Sana, arkadaşının yatağının başında bekliyor, arada kafasındaki ıslak bezi değiştiriyordu. Miyeon, uyandığında içmesi için çorba pişiriyordu. Tzuyu, arkadaşının ayakucuna oturmuş dua ediyordu.
"Tanrım, onu bize bağışla. Ona bir şey olmasın. "
Sana genç kıza bakıp ona güven verircesine gülümsedi.
"O bizimle kalacak, söz veriyorum Tzuyu. Soojin'in onu almasına asla izin vermem. "
Miyeon ıslak ellerini havluya silerek geldi.
"Soojin kimi alıyormuş? Shuhua olmadığı kesin! "
Tzuyu'nin arkasına oturup kollarını beline sarmış, kafasını sırtına dayamıştı. Ikisi de Sana'yı izliyor, Sana, Shuhua'yı izliyordu. Sana birden heyecanla ayağa kalkıp mutfağa koştu. Iki kız Shuhua'ya baktığında ağzını oynatarak bir şey demeye çalıştığını anladı.
Sana elinde bir bardak ve sürahi ile gelmişti. Hızlıca bardağı doldurup kenara koydu ve arkadaşının kalkmasını sağladı. Su bardağını tutarak su içmesine yardım etti.
"Shuhua, iyi misin? "
Miyeon arkadaşının elini tutarak konuşmuştu.
"Iyiyim, merak etmeyin. "
Gülümseyerek arkadaşlarına baktı. Hepsinin gözündeki endişe onu korkutmuştu. Bu kadar ciddi bir şey miydi?
"Neden bayıldın Shuhua? Hastaneye gidelim. "
Kafasını hayır anlamında salladı.
"Hayır gerek yok. Korkudan bayılmışımdır. Mutfaktan biri bana sesleniyordu. "
Tzuyu hızlıca elleriyle ağzını kapattı.
"Nasıl yani? Hayaletler mi var? "
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
