REİS (Düzenlenecek)

11.Reis "Mahirin Oyunu"

Apar topar arabamı çalıştırıp bulunan adrese yola koyulduğumda.. verilen adres orman içersinde iki katlı dubleks bir evdi..

etrafıma baktığımda evin ışıkları sönük durumdayken.. yavaş adımlarla ilerlediğide kapının açık olması içeri girip girmemekte kararsız kalmama neden olurken kalbim korkudan deli gibi atıyordu.

Derin nefes alarak içeri girmekten başka çarem yokken kapıyı hafifçe araladığımda içerinin karanlık olması ile telefonumun ışığını yakarak içeri adımımı attım..

telefonumun ışığıyla destek alarak "Mahir " diye seslendiğimde

sesime karşılık bir ses yoktu.

merdivenlerin başına geldiğimde arkamda kalan kapının bir anda kapanması ile korkarak arkama baktığımda elimdeki telefonu düşürdüm.

panikle yere doğru eğilip telefonumu aradığımda yerde elimi gezdirsemde hiç bir şekilde göz gözü görmüyor Telefonumuda bulamıyordum.

geldiğim gibi geri gitmek için adımımı attığımda ayağımın takılması ile merdivenlerden yuvarlanırken o an en son hatırladığım birinin beni kucaklayarak tekrar merdivenlerden tekrar yukarı taşıması idi.

************

Gözlerimi açtığımda başımın ağrısı ile gözlerim etrafı süzerken olanların aklıma gelmesi ile yattığım yerden hızla kalktığımda " Aman allahım buda ne !" diye mırıldandım..

bir elimin kelepçelenmiş olarak yatağa bağlamasına şoka uğradığımda panikle çırpınmaya başladım.

Bir anda kapının ardına kadar açılması ile "Mahir !!"dedim bağırarak.

Kendinden emin bir tavır içersinde gülümseyerek " Boşuna uğraşma çözemezsin"dedi.

elinde anahtarı sallayınca sinirle bir kaşlarımı çattım. her ne kadar çözemezsin desede kelepçeyi çıkarmak için uğraşırken.. sandalyesini yattığım yerin yanına çekip koydu.

" lanet olsun neden beni yatağa bağladın " dedim..

kaşlarını hava kaldırarak küçümseyen gözlerle gülümsemeye devam ettiğinde

" Mahir aç şu kelepçeyi canımı acıtıyor " dedim. debelenmekten kelepçe kolumu keserken gözleri üzerimde susmamı bekler tavırda idi.

En sonunda pes ederek gözlerine bakakalırken "ha şöyle kızım" dedi.. "benimle zıtlaşmak sana bişey kazandırmadı tam tersine bak şuan elimdesin !" tebessüm ederek yatağın yanına yaklaşınca kolumdaki kelepçeyi açması ile acıyan bileklerimi ovuşturdum.

bileğimi tutarak bişey varmı diye bakarken görende beni önemsiyor sanacaktı !!

bileğimi elinden kurtararak." emre nerede ?" diye sordum.

Gerilen yüz hatları ile " Emre serbest merak etme.. bence sen Emreyi düşüneceğine kendini düşün elimden nasıl kurtulucaksın ! "dedi.

Söylediklerini umursamayarak yataktan inerken bir anda kolumdan tutarak tekrar yatağa kelepçelediğinde yüzümü ellerinin arasına alıp hırsla öpmeye başladı.

Dudaklarımın üzerindeki baskı canımı yakarken üzerime çıkması ile
" rahat dur !" dedi.

"Mahir yapma allah aşkına bırak beni ne olur bırak !!" diye çığlık çığlığa bağırmama.

beni duymuyor gibi üzerimdeki gömleği yırtmış yere atmıştı.. "Mahir dur !!"

Tekrar dudaklarımın üzerine kapanıp sert bir şekilde karşılık vermemi beklerken. üzerimde olması canımı acıtıyor..