Dörtüncü Bölüm

87 82 5
                                    

Coni başını iki yana salayarak kaşlarını çatı "ne biliyorsun ? seni anlamıyorum sett."

Rahib sett gülerek "ozaman neden beni görünce koşup kapıyı kilitledin ?"

Coni rahatlamış bir ses tonuyla "rahib yanında yok yani."

Rahib sett gözünü kısıp saçlarını okşayarak "gerçekten rahibten kapıyı kilitleyecek kadar korkmana ne sebeb oldu ?"

Coni'nin gözleri büyüdü rahib settin kolunu tutarak "beni iy dinle sett o rahib bir kaçık."

Rahib sett coni'nin kolundan tutup onu arkaya doğru iti "Sen rahibe karşı nasıl böyle iğrenç kelimeler kulanırsın."

Coni hafif masaya çarparken rahib sette hızlıca yaklaşıp "anlamıyorsun sett, hemde hiç anlamıyorsun."

Rahib sett öfkeli bir ses tonuyla "evet haklısın hiçbirşey anlamıyorum anladığım tek şey o nalet kedinin heryerde olması."

Coni gözleri dolarak arkaya doğru birkaç adım atı "hayır sett o sadece ihtiyar bir kedi."sanki sözler bohazında kalıyordu, yutkunarak tekrar söze başladı "bak sett seni tanıyorum ama seni nerde tanıdığımı hiç sordun mu?"

Rahib sett yüksek bir sesle "neyden bahsediyorsun ?"Coni ye bakarak "yani ismimi bilmen normal ,kiliseden falan belki görmüşsündür veya rahib bana ismimle hitap etiğinde..."rahib sett sözünü bitiremedi söylediği şeylere kendi  bile inanmıyordu yutkundu, zar zor "nerden biliyorsun ismimi ?"

Coni;sana herşeyi söylerim ama bana inanıp inanmaman umrumda bile dehil.
Rahib sett masanın yanında duran küçük sandalyeye oturdu "seni dinliyorum."coni hızlıca masasına gidip rahib settin karşısına oturdu.

Rahib sett gözlerini coni ye dikerek "evet dinliyorum."Coni'de rahib sette bakarak Biraz durduktan sonra boğazını temizleyip söze başladı "bak sett rahip olan biten herşeyi önceden pılanlamıştı yani bu olanları hepsini önceden biliyordu."

Rahib sett elini masaya koyarak "nasıl yani."

Coni gülümsiyerek "bukadar saf olmadığını ikimizde biliyoruz ."

Rahib sett kendini zor tutuyordu dişlerini gıcırtatarak "neyden bahsettiğini anlamıyorum ama ne ima etiğini gayet iy anlıyorum  benim sabrımı sınama ben bir rahib olabilirim ama senin gibi insanlarada nasıl ders vereceğini gayet iy biliyorum ."

Coni biran irkildi rahib setten gözünü kaçırarak korkak bir sesle " üzgünüm sett sana öyle demek istemedim."

Rahib sett:konuyu dağıtma ne anlatacaksan anlat işim var.

Coni başını evet şeklinde salayarak masada duran siyah kedi resmini göstererek "sett benim çok güzel bir ailem vardı eşimle birbirimizi çok seviyorduk ve çok tatlı 12 yaşında bir oğlumuz vardı oğlum kedileri çok severdi bu yüzden bende kedi evi açtım gıri,beyaz,turuncu,siyah ve koyu kahverenkli benekli bisürü kedi aldım oğlumla kedileri çok uyguna satıyorduk birgün yine karımın yanağıma küçük bir öpücük koymasıyla uyandım yatakta dönerek eşime bakıp gülümsüyordum eşimde bana bakıp gülümsüyordu sonra yataktan kalkıp güzel bir duş aldım kahvaltıda oğlumun küçük dinozoruyla oynayışına bakarak yemek yedik sonra buraya gelmek için yola koyuldum oğlum gelmek istedi ama bilmiyorum o gün oğlumun gelmesini istemedim. Herneyse kedi evine varınca kapının açık olduğunu gördüm çok korkmuştum o telaşla nasıl içeriye girdiğimi hatırlamak dahi istemiyorum içeriye girdiğimde hiçbir kedi yoktu o kafese baktım,bu kafese baktım ama birtane bile kedi yoktu yere çöküp isyan içinde ağlamaya başladım birden küçük altın sarısı bir kafesin içinde miyavlama sesleri geldiğini gördüm o zamanki mutluluğumu anlatmak istesem kelimeler yetmez heycan içinde kafese doğru koştum kafesin ağzını açtım küçük siyah bir kedi vardı tüyleri okadar parlak ve yumuşaktı ki hiçbir kedinin tüyleri bukadar gösterişli olduğunu sanmıyorum gözleri zümrüt yeşiliydi bana bakıp göz yaşlarımla alay ediyormuş gibi miyavlıyordu o zaman bu kedide müthiş bir yetenek olduğunu farkettim o kedi dünyadaki bütün kedilerden daha zeki olduğunu ilk görüşte anlamak hiç vaktimi almadı.
Kedilerim kendi kaçmış olamazdı en azından hepsi birden kaçmış olamazdı bu bir insanın işiydi çünkü kafesler saf demirden yapılıydı.
İlk önce kötü espiri yaptığım için bunun benden nefret eden birisinin yaptığını düşündüm ama küçük bir espiri insanlara servet değerindeki hata nadir bulunana, soyları tükenmek üzerinde olan hayvanlara neden bunu yapsın ki kafam almıyordu kendimi çok kötü hissediyorum kedimi avcuna alarak kolumun arasına koydum eve giderken birsürü insan evimin önündeydi ne olduğunu bilmiyordum kediyi daha sıkı kolumun arasında tutarak eve girdim yerde üstü çarşafla örtülmüş iki kişi vardı biri kısa çarşaf diyeri uzun.
Başımı saha sola çevirerek hayır bu olamaz dedim kedi gevşemiş kolumdan aşağıya düştü kediyi görenler yerde iki cenaze olduhunu unutup korkup bağırarak evi terk etiler.
Hemen kısa olan çarşafın yanına gitim cesaretimi toplayarak çarşafı üzerinden atım..."coni yutkundu kıravatı eliyle gevşeterek ayağa kalkıp camın yanına giti derin bir nefes alarak dışarıya baktı rahib sett coninin  yanına gidip eliyle omzuna dokundu "başın sağolsun."

Rahibin KedisiWhere stories live. Discover now