Delta and King Taekook

Bölüm 1 Lanet.

Herkese merhaba!

Aslında bu bir pov tiktoktan gördüm hesabın adı tae1wq.

Pov olduğunu anladığımda çok üzülmüştüm..

Bende bu povu hayata geçirmek istedim!

İyi okumalar!

*******

Delta Jungkook kurt formunda ormanda koşuyordu. Henüz yeni delta olduğunu anlamıştı, bu nedenle epey bi sakar ve dikkatsizdi. En sevdiği yer olan tepeye vardığında arkadaşlarının onu orada beklediğini farketti. Hızlıca kurt formundan çıkarak yanında getirdiği kıyafetlerini giyerek yanlarına gitti.

Arkadaşları Jin,  ve Hoseok'a sarılmıştı. Hoseok, çimlerin üzerine minik bir piknik örtüsü sermiş ve üçünün de en sevdiği şeyleri örtünün üzerine koymuştu. "Anlat bakalım delta nasıl gidiyor?" Jin'in sorusuna kıkırdayan delta cevap verdi. "İyi gidiyor, aslında hâlâ şaşkınım delta olduğuma." "Alışmalısın delta olmak kolay değil." "Haklısın hyung, kolay değil."

Bur süre daha sohbet ettiler, saatin  geç olduğunu fark edip toparlandılar ve tepede yollarını ayırarak evlerine gitmek üzere yola çıktılar. Jungkook eve hızlıca varabilmek için kurt formuna girdi. Delta olmak yorucuydu, nasıl başa çıkacağını bilmiyordu. Aklını kurcalayan minik sorularla koşmayı bırakıp yavaşça yürümeye başladı. Giderek çoğalan sorular ve düşüncelerle cadıların olduğu bir yere geldiğini bilmiyordu.

Oradan uzaklaşmak adına ilk adımı atacaktı ki bir cadı üstüne atlayarak onu bağladı. "Hey! Bir delta buldum!" Diğer cadılar etrafında toplanırken korkuyla onlara bakıyordu. "Demek bir delta, sanırım bir kaç değişiklik yaparsak sorun olmaz?" Cadılar alayla sorun olmayacağını söyleyip gülüyordu.

"Bence onu insan yapalım." "Yeryüzünde çok fazla insan var. Şuan nasıl korkuyor baksanıza Omega olması onun için daha iyi." "Haklısın, ama onu burada mı bırakacağız? Bizim yaptığımızı anlarlar." "Onu bir yere gönderelim, böylece bizim yaptığımızı kimse bilemez." Diğer cadılar her iki fikiride onayladı.

*******

Jungkook gözünü açtığında hiç beklemediği bir yerdeydi. "Uyanmışsın!" Jungkook sesin geldiği tarafa kafasını döndürdü. "Sen kimsin? Neden buradayım?" "Sakin ol, seni kapımın önünde baygın bir hâlde gördüm ve içeriye aldım, Hepsi bu kadar." "Ben.. ben burayı bilmiyorum, ben burada yaşamıyorum.." Karşısında duran genç adam şaşkın şaşkın yüzüne bakıyordu. "Peki ya nerede yaşıyorsun?"

Jungkook doğrularak olduğu yerde oturdu. "Ben bir deltayım cadılar beni lanetledi, artık bir delta değil omegayım. Kimsenin beni bulamaması içinde buraya getirdiler." "Şuan çok şaşkınım ne diyeceğimi bilmiyorum, Ben Jimin Park." Dedi elini uzatarak. "Jungkook Jeon, memnun oldum." "Bende, Anladığım kadarıyla uzun bir süre burada kalacaksın?" Jungkook Jimin'i onayladı. "Öyle görünüyor." "Aç mısın? Senin için bir şeyler yapabilirim."

"Hayır, aç değilim teşekkürler." "Uzun bir süredir ev arkadaşımın olmasını isterdim demek ki ev arkadaşım sensin!" Jungkook gülümseyerek kafasını aşağıya yukarıya doğru salladı. "Seninle ev arkadaşı olmak eminim ki güzeldir Jimin." Jimin gülümseyerek Jungkook'a sarıldı, Jungkook şaşkındı, Şaşkınlığı bir kenara bırakıp Jimin'e sıkıca sarıldı. "Sana odanı göstereyim, ev biraz büyük olduğu için tek yaşamaktan sıkılıyordum."

Jimin, Jungkook'un elini tutarak merdivenlere çıktı. Hızlıca basamakları çıkarak odasının yanındaki odaya girdi Jungkook ile birlikte. "İşte odan burası! Beğendin mi?" "Eşyaları önceden yerleştirmen yalnızlığını açıklıyor Jimin, ve evet odamı beğendim." İkiside kahkahalarla gülmeye başladı. Fazla gülmeden Jimin giymesi için Jungkook'a kıyafet getirdi. "Bedenim küçük kıyafetlerim olur mu bilmiyorum. Olmazsa yarın seninle beraber gidip kıyafet alırız."