Onu bahçede gördüğüm günden sonra adeta neşem artmış gibiydi, çok mutluydum iştahım da artmıştı. Evdekilere bir şeyler çaktırmamaya çalışıyor ve sanki Jungkook hiç olmamış gibi davranıyordum. Ama Jungkook'umu çok özlemiştim bu yüzden anneme bir oyun oynadım. Bir kızla görüşmek istediğimi söyledim, böylece kliniğe gittiğim günler dışında da evden çıkabilecektim. Bunu söylediğimde gözlerinden çıkan ışıltıları görebilmiştim. İşte şimdi istediği erkek evlat olabilmiştim. Herkesin adlandırdığı 'erkek adam' kalıbına girmiştim. Yuna adında bir kızın numarasını verdi bana ve buluşmak için bir gün ayarladı, komşunun yeğeniymiş ve çok güzelmiş. Tam bana yakışır bir gelin adayıymış. Ah anneciğim oğlun gelinlerle değil damatlarla ilgileniyor diyemedim.
Yuna ile buluşmak için dışarı çıktığımda ilk olarak o parka gittim, biricik sevgilimi ilk gördüğüm parka. Beni öpüp sarıldığı parka. Kendimi tutmaya çalıştım ama olmadı günlük, o banka oturup hüngür hüngür ağladım. Sonra omzumda bir el hissettim. Gözlerim yanıyordu ve bulanık görüyordum ama dönüp o kişiye baktığımda taktıpı şapkası ve maskesine rağmen parıl parıl parlayan gözlerden onun Jungkook olduğunu anladım. Ona deli gibi sarılıp dudaklarımı tenine mühürlemek istedim. Ama annemin beni izleme ihtimalini düşünerek sadece baktım ona. Uzunca baktık birbirimize. İlk kez bu kadar yakınımda olan birine ulaşamayacak gibi hissettim. Cebime bir kağıt bıraktı gizlice ve son kez baktı, seni seviyorum diye fısıldadığını işittim. Gözlerim kapandı acıyla ve kalktı gitti yanımdan. Çocuk gibi ağladım ve kimse umrumda olmadı. Ardından da hiçbir şey olmamış gibi Yuna ile buluşmaya gittim. Sevgilime ihanet etmişim gibi hissediyordum ama evden çıkabilmemin tek yolu anneme normale döndüm havası vermekti.
Eve geldiğimde annemin gurulu ifadesi karşıladı beni günlük, görsen o kadar mutlu ki neredeyse gidip kızla evlendirecekti beni. Babam ise oturduğu köşede sessizce televizyonunu izledi. Annem bana türlü türlü yemekler yedirirken çoktan düğünü planlamaya başlamıştı bile ama ben sadece cebimdeki notu düşünmüştüm.
Zorla odama çıktığımda hemen notu okumuş ve gördüğüm tavşan resmiyle gülmüştüm çünkü bu Jungkook ile gizli yerimizin simgesiydi. Canım sevgilim beni oraya çağırıyordu.
Çok heyecanlıyım günlük, aşkımı görmek için sabırsızlanıyorum. Onun yıldız gözlerini görmek için saniyeleri saymaya başladım bile. Merak etme geldiğim gibi her şeyi yazacağım sana.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
