Nehir'in Sırrı

212 35 234
                                    


2

"İyi ki varsın" dedi titreyen sesiyle. Bende ilk kez sevindim var oluşuma.

Günler, aylar birbirini kovalarken ben her geçen gün Nehir ile iyileştiğimi fark ediyordum. Ama o çok yaralıydı. İyi değildi. En kötüsü de hala ölmek istiyor oluşuydu. Ben onu ölmek isterken sevmiştim. Ama o gün bana hayatında hiç kimseye söylemediği bir şey söyledi. Ve benim dünyam başıma yıkıldı.

10 Mart 2021

Yine bir gece ve ben yine sabahın köründe kalkacak olmama rağmen Nehir ile konuşuyordum. Konuşmadığımda eksik hissediyordum. Öyle alışmıştım ki. Konuşalı neredeyse iki ay olmuştu. Her gece olduğu gibi yine ağlıyordu. Gün içinde dimdik durup gece olunca odasında sabaha kadar ağlayan bir kızdı. Olsun ben onu ağladığı gecelerle sevmiştim.

"Ağlıyor musun?"

"Çok yoruldum atlas, sen yorulmadın mı yaşamaktan."

Kim yorulmazdı ki yaşamaktan.

"Yorulmuştum. Sonra sen geldin. Artık yaşamayı seviyorum."

"Zaten ölmüş biri seni nasıl hayata bağlayabilir ki Atlas."

"Yaşarken ölenler anlar, başka yaraları Nehir ve ben senin
yaralarını sarmak için hayata bağlanıyorum. Hayat sen ve yaralarınla güzeldir."

Her mesajı görüp beklediğinde anlıyordum. Gözyaşlarının görüş alanını bulanıklaştırdığını. Gözleri doluyor yazamıyordu.

"Daha önce kimse bana senin gibi yaklaşmadı."

"Ben nasıl yaklaşıyormuşum."

Gülümsemiş miydi o. Evet gülümsemişti. Hissettim.

"Beni görüyorsun. Susmalarımda, ağlayışlarımda, çok konuşmamda, uyumamda hepsini neden yaptığımı tek tek biliyorsun. Sanırım hayatımda kimseye demeyeceğim bir şeyi sana söyleyeceğim. "

Kalbimin durması şaka mıydı? Avuç içlerim terlemişti. Nefes al Atlas.

"Nedir?"

"İyi ki varsın Atlas Aydın."

Evet! Yanlış duymadım. Kesinlikle iyi ki varsın demişti. Ben, ben Atlas Aydın, Nehir Özbay için iyi ki vardım. Sanırım bu hayatımda olmak istediğim en güzel mertebeydi.

"Atlas?"

"Orada mısın?"

"Her zaman :)"

"Her zaman orada ol :)"


Elimde telefon uyuya kalmıştım. Sabah alarmımın sesine uyanınca uyuya kaldığım için kızmıştım kendime. Ya gece ağladıysa ve ben onu yalnız bıraktıysam. İşe gitmeden hemen yazdım.

"Günaydın Nehir. Gece uyuya kalmışım özür dilerim. İyi misin?"

İş yerine geldiğimde hala mesajımı görmemişti. Kendime uyuyordur tesellisi verip işimin başına dönerken aklım her zamanki gibi Nehirde idi. Akşama kadar yazmamıştı.
Gün boyu halsiz ve durgun olduğum için akşam eve gelir gelmez kendimi koltuğa attım. Mesaj yoktu. Geceyi bekleyecektim. Çünkü o hep gece gelirdi. Varlığına o kadar alışmıştım ki. O olmayınca kimsem olmadığını hayat defalarca yüzüme vuruyordu. Neredesin nehir...

Yaralı KalplerDonde viven las historias. Descúbrelo ahora