11" İşkence

340 12 0
                                    

Yataktan nasıl fırladığımı nasıl korkuya kapılıp gözlerime perde indiğini bilmiyordum. Ellerim titriyor, başım dehşet verici bir şekilde dönüyordu.

Her şeyden habersiz Harry endişeyle kollarımdan tutarak beni sakinleştirmeye çalıştığında anında ağzını kapayıp, 'S-sakın ses çıkarma!' dedim fısıltıyla.

'Ne oluyor? Neden bu kadar korkuyorsun?'

'Gilbert.. Gilbert geldi. Çabuk, acele et de saklan.'

Gülerek, 'Dalga geçiyorsun herhalde.' dedi.

Yüzümde mimik oynamayınca ciddi olduğumu anlayıp kaşlarını çattı.

'O herifi hemen burada öldürebilirim. Asla saklanmayacağım!'

'Şş, sessiz ol!'

Dudaklarını sertçe kapayıp dönüp kapıya baktım. Hala ısrarla kapıya vuruyor, zaman geçtikçe Gilbert'ın sabrı da azalıyordu.

Elim ayağıma dolaşmış iyice ne yapacağımı şaşırmıştım. Kolundan tutup sürükleyerek, 'Yalvarırım Harry, ne olur saklan. Seni görmemeli.' dedim.

Gözlerine endişeyle bakarak yaklaştım. 'Lütfen.. lütfen bana yardım et. Sana zarar vermesini istemiyorum.'

Titreyen ellerimle yakasından tutup geri doğru adımlaması için onu ittim. 'Onu göndermenin bir yolunu bulacağım. Şimdilik sabret yalvarırım.'

Gözlerini kaçırıp derin bir iç çekerek dişlerini sıktı. 'Siktir! O herifi öldürmemek için kendimi zor tutuyorum. Ve inan bana bu sefer babama yaptığım gibi aniden değil acı çektirerek yapacağım.'

'Harry..'

'Lanet olsun tamam. Sırf senin için bu duruma katlanacağım.'

Onu ite kaka banyoya soktum. Kapıyı kilitlemesini tembihleyip son kez gözlerine mahcubiyetle baktım.

'Özür dilerim.' diye fısıldadım.

Başını iki yana salladı. 'Kendini ona teslim etme sakın.'

Cevap vermeden koşarak kapıya gittim. Yüz ifademi düzeltmek için duraksasam dahi öyle korku içindeydim ki kendime gelemiyordum.

Derin nefeslerle yutkunarak kapıyı açtım. Karşımda beni bekleyen öfkeli Gilbert'ın tek bakışı tüylerimi ürpertmeye yetti.

Çatım kaşları ve karanlık gözleriyle kolumdan yakalayıp beni içeri soktu. Bağırarak üzerime yürüdü.

'Kaç saattir neredesin?!'

'B-ben uyuyordum. Duymamışım üzgünüm.'

Göz ucuyla yatağa baktı. Dağınık yatağın üzerindeki yiyecekleri çenesiyle işaret ederek, 'Ne bunlar?' dedi.

'Biraz hastalandım. O yüzden toparlanmaya çalışıyordum.'

Dişlerini sıkarak biran için durup düşündü. Ardından sertçe kolumu tutmaktan vazgeçip kelepçe gibi sardığı parmaklarını gevşetti. Çenemden tuttu ve başımı kaldırıp dikkatle yüzüme baktı.

'Neyin var? Neden bana haber vermiyorsun?'

Tereddütle yutkundum. Şuan kalbim yerinden fırlayacak kadar hızlı çarpıyor, göğüs kafesimi kırmak için uğraşıyordu.

'Büyütülecek bir şey değildi. O yüzden söylemedim.'

Yanağımı okşayarak eğildi ve dudaklarıma kapandı. Sert ve kısa bir öpücükle daha ben ne olduğunu anlayamadan az önce Harry'nin bıraktığı tatlı hissi silip yerine iğrenç bir iz bıraktı.

D.A. +18 (GAY) TamamlandıWhere stories live. Discover now