kim var orda

1.6K 210 158
                                    


Sabah yine Felixin yanında yatıyodum. Cidden yaşadığım şeyler korkunçtu. Bir süre bu saçmalıklar dan uzak durmak bana iyi gelicekti.

Felixi uyandırmadan mutfağa gittim. Kahvaltılık birşeyler hazırlayıp oradan üniversiteye geçicektim.

Ağzıma gelen şeyleri yiyip odaya çıktım.
Felix hala horuldayarak uyuyoyodu. Goz devirip biseyler giydim sonrasinda felixe seslendim.

"Şştt mal ben gidiyom"

"Tamam"

Diyip diğer tarafa döndü yastıkla alıp boğmak istiyodum ama şeytana uymayacaktım ben iyi bir insandım.

Bos yaptığımı anlayıp aşağıya indim ayakkabılarımı giydim. Fakat mutfaktan sesler geliyodu?
Felix inmiştir diye umursamadım ama az önce felix yatakdaydi? İnse duyardım.

Direk mutfağa gittim. Yerde kanlı bir bıçak vardı..

NE bir bicak benim evimde mutfağımda ne alakaydı. Birden yatak odasından felixin çığlıği geldi?!

Elime gelen çekmeceden bişey aldım ve yukarı koştum. Kapıyı açtığımda Felix karnından bıçaklanmış şekilde yerde yatıyodu. Önünde ise bir adam vardi.

Adama tam vuracağım anda yere düştüm. Adama bakmaya çalıştım ama gördüğüm tek şey karanlikti. Piskopat ne ara gözümü bağlamıştı.

Felix diye bağırıyordum. Sesimde çikmamaya başlamıştı. Ağlamak istiyordum. Felixin yeniden çığlığını duydum. Hicbisey yapamiyodum. Birden kulağıma sıcak bir nefes geldi. Ve biseyler dedi.

"Hadi bakalım bebeğim, kendinimi seciceksin yoksa onumu?"

"HANGİ KONUDA"

Birden konusmustum ve sesim yüksek çıkmıştı.

"Ölüm konusu bebeğim. Senmi ölmek istersin yoksa onunmu ölmesini istersin."

Hayır hayır. Bunu felixe yapamazdım. O benim en yakın arkadaşlarımdan biriydi. Ben onu nasil goz göre göre ölüme gönderebilirdim. Ama bende korkuyordum ölümden. Ne yapacağımı bilmiyorum. Sadece bunlarin bir kabus olmasını istiyorum. Seçim yapmam lazımdı.

"Ben"

"Yazık oldu, neyse arkadaşın iyi olucak. Ama senin hakkında öyle bişey diyemem jisung.."

...

Şuan bir odadaydim. Simsiyah bir odadı. Hiçbir şey yoktu ve ben bu tür şeylerden ölesiye korkardım. Tahmin ediceginiz uzere suan agliyodum artık nefes alamayacak ratteye gelmiştim.

Konuşmak için ağzımı açtım. Fakat açılan kapi ile sustum.

"Aglamayi kes. Bu seçimi kendin yaptın. Neden ağlıyorsun?"

"SEN KİMSİN VE NEDEN BÖYLE BİSEY YAPIYORSUN BANA VE ARKADASİMA"

"O zamaaan şöyle soylim. Geçenki doğum gününü hatirliyomusun?"

Kafamı olumlu anlamda salmıştım.

"SESİNİ ÇIKAR"

"Evet"

"Pekii o doğum gününde ne dilediğini bana soylermisin?"

"Maskelerimin gerçek olmasi ve arkadaşlarımla mutlu olmamdı."

"Evett tamda üzerine bastin" diyerek bana doğru döndü. Yüzüne ışık vurmuştu. Fakat o gerçek yüzü değildi. Yüzündeki benim maskemdi. Benim yaptığım. Minho maskesiydi.

"Tadaaaa ben minho"

"NASİL NASİL OLUR BU"

"Hadi ama jisung dileğin gerçekleşti. Mutlu olsana."

"Kabus bu"

"Hayır jisung. Kabus falan değil. Beni sen yaptın sen oluşturdun neden korkuyorsun?"

"B-ben onlari sadece hikaye o-olarak yazmıştım."

"Ama doğum gününde gercek olmami diledin jisung. Kendi ölümünü kendi ellerine istedin bu benim suçum değil"

Dilimi yutmustum. Ne yapacagimi bilmiyodum sadece karanlik odada onun maskesine bakiyodum.

"Peki felixe ne yaptin NEDEN YAPTIN"

"Felix sana yapicagim sürprizi bozudu. Bende sinirlendim."

"HER SİNİRLENDİĞİNDE BENİM ARKADAŞLARIMAMİ ZARAR VERİCEKSİN"

"Onlar beni sinirlendirirse evet"

Diyip odanın içinde dolaşmaya başladı.

"İstemiyorum seni git. Ait olduğun yere GERİ GİT"

"laf ağızdan bir kere çıkar jisung. Hem unutma ben gidersem tek başıma gitmem. İlakki birinizin canını alip giderim"

Dediği şey ile buz kesmiştim. Yine başıma büyük bir bela almıştım..

"Peki ne istiyosun. Buraya gelmenin bir sebebi vardır illaki"

"Evet evet jisung. Seninle kovalamaca oynicaz."

"Ne kovalamacası ne saçmalıyosun"

"Sözümü kesme. Neyse kovalamaca oynicaz ilk ben ebe olucam seni 5 dakika içerisinde ebelersem ömrün boyunca benim oyuncağım olucaksın ama yok bana 5 dakika boyunca yakalanmassan geri gidicem bişey yapmadan."

"Bu bu nasıl bir saçmalık"

"Evet yada evet jisung. Ha ben kazandım diyelim sen benim oyuncağım oldun. Benim istediğim tek biseyi bile yapmassan arkadaşların ve yakınların tek tek yok olur kabulmu?"

Şuan bos bi şekilde ona bakıyordum. Gozlerimi yere çevirdim. Neden boyle şeyler beni bulurki. Tek bir şansim vardı. Mecburen yapicaktim. Belkide kurtulurdum fakat kurtulamassam bu piskopat beni geberte bilirdi.

Seslice nefes verip"tamam" dedim.
Birden güldü.

"Sonunda benimde oyuncağım olucak"

Diyip odadan çıktı...

mask [minsung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin