Kartlarını Sikeyim Senin

351 45 77
                                    

Park Chanyeol

Okul bahçesinde çocuklarla otururken bir yandan kapıyı gözlüyordum. Baekhyun'un biraz erken gelmesini ve konuşmak için bana zaman vermesini istiyordum. Fakat Baek, çoğu zaman yaptığı çok da erken gelmemişti. Zaten geldiği gibi de oturduğumuz banklara hiç bakmadan okul binasına girmişti.

Oflayarak ayağa kalktım ve koşar adım binaya girip sınıfa doğru ilerledim. Baekhyun sınıfa girmeden biraz önce onu durdurmuştum. Ellerimi omuzlarına yerleştirdim.

"Neden yanımıza gelmiyorsun?"

Temas istemiyormuş gibi ellerinin tersiyle kollarıma dokundu ve bedeninden ayırdı. Boş boş yüzüme bakıyordu.

"Keyfim yok."

"Baek, ben üzgünüm. Dün sana kırıcı şeyler demek istemedim. Ama bu geri zekalılar sürekli arkadaş-"

"Chanyeol, tanrı aşkına, ne istiyorsun ki sen? Arkadaş değil miydik biz? En yakın arkadaş değil miydik? Neden sürekli bu lafa takıldığını anlamıyorum. Ne demeliyim ben sana? Sevgilim mi? Neden? Biz sevgili olmadık ki? Biz hep arkadaştık Chanyeol."

Söylediği şeyler beni susmaya iterken dudaklarımı birbirine bastırdım kısa süreliğine. İster istemez bir adım gerilemiştim. Yerdeki bakışlarımı ona çevirip yavaşça gülümsedim.

"Haklısın. Üzgünüm. Ben saçmalıyorum." gibi şeyler söyledim çünkü kendi düşüncelerimi söylesem Baekhyun daha çok sinirlenip kırılacaktı.

Onun için sadece arkadaştım ve bunu sürekli başıma kakması artık beni de kırıyordu.

"Chanyeol neden böyle yapıyorsun?" Az öncekilere kıyasla çok daha naif, sakin ve sessiz bir şekilde sormuş, bana yaklaşıp ellerini yanaklarıma koymuştu. "Neden gözlerin böyle kırık ve hüzünlü bakıyor?"

Ellerini yüzümden çekip arkamı döndüm. Biraz daha kalırsam gözlerimin dolduğunu bile görebilirdi.

"Görüşürüz." dedim.

Birkaç adım attım ama sesiyle beni durdurdu.

"Sen," dedi. "Benden hoşlanıyor musun?"

Ona döndüm, gözlerine baktım, bir süre ne diyeceğimi bilemedim. Birkaç adımla yanına gidip kısık sesle konuştum.

"Yalnız hissediyorum diye benimle yatıyorsun ama senden hoşlanıyorsam ne yapacaksın? Sevgili mi olacaksın benimle?"

Derin bir nefes verdi. "Ne yaparsam yapayım ben mi suçlu olacağım? Sana aşık değilsem ben mi suçlu olacağım Chanyeol?"

"Ben herhangi bir konuda seni suçlayamayacak kadar çok değer veriyorum sana, Baekhyun. Sen bana ne kadar değer veriyorsun?"

"Seni kaybetmeye göze alamayacak kadar."

"Yani?" dedim. "Hoşlanıyor musun benden?"

Ne diyeceğini bilemez gibi başını geriye attı ve ofladı. Tekrar gözlerime baktı. "Ben şu an sana aşığım diyemem Chanyeol... Ama gerçekten etkiliyorsun beni. Sadece duygularımdan emin olmak ve ikimizin arasını bozmamak istiyorum."

"Eğer etkileniyorsan neden arkadaşız deyip duruyorsun?!" Kendime hakim olamayıp bağırdığımda koridordaki birkaç kişi bize döndü.

"Çünkü ne diyeceğimi bilmiyorum!" diye bağırarak karşılık verdi Baekhyun. "Neyiz biz? Junmyeon'un dediği gibi sadece cinselliğe bağlı bir ilişki mi yaşıyoruz? Olmak istediğin bu mu? Benimle arkadaş olmak bundan daha mı kötü? Yoksa daha mı ciddiyiz? Flört mü ediyoruz? Sevgiliyiz ama haberim mi yok?!"

"Evet, sevgilisiniz. Bunu siz hariç herkes biliyor." Bizimkiler sınıfa doğru gelirken Jongdae böyle söylemişti. Her zamanki gibi yersiz bir şaka yapmıştı ve Baekhyun zaten sinirli olduğu için hiç düşünmeden Jongdae'ye sert bir yumruk attı.

"Siz de sesinizi kesin artık!" Baekhyun özellikle Jongdae ve Junmyeon'a öfkeli bakışlarını gönderdi. "Aptal şakalarınızdan bıktım!" Ardından bileğimi tuttu ve "Sonra konuşalım," dedi sessizce. Bakışlarını yere çevirdi. "Şu an çon kırıcı oluyorum. Sonra konuşalım."

Tamam, dercesine başımı salladım. Baekhyun da sınıfa girmek yerine çıkışa doğru yöneldi. O yanımızdan gider gitmez Jongdae'ye döndüm. "Çok acıdı mı?"

"Acımadı da neden bu kadar sinirli?"

"Konuşmanın en stresli yerinde geldiniz de o yüzden." dedim göz devirmeden önce. "Biraz daha ortada görünmeseydiniz çocuk yola gelecekti."

Jongdae hiçbir şeyi umursamaz gibi omuzlarını silkti ve çantasının önündeki küçük kısımdan tarot kartlarını çıkardı. "Ay kanka boş ver. Gel, ben sana bir tarot bakayım."

Junmyeon, bundan adam olmaz der gibi baktıktan sonra Jongdae'nin kafasına vurdu.  "Kartlarını sikeyim senin."

İnsanlık Öldü Mü? •chanbaek•Où les histoires vivent. Découvrez maintenant