Usta

73 49 86
                                    


Merhaba usta, ben geldim
Gidecek hiçbir yerim yokmuş gibi yine sana geldim
Gelirken bir zifiri karanlık, bir zindan yalnızlığı
En önemlisi de
 Sol yanımda ağır bir boşluk bırakarak geldim

Dostlarımı aman diyeyim hiç sorma
Anlattığım onca şey bir kulaklarından geçip öteki kulaklarından çıktı
Fransız köprüsü desen o bile bana yamuk yaptı
Ben bu dünyada zaten gün yüzü göremedim ki usta
Ben kime güvendiysem hep onlardan darbe yedim
Talihim bu ya
Ben böyle talihin, böyle talihin Ah be ustam!
Yaşadığım onca şey yetmezmiş gibi;
Antakya'nın ıssız dar sokakları da dile geldi
Değdi mi be Kuseyr, değdi mi?
Çektiğin bunca dert onca acıya diyerek-ten
Tükürdü suratıma
Gözlerim doldu usta!
Boğazım düğümlendi cevap veremedim.

Sahi usta ben kimim?
Bana kendimi anlatır mısın?
Uyanılmayan rüya mıyım.
Okutulmayan roman mıyım.
Bekletilen şarap mıyım.
Gerçek miyim hayal miyim?

Söyle be usta!


Mutluluğa dair hiç mi şiirim olamayacak benim?
İnanmıyorum usta gerçekten inanamıyorum
Neden ve niçinler'le dolu kafam.
Daha düne kadar yanımdaydı çünkü bana bakıyordu.
Helalinim diyordu...
Kollarımda uyuyordu...
Bu ne usta bu ne ya, bu ne?
Alay edercesine bir insan terk edilip gidilir mi?
Hiç mi sevmedi beni
Yaşadığımız onca anıya hiç mi saygısı yok.
Ne yaptım da bana bunları yaşatmaya hakkı var.

Söyle be usta!


Hadi susacağım ben, ağzımı bıçakta açmayacak bak.
Sen yeter ki söyle be usta
Söyle de
Dinsin bu bir türlü dinmek bilmeyen yürek sızım.

Ben Bağırarak Yazdım Sen İçinden OkuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin