Luna And Ella

5-Misafir

Sabah büyük bir baş ağrısıyla uyandım. Telefona elimi uzattım saat on civarlarıydı. Zil sesiyle yataktan kalktım ve kapıya gittim. Açar açmaz Luna hanımı karşımda görünce geri kapattım. Ufak bi şok yaşayıp hemen üstümü başımı ve saçlarımı düzelttim. Tekrar zili çaldı ve açtım.

"Kusura bakmayın "

"Hazırlan, seni almaya geldim"

"İzinli olduğumu söylemiştiniz"

"Öylesin, işe gitmiyoruz zaten"

Salak salak izliyordum. Kolunu omzuma koyup yüzüme eğildi.

"İyimisin, Ella "

"Hı, evet evet iyiyim"

"Hadi hazırlan "
Hala düşüncelere dalıp duruyordum. Bu kadın en son hiçkimseyi umursamayan sert bir insan değilmiydi.

"Kusura bakmayın, Luna Hanım bu gün arkadaşımla buluşacağım. Ona söz verdim."

"Nerede buluşacaksınız?"

Neden bana gelince bu kadar meraklıydı ki acaba.

"Buraya gelecek"

Gözlerini kısıp biraz düşündü.

"Tamam. O zaman "
Deyip içeri daldı.

"Luna Hanım ayakkabılarınız"
Geri dönüp topuklu siyah ayakkabılarını çıkardı. Ona ev terliği uzattım ve giydi.

"Evine girmemden rahatsız mısın"
Yine birşeylere dalmıştım. Bir anda cevapladım.

"Yok efendim"

"Dün akşam bu kelimeleri bıraktığını sanmıştım"

"Hangi kelimeler"

"Hanım, Efendim"

"Ah, evet fazla unutkanım E- Luna"

"Aferim sana "

Yatağımın yan tarafındaki küçük toz pembe koltukta oturuyordu.
Gözleriyle etrafı inceliyordu. Bense dolaptan kıyafet seçiyordum.

"Ne kadarda renklisin"

"Evet renkleri seviyorum"

"Ben sevmem. Sadece siyah ve gri, tamamen zıt kutuplarız ama "

"ama?"

"Zıt kutuplar birbirlerini çekerler. Sen ve ben gibi"

"E-evet "

...

Zil çaldı ve kapıya gittim. Sonunda Laura gelmişti. Kapıyı açtım ve güler yüzüyle içeri girdi. Bense ona sessiz sessiz dikkatli konuşmasını ima ediyordum.

"Aa, misafirin mi var ella"

"Patronum, Luna Hanım"

Luna hanımın yanına gitti ve onla tanışmaya çalıştı. Elini uzatmıştı ama Luna hanım kollarını çözmeye bile tenezzül etmemişti. Nazikçe kafasını eğdi, o kadar.

...

Akşam yemeğini yemiştik.Laura gitmişti Luna hanım ile beraber mutfaktaydık. Benim elimde portakal suyu onun ise içki vardı. İçmesemde dolapta duran bir şişe vardı onu koymuştum. O mükemmel derecede çekici olan sesiyle konuştu.

"Evin tatlı,senin gibi ama artık gitmeliyim. "
Bardağını masaya koydu ve kapıya doğru bir kaç adım attı. Arkasından seslendim.

"Luna Hanım, lütfen kalın"

Yavaşca arkasını döndü.
"Burada kalmamı mı istiyorsun "

"Evet "

Bana yaklaştı elleriyle ellerimi tuttu.

"Dün sen gittikten sonra, bir daha asla beni görmek istemediğini sanmıştım. Ama sabah dayanamayıp yinede geldim"

"İyiki geldiniz "

Dahada yaklaştı. Ellerimi bıraktı birini belime sardı, diğerini yanağıma getirdi. Kafasını hafifçe yana eğdi. Dudaklarını yaklaştırdı. Dudaklarımı öptü ve geri çekildi.

"Ella"
Ç
"?"

"Sana söylemem gereken bir şey var."

"Tabiki söyleyebilirsiniz"

"Ella ben senden hoşlanıyorum, sanırım"

İstemsizce yüzüm gülmüştü. Cevap verdim konuşurken sesim inceledi.

"Bende, sanırım"

Odada aynısı olmuştu. Tekrar dudaklarımı öptü ve karşılık vermemle devamını getirdik.

...

Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm şey Luna hanımın gümüş kolyesiydi. Yavaşca kalkmaya çalıştım. Kolları bana bağlı olduğu için zorlandım. Bir dirseğini yastığa koyup destek aldım. Yanağına eğilip bir öpücük kondurdum. Ayağa kalktım ve onun üzerini örttüm.

...

Luna Hanımla beraber şirkete gelmiştik çaktırmamak için ben ondan 10dk önce girmiştim.