28

52.7K 2.3K 843
                                    

Selamm yeni bölümlee geldimm owiwowowowowo🍕⭐💥💥

Ya sizin için o kadaaaar Uzun yazdım ki bu bölümüü bakalım nasıl olmuşşş💅🏻💋💋

~

Görüşme odasından çıkarken kafam fazla karışıktı.Çoğu şey zihnimde çerpişiyordu.Olaylar Aris'in dediği gibi çok karışıktı.Kimlerin bu işte olduğu yada Aris'in bu olanlarla tam olarak nasıl bir bağlantısı olduğu bilinmezdi.

Tek bildiğim şey ise o saçma sapan belleği bulup Aris'i kesinlikle kurtaracağım gerçeğiydi.

Aslında herşeyin dışında içimi kemiren çoğu sorundan en büyüğü o belleğin belki de hiç var olmayış ihtimaliydi.Bu benim kabusum ve Aris'in kariyerinin gözümün önünde yanışını izlemek olurdu.Daha kötü ve korkuñc bir diğer gerçek ise duruşmanın yarın oluşuydu.O ara ne bulabilirdim ya da nasıl savunma hazırlayabilirdim bilmiyordum ama yapmam lazımdı.

Derin düşüncelerle o dolanbaçlı koridoru geçerken Caner'i duvara yaslanmış telefonla konuşurken gördüm.Adımlarımı yavaşlatıp ona dikkat kesildim.

"Tamam abicim."

'..........'

"Tamam Elis abartma güzelim."

'...........'

"Elis tamam haber vereceğim diyorum uzatma işte adam görevde."

Caner'in gözleri etrafta boş boş gezinirken aniden beni buldu.Anında yaslandığı yerden kalkıp dikleşti.Gözleri pür dikkat beni izlerken telefona doğru konuştu.

"Ben seni tekrar aryacağım şimdi kapatıyorum Elis." Karşıdan cevap gelmesini beklemeden telefonu kapatıp cebine atmasıyla hızlıca söze girdim.

"Kiminle konuşuyordun." Tek kaşımı kaldırıp sorduğum soruya umursamazca cevap verdi.

"Aris komtanımın kardeşi Elis, göreve giderken tüm iletişim işlerini bana bırakmıştı."

Tatmin olmamışça kollarımı göğüs hizamda bağlayıp gözlerimi kıstım. "İnanmalı mıyım?"

Caner'in daha deminki ciddiyeti kaybolurken yerini yarım ağız bir sırıtış alırken bedenini tamamen bana çevirdi. "Merak etme cidden kardeşi, kimse sana rakip olamaz bebeğim."

Bu cümlesiyle sadece gözlerimi devirmiştim.

O bu durumdan zevk alırken tekrar konuştu.

"Ben de Ankaralıyım.Hatta Aris komutanımla aynı mahallede büyüdük.Oradan tanıyorum Elis'i elimde büyüdü." Bu seferki açıklamasına tatmin olmuşçasına sahte bir gülüş atıp onu arkamda bırakarak tekrar ilerlemeye başladım.Ardımda hissettiğim yere değen bot sesleriyle Caner'in beni takip ettiğinin farkına vardım.Zaten arkamdan geleceğini biliyordum.

Beraber yürürken konuşmaya başladı.

"Ne konuştunuz?" Derin bir nefes alıp verirken çoktan askeriyeden çıkmıştık.Çıkar çıkmaz yüzüme esen rüzgarla saçlarım alnımın önüne dağılmıştı.Adımlarım Caner'in arabasına doğru giderken hala konuşmamıştım ve Caner hayret edici bir şekilde konuyu uzatmamıştı.

Arabaya vardığımızda sağ elimde tuttuğum çantayı sol elime alarak ön kapıyı açıp içeri geçtim.Kısa süreli bir beklemeden sonra Caner de peşimden arabaya bindi.

Ben yine konuşmazken o çoktan arabayı çalıştırıp ilerlemeye başlamıştı.Aslında bu durumu daha kendi kafamda açıklığa vuramazken başka birine anlatmak işleri mümkünmüş gibi daha fazla karıştıracaktı.Şimdilik ben herhangi bir kanıt bulana kadar susmak en doğru karardı.

Asker Falan İşte /texting/ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin