadar kolay yapılmıyor. Yaptığın her büyünün bir bedeli var Efsa.''

''Ne gibi?''

''Fiziksel olarak sen hissetmesen bile vücudunda belli zararlar olacak. Dışarıda bir yerlere zarar verilecek ve en önemlisi Katharsis'i sana o kadar yakın kılacak.''  

Dudaklarımı büktüm. ''Katharsis'in beni bulması kaçınılmaz değil mi? Zaten bu yüzden yanıma gelmedin mi?''

''Seni tecrübesizken bulmalarından iyidir.'' Diye mırıldandı. Ses tonu onu iyice zorladığımı ve bıktırdığım izlenimini yaratmıştı bu yüzden bir süreliğine sorularımı kestim. 

UĞULTUWhere stories live. Discover now