Dusty Page

304 35 91
                                    

Fizzy'nin vefatının üstünden üç hafta geçmişti. Louis tüm kardeşlerini her gün arayarak kontrol ediyor, aynı zamanda Freddie ile de her zaman olduğu gibi iletişim halinde olsa da daha korumacıydı.

Harry ile araları eskisinden çok daha iyiydi. Birlikte olduklarını günden sonra artık onu öpmekten çekinmiyor veya korkmuyordu. Harry'de aynı şekilde onu rahatlıkla öpüp sarılıyordu.

Harry Fizzy'nin ölümüyle bir gerçeğin daha yüzüne çarpmasıyla kendine gelmişti. Ölüm var diye düşünüyordu. Bir gün ölen o da olabilir diye düşünüyordu.

O yüzden onun üstünde çok daha fazla durmaya başlamıştı ve Louis'de bunun farkındaydı. Aynı zamanda onun suçluluk duymaması için de elinden geleni yapıyordu. Son üç haftada iyi hissetmesi için birçok şey denemişti. Tabii gruptaki çocuklarda sık sık ziyarete geliyorlardı.

Şarkı söylemek, en sevdiği yemekleri yapmak, Freddie'yi Londra'ya getirmek gibi. Brianna çocuğunu Londra'ya götürmez, LA'de kalmasını isterdi ve bu yüzden Louis genellikle onu ziyaret etmek için oraya giderdi.

Fizzy'nin ölümünde bile çocuğunu görememişti ve Harry'nin bunu nasıl gerçekleştirdiğini bilmese bile pek sorgulamadı. Harry'nin Brianna'yı tehdit ettiğini bilmese de olurdu.

Freddie, o ve Harry birkaç gün çok güzel zaman geçirmişler, kurabiye, boyama ve havuz aktiviteleri yapıp Louis'nin kafasını fazlaca dağıtmışlardı.

Freddie gittiğinde Louis üzülse bile onu gördüğü ve zaman geçirdiği için hiç şikayetçi olmamış, aksine Harry'i bir sürü öpücüklere boğarak ne kadar minnettar olduğunu ona göstermişti.

Bu haldeyken Harry'nin gönlünü alabilecek veya güvenini kazanabilecek hiçbir şey yapamamıştı ama artık kendini daha iyi hissettiği için aklında birkaç plan vardı.

Salonda otururken mutfakta yemek yapan Harry'nin yanına adımladı ve yanağına bir öpücük kondurdu. Harry sırıtırken bir ihtiyacı olup olmadığını soruyordu ama Louis sadece içinden geldiğini söyleyip geri öpüyordu.

Harry bunu sevse de bir anormallik sezmiyor değildi ama yakında kokusunun çıkacağını düşünüp pek sorgulamıyordu.

"Akşam arkadaşlarımla bir gece kulübüne gideceğim." dedi Harry makarnasını mideye gönderirken. Louis bu fikirden hoşlanmasa da sadece başını sallamakla yetindi.

Harry'nin onun güvenini ve hal ve hareketlerini denediğini biliyordu ve hak da veriyordu aslında ama yinede hoşuna gitmiyordu işte!

"Ben de Zayn ile olurum o zaman. Buraya gelse bir sıkıntı olur mu?" Harry olumsuzca başını salladı. "Tabii ki olmaz, çağırabilirsin."

Yemeklerini yedikten sonra beraber mutfağı toparladılar ve ardından Harry hazırlanmaya başladı.

Üstüne transparan bir gömlek, altına dar siyah bir pantolon giymişti. Uzun saçlarına şekil vermiş ve yüzüklerini de parmaklarına geçirmişti.

Salona girdiğinde Louis'nin radarına giren Harry üstündeki bakışları es geçerek telefonunu ve cüzdanını masadan aldı.

"Ben şimdi çıkacağım." diye bilgilendirdi Harry yanına doğru giderken. Louis'de ayağa kalkmış kollarına ona sarmıştı.

"Böyle mi gideceksin?" diye sordu geri çekilip onu süzerken. Harry onun kıskandığını gözlerinin en içinden anlıyordu ama belli etmeyerek "Evet, ne var ki üstümde?" diye sordu.

"Hiç," diyebildi Louis sadece. "Güzel görünüyorsun." Harry gülümsedi ve teşekkür etmek yerine dudağına bir öpücük bıraktı ama bu sefer Louis onu bırakmadı ve öpüşmeyi derinleştirdi.

QUERENCİA// L.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin