mask [minsung]

neden yaptın?

Minhoyla sadece çekim günleri görüşmeye başlamıştık. Çünkü normal günler yanıma hiç gelmiyordu.

Yine çekim günlerinden birisindeydik. Yaz elbisesi gibi olan bir elbise ile solo pozlarımı veriyodum. Minho karşımdaydı bugün çift pozlarımız yoktu sadece solo vardı. Bu sefer başka bir fotoğrafçı gelmişti ve sürekli şikayet ediyordu. Ne yapsam pozlarımı beğenmiyordu ayrıca sürekli gelip bana dokunuyordu. Sinir olmuştum.

"Jisung bacağını öne at diyorum sana"

"Tamam böyle iyimi"

"Kalçanı öne çıkar"

Lisa atlamıştı.

"Bu yaz elbisesi olduğu için vücut hatlari pek önemli değil"

"Haklısınız ama düz durmasından iyidir. Çaylak olduğu çok belli"

Sürekli beni aşşağılıyodu ve sinirden gözlerim dolmuştu.

"Lavaboya gitmem lazım"

Diyip çekim alanından hızla çıktım. Lavaboya girip kapıyı kapattım. Ağlayamazdım makyajim akardı. Ayrıca bu makyaj malzemeleri bile ondan pahalıydı değmezdi. Birden kapı açıldı mükemmel kafam ile kapıyı kitlemeyi unutmuştum.

Giren minhoydu. Bana yaklaşıp kokumu içine çekti.

"Minho" diye seslendim kafasını kaldırmadan. "Hm hm" diye seslenmişti.

"Neden hiç yanıma gelmiyosun son zamanlarda?"

"İşlerim vardı bu gece buluşalım saat yedide ******* caddesinde bekliyo olucağım"

Diyip lavabodan çıkmıştı. Bende işlerimi halledip çıktım.

Zaten çekimlerin bitmesine az kalmıştı son kalan pozlarımı verip evime geçmiştim.

Bu zaman diliminde baya bir ün kazanmıştık. Adıma açılmış fan sayfaları bile vardı. Lisa bana gelen reklam tekliflerine bakıyodu çoğunu reddediyodu sebebini bilmiyorum.

Sonunda çekim saatleri bitmişti. Eve gidip güzel bir duş aldım. Altıma eşofman üzerime ise sweatshirt geçirip minhonun dediği caddeye doğru ilerlemeye başladım.

Aslında daha vardi ama mağazalara da uğrarım diye erken çıktım.

Gözüme pembe bir elbise takıldı. Çok güzel gözüküyordu. Ama bu modellik sayesinde istemediğim kadar elbisem vardı. Belki yeni eve geçtiğimde ayri hir giyinme odası yapardim. Oraya istediğim herşeyi bütün elbiselerimi kıyafetlerimi koyardım.

2 tane tişört alıp mağazadan çıktım. Saat 6.45'di 10 dakikalık yolum vardı. Hızla yürümeye başladım. Giderken iki tane kahve aldım içeriz diye.

...

Şuan minho karşımda oturmuş kahvesini yudumluyodu. Bende ona onu nasıl bir maske yaptığımı neyden ilham aldığımi anlatıyodum.

"Yani sonuç olarak en favori maskelerimden birisin çok özenerek ve severek yazdım seni."

"Sence değişik değilmi? Hayal ürünü olan masken şuan karşında"

"Evet çok değişik. Artık sorgulamayı bıraktım. Çünkü sorguladıkça düşündükçe dahada kötü oluyor herşey."

Konuşmaya devam ederken birden lisa aradı.

"Kusura bakma açmam lazım"

Kafasını onaylar biçimde salladı.

"Efendim lisa?"

-sana bir iyi birde kötü bir haberim var. Hangisinden başlıcam bilmiyorum.

"Kötü olan çokmu kötü?"

-baya

"İyi olanı soyle ilk"

-pekii minhoyla sana calvin klein'den reklam teklifi geldiii.

"Ciddimisin?"

-hemde ÇOKK.

"kabul ettinmi peki?"

-evet. 2 gün sonra görüşme için gidicez.

"Anladım peki kötü haber?"

-umm. Hani bugünkü fotoğrafçı varya

"Hmm"

-1 saat önce evinde ölü bulunmuş. İntihar ettiği söyleniyor.

"NE! ciddi olamassın"

-maalesef ciddiyim. Yarın cenazesi var..

"Gidiyoruz değilmi?"

-tabikide gidiyoruz jisung.

"Anladım lisa şuan birisi ile randevu gibi bişeydeyim sonra konuşuruz."

-DUR DUR kim o?

"Minho hyung"

-haaa anladımmmm tamam o zamann sizi bölmimmm beeeennnn.

Diyip suratıma kapatti. Cidden değişik bir kızdı.

"Ne olmuş?"

"İkimize Calvin Klein'den reklam teklifi gelmiş. Ve bugünki fotoğrafçi evinde ölü bulunmuş sözde intihar etmis. Ama neden böyle bişey yapsinki?"

"O kadar hızlı yayıldımı ya?"

"Ha?" Şaşkınca suratına baktım.

"Zaten bugün sinirimi bozmuştu iyi olmuş"

"Minho yoksa senmi öldürdün onu.."

"Upss yakalandık desene. Akıllı sincap seni hızlı buldun beni" diyip Sırıttı.

"Neden yaptın?"

"Benim olana laf etti. Ben daha sana dokunamiyoken o sana dokundu üstelik azarladı. Biliyosun bebeğim ben böyle şeylere haz edemiyorum"

Gözlerim dolmuştu. Benim yüzümden biri ölmüştü.

"Benim yüzümden öldü.."

"Kendini suçlama. Zaten geçmişte yaptıkları şeylerde iyi değildi. Ölüm vakti yaklaşmıştı. Sadece biraz olaylari hizlandirdim."

Gözlerim dolu masaya bakıyodum. Cidden yapmış mıydı bunu?

"Bu sana ders olsun jisung.. bana yaptığın herhangi bir hatanda bam.. ölürsün"