Agreement | 2Min [✓]

•12•

Oh - Stray Kids

Seungmin'den

"Yah yaşlı adam, susadım!" Bir süre sonra şikayet etmeye başladım çünkü Minho gerçekten kötü bir ev sahibiydi.

Minho her zamanki gibi yerde yatmış, telefonuyla oynuyordu.

"Az önce bana ne dedin?" ayağa kalktı ve bana kaşlarını çatmaya başladığında gülmeye başladım.

"Erkek arkadaşın susamış." Somurttum, bu da Minho'nun gözlerini devirmesine neden oldu.

Onu kendi oyununda yenmek her zaman harikaydı.

Oldukça isteksiz bir ses tonuyla ayağa kalktı, içini çekerek yüzüne düşen siyah saçlarını arkaya attı ve odadan çıktı.

Kendi kendime gururla sırıttım ve işime geri döndüm.

Daha iyiye gittiğimi kendim de fark etmeye başladığımı söylemeliyim.

Minho bir aptaldı ama çok iyi açıklayabilirdi ve bu benim kıçımı kurtaracaktı. Ne de olsa, onun yardımıyla sınavımı geçecek ve başarısız olmayacaktım.

Bir sonraki soruya bakarken hâlâ kendi kendime sırıtıyor ve bir şarkı mırıldanıyordum.

Birden elime yumuşak bir şeyin dokunduğunu fark ettiğimde sustum.

Bakışlarım aşağı indirdiğimde elimin altında turuncu bir tüy yumağı gördüğümde irkildim.

Kedi de irkilmiş ve iri gözleriyle bana bakmaya başladı.

"Sen de kimsin?" Başımı eğdim ve elimi uzattım. Turuncu kedi başını uzattığında onun yumuşak tüylerini nazikçe okşayabildim.

"Minho'nun bir kedisi olduğunu bilmiyordum."

Anneme Minho'nun kedilerini beslemek için eve gitmesi gerektiğini söylediğimde, gerçekten kedisi olduğunu hiç düşünmemiştim.

Aniden odaya iki kedinin daha geldiğini gördüm.

Düzeltme: Bir kedi ailesi vardı.

Kedilerden ikisinin oldukça turuncu tüyleri vardı. Birbirinden güçlükle ayırt edilebilirdi. Diğer üçüncünün en küçüğünün tüyleri ise griydi.

Oldukça çekingen görünse de kucağımda rahat etmişe benziyordu. Ben diğer ikisinin kafalarını okşarken nazikçe kulaklarıyla oynadım.

Çok tatlılar... çok yumuşaklar... tıpkı Minho'nun saç-

Ah Seungmin! Yapma!

Kedilerle ilgilenmeye daldığım  için Minho'nun elinde bir bardak suyla kapının kenarına yaslandığını ve bizi izlediğini fark etmemiştim bile.

"Senden hoşlandılar..." Minho'nun sesini duyduğumda irkildim kedileri korkutmamaya çalıştım.

"Öyle görünüyor..." Yüzümde bir gülümsemeyle mırıldandım ve dikkatimi tekrar kedilere çevirdim.

"Normalde Dori yabancılar söz konusu olduğunda çekingendir ama yine de senden gerçekten hoşlanıyor gibi gözüküyor..." Minho bir bardak suyu masaya koyup yanıma oturdu ve Dori'nin başını okşamaya başladı.

Memnun olan kedi mırladı ve sevilmenin tadını çıkararak kucağımda oturmaya devam etti.

"Ne zamandan beri sendeler?" Hâlâ ayağa kalkmak istemeyen Dori'ye odaklanmışken sordum.

Minho biraz doğruldu "Soonie ve Doongie."  -Kucağımın yanında oynamaya başlayan ve şakacı bir şekilde birbirlerini ısıran iki kediyi işaret etti. - "En büyüğümüz Soonie ve ben küçükken bir veterinerden Soonie'yi evlat edinmiştim."