16. BÖLÜM

41.5K 941 224
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR...

Bir haftadır kendisini sadece üç kez arayan, oğlunu bile görmeye gelmeyen adamla çıldırmak üzereydi Sude. Ne yapıyordu? Ne istiyordu? Vaz mı geçmişti? Düşüncelerinin arasında boğulacak gibi hissediyordu. Sinirle kavradığı bardağı dudaklarının arasına götürdü. Şerbet içmekten bıkmıştı, hayatı boyunca şerbet görmek istemiyordu artık. Oğlunun ağlamasıyla kalkıp odaya koştu, altını kirleten bebeği rahatsız olmuştu. Dolabı açıp bez aradı, kalmamış olmalıydı. Sinirle çattı kaşlarını, telefonunu aldı. Emir' i aradı hızlıca.

"Efendim yenge?"

"Emir, kardeşin rahatsız onu hastaneye götürmeye gittin yirmi dakika önce. Tamam mı?"

"Yenge benim kardeşim yok?"

"Artık var." Yüzüne kapanan telefona şaşkın bir şekilde baktı Emir. Sude hızla üstüne tıkladığı isimle ayaklarıyla yerde ritim tutmaya başladı, açılmasını bekledi sabırsızca. Sonunda açılan telefonla gözlerini devirdi.

"Efendim?"

"Karan' ın bezi bitti."

"Emir orada değil mi bebeğim?"

"Bebeğin falan değilim. Yok Emir, kardeşi hastaymış hastaneye gitmesi gerekti."

"Yavrum, toplantıdayım. Bez getirecek bir ton adam dizdim kapına. Söylersen birine g-"

"Toplantıda müzik mi dinliyorsunuz?!"

Araf locadan kalkıp boş odalardan birine girdi.

"Şirket toplantısında değilim."

Sude duyduklarıyla hayal kırıklığına uğradı, vazgeçmiyordu demek işinden. Sesi içine kaçmış gibi bir tonda konuştu.

"Peki. Ömer' e aldırırım ben."

Cevap vermesine fırsat tanımadan kapanan telefonla derin bir nefes aldı Araf. Uykusuz gözlerini ovuşturdu iyice. Locaya geri döndü. İffet Bey' in sesiyle duruşunu dikleştirerek bakışlarını ona yöneltti.

"Masanın başkanı giderse masa dağılır Araf. Bu karar yalnız seni değil hepimizi etkiler. Hepimizin koruması gereken insanlar var."

Cümlesi biter bitmez Demir' e döndü yaşlı adam. "Alev' i getirsenize."

Demir' in başını sallamasıyla tekrar çevirdi bakışlarını İffet Araf' a. Araf adama tiksinerek baktığında gevşek bir gülümseme oluştu adamın suratında.

"Ne var be oğlum? Bizim gibi yaşlı adamlar da güzel tatlar almasın mı?" Adamın kıkırdamasıyla kafasını balkondan aşağıya çevirip yüzünü buruşturdu Araf.

"Masa dağılmayacak, kimse de tehlikeye girmeyecek. Masanın başına Demir geçecek."

İffet' in kalkan kaşları şaşırdığını belli ediyordu. "Masa üyelerinin haberi var mı bundan? Onayladılar mı?"

"Kimsenin onaylamasına ihtiyaç yok. Ben ne diyorsam o olacak, her zaman olduğu gibi."

İffet rahatsızca kıpırdandı yerinde. Araf' tan sonra en güçlü gördüğü kişi kendisiydi, Araf' ın bu haberi ilk kendisine vermesiyle yerine kendisinin geçeceğini düşünmüştü. Somurtan suratını Demir' e çevirdi. İçeriye giren kadınla bakışları ona kaydı. Elini kemerine götürüp açtı hızlıca, pantolonunu sıyırdığında önüne eğilen kadının saçlarından tutup yönlendirdi. Odaya dolan inleme sesleriyle yerinden kalkıp çıktı Araf. Konuşma bittiğine göre gönlünü alması gereken biri vardı. Bir haftadır işleri Demir' e devretmekle uğraşıyordu. Resmi işlemlerin hepsini halletmişlerdi. Masaya duyurma işine ise İffet' le başlamak istemişti Araf. En çok sözü geçen üyelerden biriydi İffet. Adamın hoşnutsuzluğu canını sıktığından masanın diğer üyeleriyle de kendisi konuşmak zorunda kalacak gibiydi. 

ARAF (+18) Where stories live. Discover now