41.

548 63 51
                                    

Etkileşimi düşürmeyin finale az kaldı:(

Bölümler çok geç geliyor farkındayım, artık yazdığım hiçbir şeyi beğenmiyorum. Ve beğenmediğim için paylaşmak istemiyorum ta ki gözüme güzel gelene kadar, üzgünüm:((

____

Jisoo unnie elindeki kahvaltılıklarla salona girdi. Masadaki bir sandalyeyi çekerek oturdum.

"Senin ki hâlâ uyanmadı mı?" Senin ki, kulağa hoş geliyor. Kıkırdayarak başımı olumsuzca salladım. Dün gece olanlar aklıma gelince alt dudağımı dişlerimin arasından ezmekten alıkoyamadım. O gerçekten çok, ah! Gerçekten bunları düşünmek bile utandırıyordu... Unnienin benden bir cevap beklediğini fark edince dudaklarımı araladım.

"Dün gece geldiğinde çok geç yattık" masadaki kahvaltılıklardan birkaç tane ağzıma atarken tekrar jisoo unnieye baktım, kıstığı gözlerle imayla gülümsüyordu. Anlamayarak kaşlarımı çattım.

Bu bakışı... Aman Tanrım unnie!

Boğazımda kalan lokmayla öksürmeye başladığımda istifini bazmadan gülümseyerek bana bakmaya devam etmişti, bu daha çok boğulmama neden oluyordu. Öksürmem geçmeyince önündeki suyu uzattı, hızla alıp içtim.

Jisoo"Çok sesliydin jennie, bunu duymamam imkansızdı" ağzımdan püskürttüğüm suyla büyüttüğüm gözlerlerle jisoo Unnie'ye baktım.

"U-nni-"

Jisoo"Hadi ama benden utanmana gerek yok. Hadi anlat, o nazik miydi?"

"Aman Tanrım unnie sus!" kızaran yanaklarımı saklamaya çalışırken kulaklarım tam bir alev topuna dönmüştü sanki. Utancımdan jisoo unnieye bakamıyordum bile ama o...

Jisoo"Hadi ama bana anlatabilirsin bu ilkin miydi? Canın fazla yanmış olmalı..." Ondan bakışlarımı kaçırarak kapalı olan odamın kapısına bir göz atıp tekrar unnieye baktım, merakla benden gelecek cevabı bekliyordu.

Çekingen bakışlarla başımı salladım. Yüzüne yayılan kocaman gülümsemesiyle baktı.

Bakışlarımı sürekli unnie'nin yüzünden kaçırırken yüzünde oluşan şefkatli bakışlarıyla masanın üzerinden ellerimi kavramıştı.

Tanrım! Keşke duymasaydı...

Jisoo"Minik bebeğim büyümüş mü artık?" bakışlarım büktüğü dudaklarına kaymıştı.

"Minik mi? 22 yaşındayım unnie" neden herkes bana minik diyip duruyordu ki.. Omuz silkip gülümseyerek sorar gözlerle göz kırpmıştı. Ne demek istediğini anlayınca çekinerek dudaklarımı araladım.

"O nazikti..." Onu cevaplarken eş zamanlı odamın kapısı açıldığında ikimiz de oraya dönmüştük. Lisa dağınık saçlarla gözlerini kısmış bir şekilde bize baktı. Üzerindeki gri eşofman takımıyla tatlı görünüyordu. Ona bakarken kendimi gülümserken buldum.

Odanın kapısını kapatıp tekrar bize döndüğünde tam bir koca bebek gibi görünüyordu. Unniem burada olmasaydı şu an onu yiyebilirdim, evet kesinlikle.

Bakışları unniemi bulmuştu. Ona daha önce jisoo unniemin geleceğinden bahsetmiştim.

"Günaydınn" seslendiğimde gülümseyerek buraya doğru adımladı.

My Downstairs Neighbor/JENLİSA Texting ✓Where stories live. Discover now