- Günler Sonra -
O konuşmadan sonra Ekim Kanat'la bir araya gelmemek için resmen savaş vermiş sürekli bahaneler bulmuştu. Kanat'ın ise umudu kırılmıştı ama içindeki aşk sanki giderek daha da artmaya başlamıştı
Leyla : Ekim olanları anlatıcak mısın artık
Ekim : Zaten biliyorsundur Leyla
Leyla : Olayı biliyorum ama ne his ettiğini bilmiyorum anlat hadi bana
Ekim : Kanat'ın benden vazgeçmesi gerek Leyla olmaz bizden
Leyla : Söylemesi kolay ama aşk bu Ekim vazgeöme hiç kolay değildir ki
Ekim : Kanat çok biri Leyla mutlu olmayıda sonuna kadar hak ediyor o doğru insan ben değilim ki onun için
Leyla : Ekim Kemal öldü ve sen hala hayattasın ömrünün 4 senesini çöpe attın zaten nereye kadar bu şekilde sürücek
Ekim : Leyla ben kendim mutlu değilim yeniden hayata dönmeyi beceremiyorum kendime bir faydam yokken Kanat'ıda dibe sürükleyemem. Hem belki zamanla unutur başka birini sever
Leyla : Bu söylediğine kendinde inanıyor musun
Aslında inanmıyordu belli etmesede bazı geceler Kanat'ı camının orada görmüş hatta sesini bile duymuştu. Kendini suçluyordu Kanat'ın üzgünlüğüne sebep olduğu için
- Günay'ların Evi -
Kanat günlerdir içindeki fırtınayı dindirmeey çalışmış ama bir türlü başarılı olamıyordu ne ara Ekim'e bu kadar bağlandığını anlamamıştı ama çok canı yanıyordu
Aziz : Toparlan artık
Kaant : Söylemesi kolay sana
Aziz : Kanat dünaynın sonu değil. Tamam bende Ekim'le olmanızı isterim ama olmuyorsa olmuyor
Kanat : Ben onu zorlamam ki zaten Aziz illa beni seviceksin diyip kızın boğazına çökmem ben ama olmuyor silemiyorum işte. Ne ara bu kadar bağlandım ona bende bilmiyorum
Aziz : Ben Leyla'ya sizin durumdan söz ettim
Kanat : Eee
Aziz : Baya şaşırdı hatta çok şaşırdı ama değişik bir durum daha oldu
Kanat : Ne
Aziz : Umut eder gibiydi. Sanki olmasını istiyor hatta bir kere Ekim'in neden gittiğini sordum 'uzun hikaye daha sonra anlatırım'' dedi
İşte bu kafasını karıştırmıştı demek Ekim iyi bir hayat için gitmemişti Fransa'ya birşeylerden kaçtığı için gitmişti ama neden
- Akşam -
Leyla'nın ailesi herkesi yemeğe davet etmişti Ekim ilk başlarda gelmek istemesede ailesine bu durumu nasıl açıklıycağını bilmediği için mecburen gelmişti. Yiğit Kanat'ı görünce koşarak ona sarılmıştı
Kanat : Naber dostum
Yiğit : İyiyim
Metin : Hoşgeldiniz
Rıza : Hoşbul nasılsınız
Özlem : İyiyiz buyurun
Hep beraber masaya gittiklerinde Kanat ellerini yıkamak için içeri geçtiğinde Ekim'le çarpışmış düşmemesi için kollarından tutmuştu hemen
Kanat : İyi misin
Ekim : İyiyim sağ ol
Kanat : Nasılsın peki görüşmeyeli
Ekim : İyiyim sen
Kanat : Ekim biz-
Ekim : Aynı konuları konuşmasak artık
Kanat : Neden böyle olduğunu bulucam
Ekim : Anlamadım
Kanat : Bunun sebebini öğrenicem neden bu kadar sert olduğunu
Ekim : Neyi öğrenirsen öğren ama biz diye birşey olmuycak
Deyip sertçe omuz atıp tekrar dışarı çıkmış ikiside ağlamamk için kendini zor tutuyordu. Kanat'ın kendisinden uzaklaşması için buna mecburdu. Saatler sonra Yiğit ve Kanat basketbol sahasına gitmişlerdi beraber
Yiğit : Ablam artık hep burada kalıcakmış biliyor musun Kanat abi
Kanat : Öyle mi
Yiğit : Evet. Belki yeniden eskisi gibi olur
Kanat : Eskiden nasıldı ki
Yiğit : Sürekli gülerdi kahkaha atardı ama uzun zamandır gülmüyor biliyormusun benim ablam gülünce daha da güzel oluyor
Kanat : Belki yeniden gülmeye başlar
Yiğit : Kemal abiden sonra gülmedi bir daha
''Kemal'' demek Ekim'in bu sert kabuğu örmesine gitmesine sebep olan adamdı daha fazla birşey sormaz. Sonuçta kendi derdini çözmek için küçük bir çocuktan laf alıcak değildi
- Ertesi Sabah -
Ekim yeni hukuk bürosu için mekan arayışına girmiş Fransa'da gayet popüler bir avukattı aynı etkiyi burada yaratması biraz zor olucaktı ama sonunda başarıcaktı buna inanıyordu. Bulduğu bir mekanı çok beğenmişti
Emlakçı : Beğendiniz mi efendim
Ekim : Evet sahibinin adını öğrenebilirmiyim
Emlakçı : Kanat Günay efendim
Ekim : Beni aramanızı o mu söyledi size
Emlakçı : Şey-
Ekim : Anladım
Ofisten çıkıp öfkeyle arabasına binip gitmiş Leyla'dan da sinirle Kanat'ın numarasını almıştı
Kanat : Alo
Ekim : Ekim ben hemen konuşmamız lazım
Kanat : Olur konuşalım
Ekim : Hemen sahile gel
O kafar hızlı kullanmıştı arabasını Kanat'tan önce gelmiş sinirle sağ sola yürürken sonunda Kanat'ta geldiğinde sinirle bağırmaya başlamıştı bile
Ekim : Sen naptığını sanıyorsun ya
Kanat : Napmışım
Ekim : Sana mı kaldı bana ofis ayarlamak
Kanat : Sadece yardım etmek istedim
Ekim : Etme ya git başkasına yardım et ama bana etme
Kanat : İyilik yapmak istedim ama yanlış kişiye galiba. Ya tanıyorsun biliyorsun beni ne olucak kabul etsen
Ekim : Etmiyorum tamam mı senden gelicek hiçbir yardımı kabul etmiyorum
Kanat : Onun yüzünden böylesin dimi sen Kemal yüzünden
Ekim : S-seni ilgilendirmez
Kanat : Sevmedi dimi seni dayanamadı bu taş kalpliğine
Bunu duyduğu anda sert bir tokat atmıştı Kanat gözlerindeki acıyı gördüğünde çok pişman olmuştu ama artık çok geçti koluna dokunamk istediğinde hızla geri çekilmişti. Sesini düz tutmaya çalışsada gözlerinden belliydi his ettikleri
Kanat : Ekim ben-
Ekim : Sen bir daha asla benin karşıma çıkmıycaksın sokağımdan bile geçme. Sesini bile duymak istemiyorum
Arkasında bir enkaz bırakıp arabasına bindiği gini gitmişti ama tek bir fark vardı kendiside enkaz gibiydi. İlk buldupu kuytu yere çekip hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı. 4 yıl öncesini düşünmeye başlamıştı ağlarken ne kadar güzel bir hayatı vardı oysa ki
- 4 Yıl Önce -
Evet yeni bölümde o sır gibi saklanan 4 yıl öncesini okuycaz