3. TEHDİT

154 77 31
                                    

Yayınlanan tarih: 09.04.2023

Okuduğunuz tarih?

Oy ve yorum yapmayı unutmayın canlarım.

Şarkılar: Lady Gaga- Poker Face

Clann- I Hold You

...

Kimdi? Kimdi ki bana bu cesaretle yaklaşıyordu? Bana bunları ne diye yapıyordu bilmiyordum ama tahminlerim vardı, her kimse bunları planlamıştı. O adamın bilerek kedisini öldürmesi planlanmıştı! Sıradan bir insan değildi. Sıradan bir derdi olup intihar edecek kişi olsa dahi, ne diye benim evime gelerek bana bunları yaşattırırdı.

En kötü ihtimal kendini bir uçurumdan atardı, benimle işi neydi? Gözlerimin önünde kendi mezarını kazmıştı ya, kendi mezarını.. Bunun sağlıklı bir insanın yapacağını düşünmüyorum, her şeyi geçtim benim gibi biriyle ne işleri olurdu?

Kasten yapılmıştı, suç aleyhime kalacaktı. Son nefesini verirken ne demişti hem? "İşte istediğim buydu." İstediği buymuş ama neden? Neden kendini öldürürken suçu benim üzerimi bırakıp gitmişti, neden onun katiliymişim gibi göstermişti?

Ellerim, saçlarımın arasında çekiştirerek dört duvar arasında gidip geliyordum. Beynimin içinden geçen sorular tükenmiyordu, aksine daha da artıyordu. Cevapsız sorularıma karşın enerjim tükenmişti, odamda ileri geri giden adımlarımı durdurup yatağımın köşesine oturdum. Yerde duran zarfa ilişti gözlerim, şimdi ne olacaktı?

İçindeki fotoğrafları yaksam dahi bir kopyasını kendilerinde bırakmayacak kadar aptal değillerdi. Sadece bunu bana neden yapmıştı anlamıyordum, başımın ağrısı benden intikamını alırcasına şiddetleniyordu. Bağırmak istiyordum, çığlık atmak istiyordum ama elim kolum bağlanmış bir vaziyette yatağımda oturmaktan başka bir şey yapamıyordum.

"Kızıım!" Babamın aşağıdan seslenmesinin ardından yanıma rastgele seçtiğim siyah hırkayı alarak çıktım odamdan. Aşağıya inip babamın yanına gitmek için merdivenlerden topallayarak adeta koşarcasına indim, bahçeye girdiğimde normal yürüyormuş gibi yavaşlayarak yanına gittim. Arabanın önünde beni bekliyordu, bu adam çok kibardı ya!

Geldiğimi gördüğü gibi benim için kapıyı açıp binmemi buyur etti. Kendisi de arabanın ön tarafından dönerek kapıyı açıp bindi. Arabayı sürmeye başladığı anda konuşmak için bahaneler uydurdum ama bulamayınca rastgele bir kelime söyledim. Halbuki bu soruyu ha bire söyleyerek ezberlemeseydik, çok değerli bir soru olurdu bizim için.

"Nasılsın baba?" Yeni karşılaşmadığımız ve geç sorduğum için afalladı, bakışları gözlerimden seyirerek geri yola baktı.

"İyiyim kızım, ya sen nasılsın?" Bu soruyu ciddi ciddi düşündüm, cevap vermeyeceğimi anladığında tekrar sordu.

"Sen iyi misin?"

İyi değildim, iyi olmaya da çalışmıyordum. Sadece işlerin yerinde olmasını istiyordum, yapmaya da çalışıyordum ama olmuyordu. Fazla dikkat çekmiştim ve artık sorusuna cevap vermem de gerekiyordu. İyiyim demekten başka çarem yoktu "iyiyim baba, başka nasıl olabilirim ki? Annem sağlığına kavuşmuş olsa daha iyi olacağım."

"Bende," içimizden geçen fırtınanın ardından kelimeleri dışa vurmamak için birer birer yuttuk. Aslında biliyorduk, ikimizde iyi değildik, öylesine alışık olduğumuz cevabı vermiştik birbirimize.

Ben iyi değilim baba, hiç iyi değilim. Sen de hiç iyi değilsin, hatta daha da deliriyoruz.

Hastahaneye varana kadar sessizliğimizde boğulduk. Arabadan inip hastahaneye giriş yaptığımızda, babamla birlikte ezberlediğimiz koridorlardan yukarı çıkmaya başladık. 302 No'lu odanın kapısını açtıktan sonra ilk giren ben oldum.

DEHŞET: YAKALANMAYAN SUÇLULARWhere stories live. Discover now