Abi acil!

bunun suclusu ben degil kalbin sevgilim

İyi okumalarrr

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Chan huzurlu uykusundan içeri aniden giren kardeşi yüzünden yataktan sıçrayarak kalkmıştı.

Arkasından gelen kuzeni ise kardeşini belinden tutup kendisinin üstüne atmıştı. Ardından kendi de atlamıştı.

Chan acı içinde inlerken odaya annesinin girmesiyle iki çocuk ruhlu büyüğün üstünden inmiş ve jisung chaewonun arkasına saklanmıştı.

"Hadi amaaa saat 7 buçuk oldu geç kalacaksınız başlatmayın oyununuza"

"Ama anne yaptıklarını görmüyor musun?"

Diye sızlanarak yataktan kalktı ve gözlerini ovuşturdu chan. İkili ise jennienin arkasına saklandılar korkularından.

Jennie ise ellerini iki tarafa açarak yeğenini ve kızını korudu.

"Ben burda bizden başka birilerini göremiyorum Christoper şimdi elinu yüzünü yıka ve hemen sofraya gel"

Jennie mutfağa geçerken chaewon ve jisung çoktan sofraya oturmuşlardı. Chan ise üstünü giyinip çantasını aldıktan sonra o da sofraya oturdu. Alçak bi ses tonuyla

"Alçak puştlar"

Dedi. Bunu sadece kardeşi ve kardeşi yerine koyduğu, bazen kan bağını sorguladığı kuzeni duymuştu.

"Sus be biz uyandırmasak camış gibi yatıyordun hâlâ"

Chan kafasını masaya eğerek yan yana oturan ikiliye yaklaştı. Chaewon ve jisung da kafalarını yanaştırdılar. Alçak bi sesle

"İyi fışki yediniz Chaewon"

Diyerek geri çekildi ve çatalını peynire batırdı.

"Siz hâlâ neyi tartışıyorsunuz he saat kaç oldu geç kaldınız diyorum ben size"

Üçü birlikte aynı anda sofradan kaldınca jennie şaşırmış ve elinde ki çaydanlığı nihalenin üstüne koymuştu.

"Ay nereye çocuklar daha çay içmediniz"

Üçlü karşılarında ki kadına uzun bir bakış attıktan sonra teker teker ayakkabılarını giyindiler.

"Hadi bakalım Allah zihin açıklığı versin kuzularıma"

Teker teker hepsinin anlından öptükten sonra jisung chaewonu iterek merdivenlerden inmişti.

Chan annesine dönmüştü.

"Anne babam yok mu kahvaltıya sa gelmedi"

"Babanı sabah erkenden işe çağırdılar onu almaya bi arkadaşı geldiği için bu günlük şoför koltuğu senin"

Diyerek elinde ki anahtarı oğlunun avcuna bıraktı.

"Görüşürüz o zaman annem"

Jennieyi yanağında öperek merdivenlerden indi chan. Tam da tahmin ettiği gibi jisung ve chaewon yine kavga ediyordu.

Onların yanına gitmeden cebinden telefonu çıkardı ve changbini aradı.

"Efend-"

Changbin daha cümlesini bitirmeden güçlü bir şekilde hapşırdı. Chan da kulak sağlığı için telefonu kulağından biraz uzaklaştırdı.