Arslanoğulları

17.BÖLÜM

Evvvett yeni bölümden merhabalar size bebeklerimmmm🥰❤️❤️

Bu arada Hatay da bir daha deprem olmuş. 🥺. Çok korkuyorum depremden ben. Artık sosyal medyada karşıma deprem ile alakalı bir video gelince geçiyorum. Yoksa tekrar tekrar izleyip ağlıyorum. Hayırlısı neyse olsun.

Şimdi geldim yeni bölümümüze. Bu hafta erken istiyordu aranızdan biri. Sorry dün atacaktım ama bitiremedim. O yüzden bugün atıyorum. Ve eğer pazar gününe kadar bir tane daha atarsam büyük ihtimalle kısa olur. Haberiniz olsun. Yani çok kısa olmaz tabi. Aklınca çok kısa birşey gelmesin.

Ha birde bu bölüm biraz duygusal oldu sankim. Yazarken başım ağrıdı valla. Ben normal çok sevmem duygusal ortamları ha. Bir de oturdum yazdım. Ay ben şok 🤪

Ve o kadar çok sildim yazdım sildim yazdım ki umarım olmuştur. Olmadıysa beğenmediysenizde sorry😁.  Ay benim çenem açıldı  yine. Sizi sıktım kesin. Neysem görüşürüüüüz🤗🤗

Keyifli okumalar...

🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼

Herkes benim bağırmamla sustu. Yanımda ne olduğunu soran Cansu gibi onlarda ne olduğunu anlamaya çalışıyorlar. Yaman elindeki topla kaşları çatık bana bakıyordu.

"Ne bağırıyorsun kızım!" diye o da bana bağırdı. Hızlı adımlarla ona gidip daha kimse olayı bile kavramasına izin vermeden sağ yanağına tokat attım. Yaman da böyle birşey beklemiyor olacak ki birkaç saniye öylece kaldı. Birden kolumu tutup çekti kendine.

"Naptığını zannediyorsun sen?" dedi  sert birşekilde. Birazda yaklaştım ona. İkimizinde nefesi sert solukları yüzüne çarpıyordu. Gözlerinin içine baktım.

"Sen ne yapmaya çalışıyorsun Yaman?" dedim. Ne zannediyordu. O böyle bana korkutucu bir şekilde bakınca ben geri adım mı atıcam.

"Benimle kelime oyunu yapma!" diye birden yüksek sesle bağırınca  irkildim. Onu ittim.

"Hımmm ben ne yapmaya çalışıyorum. Öyle mi!! (bağırdım.) Sen kendini ne bok zannediyorsun. Ha sen kendine ne bok zannediyorsunda benim annemin arkasından orospu diye konuşursun!!" diye bağırdım. Arkamda Cansu 'nun ve diğerlerinin şaşkın nidalarını duydum. "Sana benim anneme orospu deme hakkını kim veriyor? Senin o şerefsiz arkadaşına kim veriyor bu hakkı!!" diye bağırdım. Bana yaklaştı.

" Hangi arkadaştan bahsediyorsun bilmiyorum ama sen benim böyle konuşma hakkımı sabah halama söylediklerinden, onun bu zamana kadar yaşadıklarından aldığımı bil. Kısasa kısas. "dedi kulağıma doğru.

" Çocuklar! Ne oluyor burada? İki dakika su içmeye gittim. Ortalık karışmış hemen. Deva? Yaman? " diyen beden hocasını duydum. Ne yani. Ona bunu yapmasını söyleyen Melek mi? Bir insan daha ne kadar vicdansız olabilir ya ne kadar. Beden hocasına döndüm.

"Söyleyeyim hocam neler olduğunu. Bu arkamdaki ( Yaman'dan uzaklaşarak gösterdim onu.) Kadıoğlu şerefsizi benim annemin orospu olduğunu söylemiş arkadaşlarına. Aynı onun gibi olan arkadaşlarından biri de beni tuvalette  annen orospu ondan örnek almadın mı hiç diye beni sıkıştırdı. Olan bu!! ( Yaman' a döndüm.) Sen  görüceksin Yaman Kadıoğlu. Seni de o köpeği olduğun halanında ağzına sıçıcam. Hepiniz görüceksiniz. "diyip hızlıca çıktım salondan. Sınıfa gidip çantamı aldım. Sınıftan çıkacakken Cansu önümü kesti.

" Deva iyi misin? Hangi çocuk seni sıkıştırdı. Söyle bana o çocuk kim? Sana birşey yaptı mı? "diye sorularını sıralarken durdurdum onu.

" Şimdi değil Cansu. Yalvarırım şimdi değil. Artık bu konuya son vermeliyim. Hesaplaşma gereken kişiler var. "diyip çıktım. Okuldan çıkıp bulduğum ilk taksiye bindim. Ardından telefonumu açıp wattsapp a girdim.