4.BÖLÜM:DÜŞÜNÜLEMEYEN YÖNETİCİLER

116 13 10
                                    

Keyifli okumalar...

Şarkılar: Sia- Unstoppable , Train Wreck- James Arthur

-Algin kalp atışı hissetmediği zaman diliminde Barlas-

-YAZAR ANLATIMI-

Barlas krallığından çıkmış halkın arasında yürüyordu. Etrafındaki hemen hemen herkes kristal mağarasındaki yüzüklerden ve sahiplerinden bahsediyordu. Halkın tek umudu yüzüklerin sahipleriydi çünkü diyardaki kimse Anemoia'yı Dasrelia'nın yönetmesini istemiyordu. Dasrelia'dan önceki yöneticileri Anemoia'nın gelmiş geçmiş en iyi yöneticileri olarak görüyorlardı. Hena ve Adonis. Eski yöneticiler ve bahsedilen yüzüklerin eski sahipleri. Halkın onlara güveni ve sevgisi o kadar fazlaydı ki kendileri tanımasa da o yüzükleri Hena ve Adonis'in diyarı gerçekten yönetebilecek birilerine verdiklerini biliyorlardı. Ve onlarla tanışmayı dört gözle bekliyorlardı.

Barlas kendi krallığının sınırlarından çıkmıştı. İnsanların yüzükler hakkında konuşmalarını dinleyerek ilerliyordu, yanında yürüyen iki kişinin konuşması dikkatini çekti ve dinlemeye başladı. "Yönetici Dasrelia'nın kızına ait değilmiş yüzüklerden birisi. Bu durum onu baya sinirlendirdi o yüzden bugün krallıkları gezmeye başlayıp yüzüklerin sahiplerini arayacak." diyordu birisi.

"Tamam da nereden bilecek yüzüklerin kimde olduğunu? Kimse yüzükleri görmedi şekilleri bilinmiyor." diye cevapladı diğeri.

"Dasrelia, Hena ve Adonis ile eskiden yakınmış ve parmaklarında hep taktıkları bir çift yüzük olduğunu biliyormuş. Oradan yola çıkarak arayacakmış. İlk önce Nefelibata krallığından başlayacakmış."

Barlas konuşmalarının sonunda kendi krallığının ismini duyunca duraksadı ve duyduklarını düşünmeye başladı. Dasrelia bugün krallıkları gezip yüzüklerin sahiplerini arayacaktı. İlk önce de Nefelibata krallığından başlayacaktı. Barlas'ın krallığından. Ve Dasrelia yüzüklerin şekillerini az çok tahmin edebiliyordu. Yüzük Barlas'ın parmağındaydı ve Dasrelia şu an da Nefelibata krallığına doğru ilerliyordu.

Barlas hızlı adımlarla krallığına doğru ilerlemeye başladı. İlerlerken yüzüğü Dasrelia'dan nasıl saklayacağını, görmesini nasıl engelleyeceğini düşünüyordu. Mağaraya gidip Adonis'e soracak vakti yoktu bir an önce krallığa gitmeliydi. Babası Dasrelia ile asla anlaşamıyordu ve babası şu an krallıktaydı. Adımlarını daha da hızlandırdı.

Krallığın önüne geldiğinde kapının önünde atlar ve muhafızlar yoktu. Dasrelia daha gelmemişti. Barlas krallığa gelene kadar yüzüğü ne yapacağını düşünmüştü ve aklına sadece yüzüğü çıkartıp odasındaki komidinlerden birine koymak gelmişti. Krallığa girip hızla odasına çıktı. Parmağındaki güneş desenli yüzüğü çıkartıp komidinin çekmecesine koyarken aklına diğer yüzüğün sahibinin kalp atışlarını hissedemeyeceğini hatırladı ama Adonis kimsenin yüzüğün sahiplerinin öğrenilmemesini istemişti. Özellikle Dasrelia'nın.

Barlas aşağıya indiğinde Dasrelia yanında iki muhafızı ile kapının önünde duruyordu. Barlas merdivenden inerken babası ağır adımlarla Dasrelia'nın yanına ilerliyordu. "Burada ne işin var Dasrelia?" dedi Althea, Dasrelia'nın önünde durduğunda.

"Diyarın yöneticisi olarak halkımı ziyaret ediyorum Althea." dedi Dasrelia.

Barlas merdivenden inip babasının yanına geçtiğinde, "Nefelibata krallığının varisi de buradaymış. Nasılsın Barlas?"

Barlas cevap vermedi. Dikkatlice Dasrelia'yı inceliyordu. Dasrelia ise Barlas'ın parmaklarına kitlenmiş bir şekildeydi.

"Buraya öylesine gelmediğini hepimiz biliyoruz Dasrelia. Derdin ne?" dedi Althea.

VERBİNDENTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon