0.3

75 11 9
                                    

Ona gülümsedim hafifçe, o ise ifadesiz gözlerle bakıp önüne döndü tekrar. Gerçekten de Jisung'un anlattığı kadar vardı. İç çekip sorularımla ilgilenmeye devam ettim.

"Boşver, o hep öyle, en azından tiksinir gibi bakmadı sana. "

"O hep mi böyle? "

Hocanın bize dik dik baktığını fark edince susmaya karar verdim. Jisung takıldığım sorularda yardım etti ve testi zar zor da olsa çözmeyi başardım. Sıkıcı geçen fizik dersinin ardından çalan zil ve teneffüz ilaç gibi gelecekti.

"Hadi bizimkilerle tanıştırayım seni. "

Koridorda Felix ile karşılaştık, beraber terasa çıktık ve grubun kalanıyla tanıştım. Grubun tamamının yaşıtım olacağını düşünmüştüm ama böyle daha iyiydi.

"Vaay, demek Amerika'dan geldin, nasıldı oraları. "

"Güzeldi, ama buraya alışmakta zorlanıyorum biraz. "

Bu grubu Sevmiştim. Hepsi gayet iyi insanlardı. Chan hyung Avusturalya anılarını anlatıyor, Minho hyung ve Jisung sürekli araya girip onu kızdırmaya çalışıyordu. Başımı Felix'in omzuna yasladım. Yorgun hissediyordum. Sınıftaki o çocuk geldi aklıma. Böyle bir ortamdan nasıl sıkılmıştı ki. Belki de Felix'e sormalıydım. Nasılsa okula beraber gidip geliyorduk.

"Hyunjiiiinn, aramıza dön. "

Gözlerimi Jisung'la buluşturduğumda herkesin bana baktığını fark etmiştim.

"Pardon dalmışım. "

Gülerek karşılık verdim. Sonrasında da benden Amerika anılarımı anlatmamı istediler. Ben de okulda yaşadığım bazı komik anları paylaştım onlarla. Gün epey hızlı geçmişti. Jisung ve Felix okul sonrası kurslara kalacağı için bugün eve tek gidecektim. Çantamı sırtıma taktım ve çıktım sınıftan. Erkekler tuvaletinin önünden geçerken duyduğum sesle durup telefonumu aldım elime, çaktırmadan dinlemeye koyuldum.

"Özür dilerim anne, bir dahakine daha iyi bir not alacağım. "

"Her seferinde aynısını söylüyorsun Seungmin, bir kere daha düşük bir not görürsem telefonuna da el koyarım. "

Sessizce dinlemeye devam ettim. Annesi ona neden böyle davranıyordu ki. Gördüğüm kadarıyla Seungmin gayet iyi bir öğrenciydi. Gerçi daha bugün tanışmıştık. Konuşma sesi kesildiğinde hafif hafif hıçkırık sesleri geldi kulağıma, içeri girdim hemen. Seungmin yere çökmüş, yüzünü kollarına bastırmış ağlıyordu. Yanına çöküp sarıldım ona.

"Ssssh, geçti, geçti.. "

Onu göğsüme çektim, elimi saçlarına daldırdım. Onu rahatlatmak için elimden geleni yapıyordum ama lavaboda yankılanan hıçkırıklarını bir türlü kesemiyordum.

Yb yazmayı unutuyorum imdat :'

Perfect Smile -Hyunmin-Where stories live. Discover now