Güneş yerden kalktı ve hepimiz koltuklara geçtik. Saat akşam saatiydi ve çocukların yatma vakti gelmişti.
-"Çocuklar hadi bakalım, yataklara.." dedim.
-"Off anne ya bir gün de geç yatsak ne olur?" dedi Gece üzülerek.
-"Sadece haftasonları güzel kızım.. Hadi annenizi üzmeyin." dedi Onur.
-"Tamam." dedi Güneş ve ardından odalarına gittiler.
Bende Onurların yanından kalkıp yatak odamıza gittim. Biraz karnım ağrıyordu. Sanırım hasta olucaktım bende bilerek komidinin oraya gittim ve ağrı kesici aramaya başladım. Onur'un telefonu komidinin üstündeydi, sonra telefona gelen bildirim dikkatimi çekti. Telefonu aldım. Şifre istiyordu. Tabii ki de şifreyi biliyordum.
Şifre mahşerin 4 atlısıydı...
Hemen girdim ve mesaja baktım. Şaşkınlıkla kaşlarımı çattım. Mesaj 'Hazal' diye kayıtlı bir numaradandı. Sinirlendiğimi hissettim. Konuşmaları açıp hemen baktım.
-Onur merhaba!
-Pardon kimsiniz?-Onur beni tanımadın mı? Ben Hazal.
-Şimdi hatırladım.
-Nasılsın?
- İyiyim sen nasılsın? Uzun zamandır görüşmüyoruz.
-Evet! Yakın zamanda buluşalım mı?
-Olur.
Sinirle gözlerimi son mesaja çevirdim.
-Tamam saat 11.00 de yarın bu konumda buluşalım.
Mesajın altındada yer yazıyordu. Onur bana sormadan nasıl buluşabilir bu kızla? Tamam asla arkadaşlarına karışmam ama Hazal'ı en son gördüğümde gözleri hep Onur'un üstündeydi.
Sinirle ve sıkıntıyla ofladım. Gözlerim dolmuştu. Telefonu komidine bıraktım ve öylece yatağa oturup Onur'u beklemeye başladım. Gelince konuşacaklarımız vardı çünkü.
Bir kaç dakika sonra şükür odaya geldi. Delirmiş bir şekilde ayağa kalktım. O kapıyı kapatırken bende ona doğru yürüyordum.
-"Kapıyı kilitle Onur." dedim titreyen sesimle.
O bana şaşırmış bir şekilde bakarken ben ona gözlerim dolu bir şekilde bakıyordum.
-"İyi misin güzelim?"
-"Sana kapıyı kilitle dedim Onur. Konuşmamız gereken konular var."
Arkasını döndü ve odanın kapısını kilitledi. Bana döndü.
-"Güzelim artık söyler misin? Ne oldu?"
-"Hazal ile buluşucaksın değil mi?" dedim sert bir sesle.
O an derin bir nefes aldı ve söze girdi.
-"AA evet ben sana onu söylemeyi unuttum da sen bunu nasıl öğrendin?"
-"Onur bana neden haber vermiyorsun?" dedim sesimi yükselterek.
O da kaşlarını çattı.
-"Zeynep her konuşacağım kişinin hesabını sana vermek zorunda değilim. Sen benden izinsiz telefonuma mı baktın?" dedi sinirlenerek.
-"Onur ben senin Hazal ile bana haber vermeden buluşacağına kızıyorum, o kızın niyetini gördüm lise zamanlarında."
-"Zeynep artık saçmalamayı bırak ve sen hangi yüzle benim telefonuma bakıyorsun?"
