YANLIŞ KOMUTAN | Texting (Ara verildi)

28

𓆙

Arkamda duran adamın kim olduğunu sesinden anlayabilmiştim.Leo'nun yeni çıkmaya başlayan sakalları yanağımı kaşındırıyordu.Ancak ben şu an bunu düşünecek durumda değildim.

Kalbim göğsümde sertçe atmaya başlarken istemsizce yüksek sesle yutkundum.Bu hareketim,hemen yanıbaşımda duran Leo'nun nefesini vererek küçük bir gülüş çıkartmasına neden olmuştu.

"Leo."dedim tam net çıkaramadığım bir ses tonu ile.O an sadece ismini söylemek gelmişti içimden.

"Hm?"dedi yanağını yanağıma sürterek çekerken.Yanağını yanağımdan ayırdıktan sonra çok fazla mesafe koymamıştıki bu nefesini yüzümde ve boynumda hissetmeme neden olmuştu.

Ardından bir elini çekmesi ile birkaç saniye bile geçmeden küçük,siyah renkli bir kutuyu masaya koydu.Önümdeki kutuya delici bakışlar atarken tekrar konuştu."Resimlerden çok daha güzelsin."Aksanı biraz bozuk olsada sesi etkilenmeme yetiyordu.

Anında yanaklarım kızarırken bir gerçek beni kendime getirdi.Evet,ben daha onun yüzünü bile görememiştim!

Tam yerimde kıpırdanıp,ona dönmek için hareket edecektim ki hediyeyi bıraktığı elini karnımın üstüne koyup,sert olmayacak şekilde baskı yaptı.Bu hareketi beni tekrar usluca oturmaya itmişti."Önce hediyeni aç yaramaz doğum günü kızı."

Heyecandan titreyen ellerimi kutuya uzattığımda sesini duydum."Çok mu heyecanlandın sen?"Onun dediklerine birkaç kez sahte öksürükle karşılık verdikten sonra kutuyu açtım.

Görmeye korktuğum evlilik yüzüğü çıkmamıştı.Rahatlarken aynı zamanda da düşünüyordum.Yüzük çıksaydı ve babam biricik kızının kapılmak üzere olduğunu öğrenseydi muhtemelen üçüncü Dünya savaşı çıkardı.

Ancak yüzük yerine zarif bir çift küpe çıkmıştı.Benim sessizliğimden dolayı konuştu."Beğenmedin mi?"

Yanlış anlayabileceğini düşündüğümden bir an kafamı sertçe iki yana salladım.Bu hareketimle hemen yanımda durduğu için kafam onun kafasına çarpmıştı.Kısık sesli Rusça bir şeyler mırıldanması ile birlikte artık dayanamayıp ona döndüm.

İlk bana dikkatle bakan kehribar rengi gözleri dikkatimi çekti.Benim birden onda döneceğimi tahmin etmemiş olmalıki küçük çaplı bir şaşkınlık yaşıyordu.Ancak ben ondan daha şaşkın bir şekilde ona bakıyordum.

Vay amına koyayım.Ben bunca zamandır,böyle doğa üstü bir varlıkla mı konuşuyor muşum?

Gözlerim istemsizce biraz irileşmişti ve nefes almadan ona bakıyordum.Bu onu güldürmüştü.İnci gibi dişleri bu sefer dikkatimi çekti.Ancak çok fazla yakın olduğumuzdan gözlerim tekrar gözlerine çıkardım.Benim şaşkınlığımı göz ardı edip,küpeleri çenesiyle işaret etti.

"Attığın resimlerde hiç küpe taktığını görmemiştim.Tıpkı şu an takmadığın gibi.Yakışır diye düşündüm."demesi o kadar tatlı gelmiştiki gözüme...

Utançla gözlerimi ondan ayırıp,masaya döndüm.Niye utandığını ise bende bilmiyordum.Leo da arkamdan çekilip,biraz önce yanımda oturan Eren'in sandalyesine oturdu.Oturduğu halde bile çok uzun duruyordu.