High School/Minsung

Adsız Bölüm 5

Sabah uyandığımda lavobada işlerimi halledip hazırlandım. Felixden mesaj vardı.

Aptaldır Dikkatli Kullan

Adk: *Konum* Saat akşam 11de.

Bm: Tmm.

Sonra aşağı indim. Keşke inmeseydim dediğim bir görüntü vardı.

- Siz birbirinizi yemeğe devam edin ben çıkıyorum.

Dediğimle birlikte hafif kıkırdadım. Dediğimi duyan Lisa annem, Jisoo annemden ayrılmaya çalıştı. Ayrılınca Lisa anneme dönüp kırık bir şekilde konuşmaya başladı.

- Devam etseydik çocuk çıkıcam dedi ya...

Lisa annem Jisoo annemi umursamadan benimle konuşmaya başladı.

- Annecim kahvaltı yapmıyacak mısın?

- Hayrı aç değilim. Zaten iştahım yok.

- O çocuk yüzünden mi?

Lisa annem çok ciddi sormuştu ve eğer 'evet' dersem gider o çocuğu öldürür. Jisoo annem araya girdi.

- Lisa. Boş ver hayatım. O çocuk yüzündense zaten Jisung intikam alır. Di mi Jisung?

- Evet anne. Hadi ben çıkıyom!

- Dikatli git!

- Tamam! Sizde ses yapmamaya dikkat edin!

Annemlerin cevap vermesini beklemeden evden çıktım ve okula yürümeye başladım. Tanrıya şükürler olsun okul ile ev yürüme mesafesindeydi. Lisa annem ve ya Jisoo annem beni bıraksaydı büyük ihtimalle Minho ile ilgili benim bile bilmediğim şeyleri sorarlardı. Buda zaten bıkmış (hayattan) beni daha çok bıktırdı. Bu yüzden şanslı günümdeydim. Otobüs durağına gelince Felix'in orda olduğunu gördüm yanına gittim.

- Naber?

- İyidir. 

Sonra ikimizde telefonumuza bakmaya başladık. Ben hiç bakmadığım için konuma baktım.

- Felix?

- Hm?

Bana baktı.

- Sen Hyunjin'in teklifini kabul ettin mi?

- Evet. Neden?

- Çünkü seni davetti yer bir bar! Hem de benim kuzenimin barı!

- Ne?!

- Demek ki adreslere bakmadan bir daha kabul etmemen lazım.

- Reddetmek için çok mu geç kaldım?

- Maalesef.

- Napıcaz?

Bir kaç saniye düşündüm. 

- Bir kere benim kuzenimin barı olduğu için içeri alırlar bizi. Hyunjin'e söyle bizi barın önünde beklesin. Hatta gün içinde söyleriz. Yani sıkıntı etme. 

- Peki orda biri bize bulaşırsa?

- Bulaşamaz merak etme. Kuzenimin iyi arkadaşları var ve hepsi göbek bağı beraber kesilmiş gibi gezerler. Biri bize bulaşırsa onlar onu iyi benzetir. Hadi kalk otobüs geldi.

Başını olumlu anlamda sallayıp kalktı. Otobüse binince kartımı okutup iki kişilik koltuklardan birine oturdum. Yanıma tam Felix geleceği zaman başka bir beden benim yanıma oturdu. Yanıma oturan bedene şaşkınca bakarken.

- Felix kusura bakma arkadaşım böyle emretti senin yerin arkadaymış.

Diyerek arka tarafı gösterdi. İkimizde aynı anda arkaya baktık ve Hyunjin'i gördük. Felix'e gülümseyerek bakıp yanını işaret etti. Bense umutsuzca telefonumla oynamaya başladım.