Ferocious

540 49 3
                                    

"Kaçmış!" diye bağırdı Deucalion. Hemen sonra serseri arkamdan üstüme atlayıp Deucalion'un adımları yaklaşırken beni yere serdi. "Peşinden gidiyorum. İkisini de öldürün sonra dönüşüm geçirip buradan uzaklaşın. Şimdi!" Beni parkeye yapıştıran serseri anladığını belirtircesine hırladı. Deucalion bana doğru geliyordu ama onu göremiyordum. Görüş alanıma girdiğinde arka kapıyı açtı ve açık kapıdan ağaç sırasına doğru hareket eden bir şey gördüm. Liam... ağaçlara doğru çimenlerin üstünde hızla gidiyordu. "İşte orada!" Deucalion ödülünün peşinden koştu. "İşinizi bitirin ve yetişin." Tabii. Sanki bu o kadar kolaymış gibi. Sanki bunun o kadar kolay olmasına izin verirmişiz gibi.

Sol tarafımda Scott hırladı ve dönüp baktığımda bir serseri tarafından yere yapıştırılmış olduğunu gördüm. Ama diğer serserinin kulağı ağzındaydı ve diğer serseri yerde hareketsiz yatıyordu. Kendimle üstümdeki pislik arasına bir pençemi sokmak için kıvrandım, Scott başını büküp düşmanının kulağını kafasından kopardı. Yaralı kurt acıyla inledi ve geri çekildi. Tiksinmiş halde, zorla araya soktuğum pençemi ittim. Serseri geriye uçtu ama pençeleri etime battı. Sırtım acıyla yarılıp kürkümü ve yerleri kana bularken inledim. Sağ pençemdeki ve sırtımdaki acıyı dikkate almayarak ayağa kalktım. Aldığım eğitimimin sona erdiği bu noktada Liam adına duyduğum öfke ve korkuyla üstüne atladım. Sol tarafının üstüne düştü, ağırlığım vücudundaki havayı boşalttı. Arka pençelerim sağ yanına batıp ben tiksinmeden önce şiddetle etini parçaladı. Boğazını parçalamak için kendimi güçlendirerek derin bir nefes aldım ama Scott'ın insanımsı acı çığlığı beni hemen durdurdu.

Donakaldım ve serseri beni üstünden attı. Tısladım ve pençemi savundum, yırtıcı bir şekilde hırlayarak geri çekildi. Arkasından görebildiğim Scott yerde uzanıyordu. Bir kulağı eksik serseri tepesinde dikiliydi ve Scott altında kan topluyordu. Gözlerini, göğsünün inip kalkması kadar yavaş bir şekilde kırpıyordu. Göğüs kafesinin sol tarafında üç tane açık ve uzun kesik vardı. Kalbim göğsümü acıtacak kadar sertçe attı. Öfke içinde kükredim. Karşımdaki serseri tıslayıp daha fazla yaklaştı. Kulaksız serseriye gözlerimi dikip kükredim ama gözlerini Scott'dan ayırmadı. Ona ulaşmam mümkün değildi. Ve yapabilsem bile onun için bu halde yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

Scott bana gözlerini kırpıp inledi. Üvey kardeşim artık bir tehdit olmadığından üç kurt hep birlikte önünü kesip bana doğru yavaş adımlarla ilerlediler. Deucalion'un emri zihnimde yankılandı. Şimdi beni öldürebilir ve Liam'ı kolayca yakalayabilirlerdi. Bunun olmasına izin veremezdim.

Bir adım daha geri gittim ve serseriler takip ettiler. Pençelerim parkeyi çizip oluklar açtı. Nabzım başımı döndürmeye yetecek kadar hızlı atıyordu.

Scott tekrar inledi. Bakışlarım hızla ona gitti. Başını hareket ettiriyor, burnu yerde yavaşça kapıyı işaret ediyordu.

Ne? Ama ne istediğini anlayamadan önce, dördüncü bir siyah bulanıklık açık kapıdan hızla içeri dalıp ortadaki kulaksız serseriye tüm gücüyle çarptı. Serseri yere düştü ve yeni gelen kurdun dişleri ensesine kenetlendi. Yerdeki kurt hırladı ama öfkesi bir inilti ve kırılan kemiğin çatırdamasıyla kesildi. Yeni gelen kurt tek bir ısırıkla boynunu kırmıştı.

Galip, kurbanının üzerinde dikildi ve zaferle diğerlerine kükredi. Gözlerini kırpıp bana baktı.

Derek.

Kalbim küt küt attı, başım takip edemeyeceğim kadar fazla soruyla dönüp duruyordu. Ama Derek harekete geçmiş, kalan iki serseriyi hem Scott'dan hemde kapıdan uzak tutuyordu. Yaralandığım için aksayarak yardım etme çabasıyla öne çıktım ama bana hırlayıp başını iki yana salladı.

The Wolf Beneath the Tree: Prey #2Where stories live. Discover now