16ଓ pinokyo

3.9K 555 417
                                    

merhaba!! 🙋🏼‍♀️

bu kurgudaki onemli bolumlerden biri, lutfen dikkatli okuyun 🌟

yazim hatalari varsa uzgunumm 😓
iyi okumalar! 💗

###


Jeongguk'un evi, Taehyung'un tahmin ettiğinden biraz farklıydı.

O, merkeze yakın, çok katlı bir bina hayal ediyordu ama Jeongguk onu merkezden uzak, dubleks evlerin olduğu ve genellikle emeklilerin oturduğu sessiz bir siteye getirdiğinde yanıldığını anlamıştı.

Jeongguk'un bir tur rehberi edasıyla gezdirdiği evin içide dışıda yabancı bir göz için sevimli bir aile evi gibi gelebilirdi, ki sahiden öylede görünüyordu, ama delta ve Taehyung için evdeki her şey sahiden acı verici görünüyordu.

Çünkü ev Jeongguk'un anne ve babası az sonra kapıdan içeriye girecek ve aile tamamlanacakmış gibiydi ama onların bu evi terk etmesinin üzerinden 18 yılı aşkın bir süre geçmişti.

Duvarlar ve masaların üzerindeki evlilik fotoğraflarından, mutfağın tezgahındaki çiçek işlemeli havludan, yatak odasındaki makyaj malzemeleri ve parfüm şişeleri gibi daha birçok şeye ne Jeongguk ne de babası dokunmaya cesaret edebilmişti. Evdeki her bir detay Taehyung'u bile incitirken Jeongguk'un hem annesinin hemde babasının terk ettiği bu evde yaşamaya nasıl dayanabildiğini anlayamıyordu.

Ev üç oda ve iki banyoya sahipti. Büyük hayaller kurarak özenle döşendiği çok belliydi. Jeon ailesi bu evi satın alırken büyük bir aile kurup huzur içinde yaşamayı planlamış olmalıydı ama işler hiçte öyle olmamıştı.

Ve tıpkı Jeongguk'un söylediği gibi birçok el emeği ahşap parçaya ev sahipliği yapıyordu. Jeongguk evdeki ahşap parçaların çoğunu babasının bizzat yaptığını söylemişti. Mesela mutfaklarındaki büyük yemek masası, kapının girişindeki ayakkabılık ve askı, oturma odasını istila etmiş ahşap heykeller ve kuklalar tamamen babasının eseriydi.

Taehyung kuklalara büyük bir ilgiyle ve heyecanla yaklaştığından Jeongguk ona minik bir kukla gösterisi bile yapmıştı ve bu ikisini çok güldürmüş, keyiflerini yerine yetirmişti. Jeongguk kuklaları oytanırken sesini inceltip kalınlaştırıyor, onlara komik replikler veriyordu. İkisininde favorisi kesinlikle kıvırcık, bakır saçları olan kukla çocuktu. Delta onu Taehyung'a benzettiğinden sesini daha derin çıkarıp onu sanki gerçekten Taehyungmuş gibi oynatmış, ikisinide çok güldürmüştü.

Kukla gösterisi son bulduğundaysa Jeongguk çekmeceden bir albüm çıkarmış, “Çocukluğumda nasıl göründüğümü merak ediyordun, değil mi?” diyerek koltukta oturan Taehyung'un yanına yerleşmişti. Albümün kapağının üzerindeki tozu elleriyle üstünkörü temizledikten sonra araladığında Taehyung heyecanla Jeongguk'a yaklaşmış, başını omzuna yaslayarak albüme bakmıştı.

Albüm, Jeongguk'un anne ve babasının gençlik fotoğrafları ile başlıyordu. Delta buraları hızlıca geçmeye yeltendiğinde Taehyung, elinin üstüne elini koyarak onu durdurmuş, fotoğrafları incelemeye başlamıştı. Bir ormanda, tapınakta, kiraz çiceklerinin altında, arkaşları ve aileleri ile birlikte, kar tatilinde, Taehyung'un Busanda olduğunu tahmin ettiği bir sahilde, nişanlandıklarında ve evlendiklerinde, şu an içinde oldukları evin önünde, o evin içinde, annesinin karnı büyümeye başlamışken... Birçok fotoğraf vardı ve her fotoğrafta birbirlerine aşkla bakıyorlardı.

Annesinin tıpkı oğlu gibi küçük ve şekilli dudakları, iri, mavi gözleri vardı. Jeongguk'un sert yüz hatlarının yanında tavşan dişerinide babasından aldığı belliydi. Annesi çok güzel, babasıda çok yakışıklıydı. Ama yinede ölü insanların fotoğraflarına bakmak garipti, çünkü artık fotoğraflarda yaptıkları hiçbir şeyi yapamazlardı.

coraline | taekookΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα