Ters Aşk - 2

18 - Evlilik Konusunda Ne Düşünüyorsunuz?

Kendi Ağırlığının İki Katı Adamları İkiye Büken Kadın

Sigara içen bir insan olmadığımı tahmin edersiniz. Sadece arada bir, arkadaş ortamlarında dumanı soluyup canım çektiğinde içerdim. Daha önce hiç stresimi ya da üzüntümü geçirmesi için sigaraya ya da alkole kalkışmamıştım. Sadece zevk için, nadiren içerdim ama şimdi, karşımızda oturan Deniz'in arkadaşlarından en sevmediğim adam bize evlilik konusunda ne düşündüğümüzü sorduğunda arka arkaya sigara yakasım, ciğerlerim isyan bayrağını çekene kadar zehirli dumanı içime çekesim gelmişti.

Kafeye geldiğimde Deniz'in yanında iki kişi daha vardı, bu kaba saba gevşek adam ve yanında kız arkadaşı olarak tanıttığı geçen hafta koluna taktığından farklı bir kız. Kafede karşılaşmış ve masaya çökmüşlerdi anladığım kadarıyla ve muhabbetleri de hiç çekilmiyordu.

"Evliliği aşk kutlaması olarak görüyorum." dedi Deniz gayet kayıtsız bir sesle. "Sonraki aşama ya da zamanı gelince olması gereken şey değil. Arkadaşlarla ve ailelerle aşk kadar güzel bir duyguyla onurlandığın için minik bir kutlama." Aşktan bahsederken bana dönüp tatlı tatlı gözlerimin içine bakınca içimdeki stres biraz azalır gibi oldu.

"Çok ilginçmiş." dedi kız üstten bakan bir tavırla. "Sen de mi öyle düşünüyorsun Akher?"

"Evliliğin hayattaki bir amaç değil aşkı kutlamak için bir araç olmasına kesinlikle katılıyorum." Kızla konuşuyordum ama gözlerimi Deniz'in gözlerinden çekememiştim.

"E aşkınızı kutlarsınız o zaman yakında." Yine üstten üstten konuşmuştu. Kızın derdi neydi hiç bilmiyordum ama sinirimi bozuyordu. Şurada güzel bir an yaşıyoruz yelloz, çek git.

"Evet." derken nihayet kıza döndüm. "Sizi de davet ederiz. Adım ne demiştin? İsim hafızam kötüdür ama Ahmet'in yanında o kadar çok kız gördüm ki artık olay benim isim hafızamın kötülüğünü de geçti. Kusura bakma lütfen, seni kırmak için söylemedim. Belki gerçek aşkı sensindir." Gevşek Ahmet gevşek gevşek gülerken kibirli kızın yanakları ya sinirden ya utançtan al al olmuştu. "Siz kutlayacak mısınız aşkınızı?" diye eklendiğimde kız bir hışımla oturduğu yerden kalktı.

Bana "Terbiyesiz!" diye cırladıktan sonra gevşek Ahmet'e döndü. "Benimle böyle konuşmasına izin mi vereceksin?" Bağırdığı için kafedeki bütün başlar bizden tarafa bakıyordu şimdi. İlgi odağında olmayı sevmiyordum ama söylediklerimden azıcık bile pişman değildim.

Ahmet dudaklarında hala sinir bozucu bir tebessümle otururken "Başkası olsa kalkar döverdim ama..." deyip Deniz'i gösterdi. "Şu kadının kendi ağırlığının iki katı adamları ikiye büküp attığını gördüm. Kusura bakma sevgilisine dalaşamam."

"Arama sakın beni bir daha!" Kız çantasını kaptığı gibi kalkıp giderken Ahmet'te ayaklandı. "Daha ondan istediğimi almadım o yüzden küsmesine izin veremem. Görüşürüz Deniz, Akher." Göz kırptıktan sonra çoktan kafeden çıkmış kızın peşine koşturdu.

Deniz'e dönüp eğleniyormuş gibi görünen yüzüne elimden geldiği kadar saf saf baktım. "Adını da söylemedi. Davetiyeyi kimin adına göndereceğiz?" Deniz bu sefer ciddi ciddi gülerken ben de gülüyordum ve artık evlilik teklifini ona hangi kelimelerle soracağımı da biliyordum.