3.BÖLÜM

2.5K 95 87
                                    






"Ben utangaç bir kalbi taşırım geceden.

Ben sana aşık olduğumu ölsem söyleyemem."






  Önümdeki dolu çay bardağının üzerinden dalgalanan buharı izliyordum. İsteksizce dudaklarıma götürdüğüm bardaktan aldığım küçük yudum dilimi yakınca yüzümü ekşittim. Keyifsiz halimi gizlemek için olabildiğince normal davranmaya çalışıyordum. Masanın ortasındaki, içi dolu çekirdek kasesine uzanıp avucumu doldurdum. Akşam yemeğinden sonra Nil ve Kübra'nın ısrarlı davetleri annemin kulağına ulaşınca gitmemek gibi bir şansım kalmamıştı. Nillere geldiğimden beri Devrim abi ile karşılaşmamak için şekilden şekle girmiştim. Nevin Teyzelerin açtıkları muhabbetleri olabildiğince kısa kesmeye çalışıyordum. Çabalarım karşılıksız kalmamıştı, Devrim abi ile karşılaşmamıştık. Nil'in odasına geçtiğimizde, rahatlıkla derin bir nefes almıştım. Bu sabah odasında ki sorgulayıcı sohbetimiz onun son cümlesinden sonra beni çok utandırmıştı. Dahası kendimi bir aptal gibi hissetmiştim. Beni kız kardeşi gibi gören bir adama, gaza gelip sormamam gereken bir soru sormuştum. Ama bu konuda tek suçlu ben değildim. Yavuz hiç düşünmeden bir laf etmişti, ben ise ona yine sorgulamadan inanıp hesap sormaya gitmiştim. Yavuz' un sırf Devrim abiyi kışkırtmak için adımı kullanması ona olan hislerimi sorgulamama sebep oluyordu.



"Anlatsana Gülce, aranız nasıl Yavuz ile?" Nil yüzüme eğilmiş, elindeki çekirdeği dudaklarından ayırmamıştı. Kafamı kaldırıp gözlerimi ikisinde gezdirdim. Kübra, Yavuz'un bendeki yerini bilen ilk kişilerden biriydi. Onunla da arkadaşlığım Nil kadar eskiye dayanırdı. Bizden dört yaş büyük olmasına rağmen hiç fark hissetmezdik.


Ne söyleyeceğimi bilemeyerek birkaç saniye afalladım. Her şeyi olduğu gibi anlatıp fikir almak istesem de içimden buna engel olan bir taraf vardı. Belki de olumsuz şeyler duymaya şu an için hazır olmadığımdandı. "Aynı. Bir adı yok. Ne sevgili ne de arkadaş. İkisinin arasına sıkışmış, kafa karıştırıcı bir bilinmezlik."


Parmaklarım dudaklarımın arasında kalan çekirdek kabuğuna ulaştı. "Belki de doğru kişi değildir." Kübra'nın yumuşak sesinden, duymaktan hoşlanmadığım kelimeler döküldü. Önceden olsa sonuna kadar savunurdum. Ama şimdi beni bundan alı koyan bir şeyler vardı. "Kusura bakma Gülce ama azıcık şu gözlerini açta etrafına bak. Yıllardır seni hiç hak etmeyen bir adamın peşinden koşmaktan kör olmuşsun." Kübra'nın gözleri anlık olarak Nil'e kaydı. Nil ise bu sözleri onaylarcasına kafasını salladı. Normalde olsa bu cümlesine kafa yorar altında bir anlam olup olmadığını sorgulardım. Kafamda içinden çıkamadığım problemler var iken bir yenisini eklemeyecektim.


"Asya bugün temizlik bahanesiyle abimin odasına girmiş. Ne gördü bilmiyorum ama bir karış düştü suratı. Yemeğe de ondan kalmadı." Nil herhangi bir cevap vermeyeceğimi anlayınca konuyu değiştirmek için ortaya alakasız bir laf attı. Kübra amacını anladığından uzatmadı. Son cümlesinin ardından keyifle sırıtıyordu. Asya'nın Devrim abiye olan ilgisi ve çabası bana birini anımsatıyordu. Onu çok iyi anlıyordum. Belki Yavuz'un yakın arkadaşları ve ailesi benden bu şekilde bahsediyorlardı. Canım sıkılmak için yer arıyordu. Her sözden kendime bir pay çıkarmaya başlamıştım son zamanlarda.


"Devrim, Asya' ya bir şans vermeli. Çok çabalıyor onun için." Kübra' nın  acınaklı cümlesine Nil güldü. Asya' dan hiç hoşlanmadığını her defasında belli ediyordu. Bugün Devrim abinin birini sevdiğini kendisinden öğrenmeseydim, kesinlikle Kübra'ya hak verirdim bu konuda. Aklıma düşmesiyle kim olabileceğine dair seçenekler gözümde canlanmaya başlamıştı bile. Kiraz teyzenin kızı Didem olabilir miydi? Güzelliğiyle mahallenin gözde kızlarından biriydi. Yakışırlardı da. Ya da aşağı mahalleden Yağmur olabilirdi. Didem' i aratmayacak güzelliğiyle peşinden nicesini koşturmuştu.  Belki de mahalleden değildi. İş yerinden birisi de olabilirdi. Kızlara bundan bahsetseydim eminim ki gecenin kalan kısmında tek konumuz, Devrim abinin aşk hayatı olurdu. Hatta Nil kendini tutamayıp aklına gelen seçenekleri bir bir abisine sıralardı. Nevin teyzeyi de durumdan haberdar derdi. Aslında eğlenceli bile olabilirdi ama bunu nereden öğrendiğimi sorarsa bir cevap veremezdim.


ZAHİR | MAHALLEWhere stories live. Discover now