🧚‍♂️

38 7 24
                                    

[Yazar]

Jeno, Mark ve sevgilisi Haechan, Jisung ve sevgilisi Chenle ve Renjun hep beraber dönem tatilini değerlendirmek için kamp yapmaya karar vermişlerdi.

Bir karavan kiralamışlar, 3 tane çadır almışdı. Şimdiyse herkes bir işle ilgileniyordu. Chenle ve Renjun ateş yakmak için odun topluyorken Mark ve Jeno çadır kuruyordu. Haechan atıştırmalık bir şeyler ayarlarken Jisung içecekleri hazırlıyordu.

Nihayet kamp ateşi yanmış ve yemek faslı bitmişti sırada marshmallow pişirirken hikaye anlatma kısmı kalmıştı. Haechan elinde paketlerle karavandan çıkıp "Kamp olurda hikaye anlatmadan olur mu? En yaşlımız olarak bu görev Dede Mark'a düşer" dediğinde herkes kahkaha atarken Mark elindeki odunu kaldırıp atarmış gibi yaptı.

"Yaşlı olduğum konusuna katılmasamda en iyisi benim anlatmam çünkü sizin gibi ergenler korku hikayeleri anlatıp gece boyu uyumayacak kesin." Jeno sırıtıp Mark'ı taklit etti.

"Ne o yoksa yine peri masalı mı anlatacaksın bize? Peri, cadı veya iksir gibi saçma şeyler ilgimizi çekmiyor ama gidip çadırınızda prensesçilik falan oynayabilirsiniz."

Mark hemen savunmaya geçti. "Yah! Asıl yaşlı olan sensin! Koskoca dünyada cidden sadece biz mi varız sana göre? Hayır, hayır Lee Jeno! Bu dünya insanlardan ibaret olamayacak kadar güzel bir yer!" Jeno göz devirdi.

Arkadaşı geçen sene bir peri gördüğünü iddia ettiğinden beri peri masallarını okuyor ve gelip bunu Jeno'ya anlatıyordu. Jeno'ysa gözüyle görse inanmayacağı tek şey periler olabilirdi.  O yaratıklar sadece insanların hayal ürünüydü ona göre.

"Off! Ne yaparsan yap Mark Lee!" Mark ve diğerleri heyecanla marshmallowlarını ateşe uzatıp Mark'ın hikaye anlatmasını bekliyordu. Jeno hevesli hevesli Mark'a bakan arkadaşlarına göz devirip o da ateşe uzattı elindeki cubuğu. Mark hikayeye başladığında isteksizce dinlemeye başladı.

"Bu hikaye daha geçenlerde paylaşılmış. Bunu yazan kişi bunun gerçek olduğunu söylese bile Jeno gibi inanmayanlar  yüzünden fazla ilgi görmemiş." Herkes Jeno'ya bakıp kıkırdarken Jeno Mark'ı taklit etti.

"Jono gobo onınmayonlor yozondon eğw! Anlattığın son hikaye olmasını istemiyorsan benimle uğraşmamanı öneririm!" Mark 'aynen' dercesine kafa sallayıp sözüne devam etti.

"Herneyse. Yanlış hatırlamıyorsam karşıdaki ormanda geceleri ağlayan bir peri varmış. Masmavi saçları, bembeyaz teni, orman yeşili gözleriyle her göreni büyülermiş adeta.

Onun gece ağladığını sadece perilere inanmayanlar duyabilirmiş. Onun ağlama sebebi bir insanmış çünkü. Bir insana aşık olmuş. Fakat perilerin en katı kuralı bir insana aşık olmamaktır. En kötüsüyse perilere inanmayan birine aşık olmaktır. Bu zavallı periyse öyle birine aşık olmuş ki kim ne derse desin inanmıyormuş o kişi...

Bu peri en önemli kuralı çiğnediği için en ağır ceza verilmiş ona. Ömür boyu ormanda bağlı kalacakmış. Her güneş doğduğunda ses telleri düğünlenecek güneş battığında tekrar açılacakmış. Bunun nedeni de tek bir kurtuluş yolu olmasıymış. Ağlamasıyla ona inanmayan kişi bir gün kendini bulur ve onu öpersen tüm cezası kalkacakmış. Buna karşılık peri ona borcunu ödeyene kadar hizmet edecek, yanında kalacakmış. Borcunun ödendiğinide sadece o kişi söyleyebilirmiş aksi takdirde hiçbir güç onu ömrü boyu dönülmez bir cezaya çarpıtılmaktan kurtulamazmış."

Dinleyen herkesin gözleri dolarken Jeno kıkırdamıştı. "Hayatımda bu hikayeden daha saçma çok az şey duydum Mark!" Renjun yanında oturan Jeno'nun karnına dirseğini geçirdi. "Gerçekmiş gibi düşünüp ortamı bozmamaya çalışsan keşke!"

Jeno yüzünü buruşturup Renjun'a ters bir bakış atıp çubuğundaki şekerini yedi. "Peri falan umrumda değil. Eğer gerçek olsaydı ve bana aşık olsaydı bile onu öpmezdim.  Sonuçta ben demedim bana aşık ol diye?"  Herkes Jeno'ya onaylamaz şekilde bakarken Chenle'nin hıçkırığıyla tüm gözler ChenJi ikilisine döndü.

Chenle, "Jisung-ah! Ya ben o peri sende Lee Jeno gibi olsaydın? Beni bulur muydun? Bulsan bile cidden böyle düşünür müydün? Acı çekmem senin için sorun olmaz mıydı?" Ağzından bir hıçkırık daha kaçtı. Jisung sevgilisine sardı kollarını.

Jisung, "Chenle! Sana kaç kere kafandan senaryo kurma dedim?! İlk olarak ben perilere inanmıyor değilim. Benim için görmediğim ama herkesin bahsettiği yaratıklar sadece. Ama eğer sen bir peri olsaydın ve ben seni o ormanda bulsaydım seni almadan gitmezdim. Gerekirse yanında yatardım. Göz yaşlarını silerdim şimdi ki gibi! Neden bunları düşünüyorsun ki? Bak sen benimlesin ve mutlusun değil mi? Bizene periden ve aşık olduğu aptaldan?" Herkes yumuş yumuş olan ikiliye bakarken Jeno yine güldü.

"Bir hikaye alt tarafı ne abarttınız ya?! Gerçek değil işte ne diye ağlıyorsunuz? Hem sizene periden?" Mark Jeno'nun ağzına vurdu.

"Sus artık! Dayak yiyeceksin az kaldı! Ne bu peri düşmanlığı anlamadım ki!" Jeno omuz silkip ayağa kalktı.

"Ben yatıyorum daha fazla peri saçmalığı duymak istemiyorum. İyi geceler herkese!" Hep bir ağızdan Jeno'ya iyi geceler diledikten sonra peri masalları anlatmaya devam ettiler.

Bölüm Sonu'🧚‍♂️

Selamlar! İlk bölüm geldi! Çok kontrol edemedim maalesef sürç-i lisan ettiysek affola! Devamı haftaya gelir!

Only fools believe it  [Nomin]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin