'yapraksız ağaç'

2.7K 269 211
                                    

duz yaziyla geldimmm, aslında önceki bolume duz yazi eklicektim ama.usendim. simdi yaziyorum.

umarim okurken sıkılmazsınız !!!

yorum ve oylarınızı unutmayin lutfen <3

bol bol yorumcuuuklar istiyorum !!! hic yorum yapmiyonuz uzuluyom.

neyse gecelim bolume.

Bal tarçınlı oğlanım.

Canımın güzeli, canımın acısı ve sızısı, canımın bedeli, canımın koyuluğu ve asiliği, canımın parçası, canımın oğlanı, canımın tabiatı, canımın mürekkebi, canımın canan ve cihanı, canımın toprağı ve canımın ölüm yarası. Yani Jeongguk'um.

Benden bin bir parça alan ama bir o kadar da bin bir parça veren birisiydi o. Ortası yoktur, ya çok acıtır canımı ya da çok iyi gelir canıma. Anlayamam onun yararını ve zararını zira o hep bana şuurumun yaşama sevinciyle gelirdi, parlak gülümsemesi içimde bir şeyleri yaktırırdı.

Ona olan sevgim ve aşkım, kaç mürekkep veya yapraksız ağaçtan yapılma kağıt eskittirir bilmem ama çokça eskittirir. Ben bu miktarı bilirim.

Ah benim bal tarçınlı oğlanım, seni sevmek bir yandan güzelken neden bir yandan kötü? Ya pişmanlıksın ya da şükran. Hayır, ya şükransın ya şükran. Sen benim için pişmanlık olamazsın, o kelimenin anlamını taşıyacak birisi değilsin zira ben sana hoşçakalları bile pişmanlıkla değil, içimdeki acıyla söylerim. Senden pişman olmadım, olamam da.

Keşke bu senin için de geçerli olsaydı.

Bir yıl boyunca düşünedurdum, seni. Sadece seni. Hayır şaka yapmıyorum cidden seni ve aşkımızı düşündüm. Girdiğimiz körpe yolu düşündüm. Yapmadığım bir şey için ayrı kaldığımız yolu düşündüm.

Ama beni bu girdiğimiz yolları değil de yargısız infaz yapman acıttı, varlığımın yok olmasına kadar gitti bu acı. Beni yeteri kadar tanıyamadın ya da. Bilemem, çünkü ben senin hayatına aniden girmiş birisiydim ve aniden çıkmış birisiydim.

Bana 'en büyük pişmanlığımsın' dedin. Çok acıttın canımı Jeongguk, ben hiç olmadığım kadar alevler içinde yandım, kül oldum. Tüm dünyam alevler içindeydi ve beni, senden başka kimse kurtaramazdı. Kurtaramadın da, aksine daha çok ateşe sebep oldun. Kurtarmayı istemedin.

Senin gibi birini kaybedeceğimi asla düşünmezdim, asla dememeyi öğrenmeliyim belki de. Sensiz geçen günlerim, saatlerim, dakikalarım, saniyelerim ve saliselerim en nefret ettiğim zamanlar ve sayılar oldu.

Beni üzdün, ellerin pis dedin bana. Dokunma, sevgilim deme dedin bana. Yıkıldım, enkaza döndüm. Keşke gerçekleri bilseydin, kırgınım sana. Çok kırgınım, sana aşığım desem de bunu derken kırgınlıklar içinde söylüyorum çünkü benim katil olduğuma inanman beni dehşete düşürdü. Ailem bile beni dehşete düşürmezdi ama sen düşürdün bal tarçınlı oğlanım.

Senden gelen her şeye razıyım derken, bunu kastetmiyordum. Dökülen yaşlarım ve içime çekip yıldızlara akıttığım dumanım, benim sana olan ağıtımdır.

Gökyüzünün süsü yıldızlar kadar seviyorum seni.

Kapın açıldı ve sonra sen geldin, şu an tam karşıma geçiyorsun hatta. Seni süzüyorum ilk, zayıfladığını görüyorum çünkü tombul yanakların içe çökmüş ve gamzen belirginleşmiş. Yine de sarhoş edecek kadar güzelsin. Kızarmış gözlerinden anlıyorum yanıma gelmeden önce ağladığını ve bunun yüzden beni bu kadar çok beklettiğini. Kesin ben anlamayayım diye bolca yıkadın yüzünü ve kapatıcı sürdün. Birkaç dakika bekledin kendine gelmek için. Ama unuttuğun bir şeyler var ki ben seni çok iyi tanıyorum. Senin aksine.

cinnamon boy - taekook ✓Where stories live. Discover now