" Bizimle okuldan sonra kafeye , hadi gel lütfen sen olmazsan bende gitmem bak " Sera bunu dediğinde gruptaki bir kaç kişinin onaylamaz kelimelerine maruz kalmıştı.
Seraya baktığımda bana yalvaran gözlerle bakıyordu. Başımı olumlu bir şekilde salladım " Gelirim tamam ama biraz geç gelebilirim "
Başını önemli değil gibi sağlamıştı Sera.
Arkama yaslanıp zilin çalmasını bekledim. Artık stresten parmaklarım da oluşan ölü etleri kemiriyordum bu hoşuma gitmiyordu bazen o kadar çok yara yapıp kanatıyordum ki artık olay zevk meselesine dönmüştü.
Zilin çalması ile yavaş bir şekilde kalktım. Sınıftaki herkesin çıkmasını bekliyordum. Hepsi teker teker çıkınca ceketimi giyip çantamı koluma taktım.
Dışarı çıktığımda kapının köşesine yaslanmış olan adama baktım. Karan.
İkimizde Türk kökenliydik onu biraz araştırmıştım. Ve ikimizde ana dilimizi konuşmayı tercih ediyorduk.
Ne çok ortak yönümüz vardı.
Sert bakışları gözlerimi bulduğun da yavaşça önünde durdum. "Neden bu kadar geç çıktın sınıftan?"
Elimle öğrencileri gösterdim. "Onlar görmesin diye " ilk önce başını yan eğerek arkama baktı. Sonra dikleşip bir adım daha yaklaştı bana.
" Onların görüp görmesi sence de sikimde mi Eva hmm söylesene güzel kızım " diyerek parmağıyla önüme gelen saçlarımı düzeltti.
Başımı önüme eğdim ne diyeceğimi bilmiyordum. Çenemi saran elleri yavaşça başımı yukarı kaldırdı. Gözlerinin içine bakarken yutkundum.
" Eva..." dudakları aralandı ve derin nefes aldı.
" mmh " ağzımdan çıkan mırltıyla ve ne yapacağımı bilmeden ellerimi belinin köşesine koyarak tutundum .
"Canını yakmak istiyorum Eva, sadece canını ben yakayım ama sana dokunmayı aklından geçirenleri de öldürmek istiyorum"
" Canımı artık istediğin gibi yakabilirsin , sesim çıkmayacak "
Gülümseyip dudağını ısırdı. Beni belimden sıkıca tutarak önüne alıp yürümeye başladık. Okuldan çıktığımızda etrafa baktım kimse yoktu bizden başka.
" Seninle eve kadar geleyim ondan sonra bende geçerim." dediğinde elimi sıkıca ellerinin arasına aldı.
Yanında minyon kalıyordum her konuda. " Karan " ismini seslendigimde cebinden çıkardığı sigarayı yakıp gözlerime baktı.
" eve gitmeyeceğim arkadaşlarım kafeye çağırdı onların yanına gideceğim ."
Bir anda durması ile bende durmuştum. Alnında beliren damarlar ile elimi sıkıca tutması sanırım sinirlendiğinin işaretiydi.
Sigarasından derin nefes alıp başını anladım dercesine sallayıp yürümeye devam etti. Sesimi çıkarmazken ortamdaki gerginlik ikimize de yansıyordu.
" Bundan sonrasını ben giderim teşekkür ederim " diyerek yüzüne baktığımda hissiz bir şekilde gülmüştü. " Bu yolu boşuna gelmedim Eva , şu arkadaş ortamını bir de ben göreyim değil mi ?"
Anlamazca yüzüne baktım. " ama bu saçma olmaz mı ?"
" Eva sus ve yürü zaten kendimi tutuyorum " diyerek bileğimi sıkıca kavramı.
"Ne için zor duruyorsun ki " sinirle bana dönüp iyice yaklaştı. "Seni şurada acıdan ağlatmamak için Eva bu daha seninle onca aramızdaki çekimden sonra ilk kabullenişimiz " derin nefes alıp yanağını kaşıdı yuzume eğilerek " ve ben bu güzel günü sinir krizi geçirip vücudunda morluklar oluşmaması için zor tutuyorum kendimi "
Kalbimin ritmi artmaya başlamıştı onun böyle davranışı onu daha çok istememe sebep oluyordu.
Hastalıklı bir kişiliğim vardı. Onun yapacağı her şey beni cezbediyordu.
"Peki ya sonra?" Diyerek sorduğumda gözlerime o kadar derin bakmıştı ki bedenimi kafesler içinde görüyordum.
" Benim sevgi anlayışım seni öldürebilir Eva henüz hiçbir şey görmedin benden ".
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
