16.bölüm yeniden başlıyoruz

2.7K 74 123
                                    

Evet her şeye yeniden başlıyoruz...
Yıllar sonra tekrar, geçmişteki gerçeklerle yüzleştik.

Ama bu sefer her şey daha kötüye gidebilirdi...

O günden sonra korumasız hiç bir yere dahi gidemiyordum... Çocuklar ise okula servisle değil özel araçla gidiyordu. Bu durum benim sinirimi aşırı bozuyordu. Her akşam Onur eve geldiğinde bu konuyla ilgili tartışıyorduk.

Yine her zaman ki gibi sıkıcı bir günün akşamı odada Onur ileydik.

-"Güzelim?"dedi

cevap vermedim. Ona kızgındım. Tamam belki bizi korumak istiyor ama bu böyle hep devam mı edicekti?

ben cevap vermeyince Onur yanıma gelip yatağa oturdu.

-"Güzelim? Bir sorun mu var?" diye mırıldandı yüzüme bakarak.

Ben ise onun yüzüne bakmıyordum tabii ki.

-"Var.." diye fısıldadım sinirle.

-"Ne oldu?" dedi Onur korkuyla.

O an sinirle gözüm dönmüş bir şekilde ayağa kalktım.

-"Sence ne olabilir Onur?! Sence ne olabilir?! Biz böyle hep esir hayatı mı yaşayacağız sonsuza kadar..." dedim Onur'a doğru.

Evde Gece ve Güneş olduğu için yüksek sesle konuşmuyorduk. Onlarda etkilenebilirdi. Zaten şuan ki durum onları korkutuyor. Daha da korkmalarına izin veremeyiz...

-"Zeynep bebeğim... bak bunu kaç kere konuştuk... daha ne kadar açıklayacağım bunu sana? Dedim ya bir sürelik böyle olması gerekiyor. Sana söz her şeyi düzelteceğim..."

Derin bir nefes alıp söze girdim:

-"Kendine çok yükleniyorsun farkında değil misin?" dedim gözlerim dolu bir şekilde.

-"Farkındayım... Ama bir sürelik dediğim gibi böyle..."

-"Sen var ya çok bencil bir adamsın..." dedim o an ki sinirle.

-"Ne?" dedi kaşları çatık bir şekilde.

-"Evet.. Sen bencilin tekisin... kendini umursamayan... bencil bir adamın tekisin.."

yutkundu...

-"Evet doğru... ama bunu senin için, çocuklarımız için, ailemiz için yapıyorum farkında değil misin?"

-"Farkındayım..." diye fısıldadım.

Sonra onu ittim.

-"Delisin sen biliyorsun değil mi?"

-"Her şeyi sanki kendin başarabilecekmiş gibi... Kendini ortaya koyuyorsun sen?" diye devam ettim.

bir yandan onu itmiye devam ediyordum.

-Zeyno bir sey diyeceğimde, karşında kocaman adam var sen onu cidden itebildiğini mi düşünüyorsun? :D

iç sesin geldiği zamanın içine tüküreyim...

-İç ses geldiğin zamanın içine tüküreyim senin ben başka bir şey demiyorum..

-"Ne yapıyorsun Zeynep?" dedi Onur sakince.

Hatta ve hatta.. gülümsüyordu.
Durdum ve yutkundum...

O an ciddi anlamda utandığımı hissettim...

Ve gidip bir çocuk gibi yatağa koşup yorganın altına saklandım...

Onur'un arkadan güldüğünü duydum...

Neden böyle yaptığıma dair hiç bir fikrim yok açıkcası...

Sırtımda ellerini hissettim. Bana doğru yaklaştı...

-"Bekle yanına geliyorum..." diye fısıldadı.

Ondan sonra üstünü değiştirmeye başladı, tabii ben hala yorganın altındayım. Bir kaç dakika sonra Onur da benim yanıma gelip yorganın altına girdi ve bana gülümsedi.

Kıpkırmızı olduğumu hissediyordum.

Onur beni belimden tuttu ve kendine çekti. Kokusu başımı döndürüyordu.

-"Neden bu kadar utandın?" diye mırıldandı.

Bir süredir bu kadar yakın olmamıştık açıkçası. Çünkü zaten o olaydan sonra Onurla hep akşam tartışırdık.

-"Bilmiyorum.." diye fısıldadım.

O utançla gözlerimi kapattım. O sırada o da üstüme çıktı.

-"Ne yapıyorsun Onur?" diye mırıldandım.

Gözlerim ise hala kapalıydı.

-"Öpücük almadan bu gece asla uyumam, malum karıcım kaç gecedir kavgalı yatıyoruz değil mi?"  dedikten sonra dudaklarını dudaklarıma değdirdi.

Özlemişim...

Bende kollarımı onun boynuna doladım.

Ayrıldıktan sonra ona baktım. Ela gözlerini dikmiş bakıyordu...

-"Ne oldu?" diye mırıldandı.

-"Özlemişim..." dedim içten bir gülümsemeyle.

-"Bende.."dedi o da içten bir gülümsemeyle.

Birbirimize gözlerimizi dikmiş bakıyorduk. O gözlerini benim gözlerimden ayırmıyordu, bende gözlerimi onun gözlerinden ayırmıyordum..

Ama artık iyice uykum gelmeye başlamıştı. Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlıyordu, ama ben uyumamak için direniyordum. Onur ise hala bana bakıyordu.

-"Daha ne kadar böyle duracağız?" dedim mayışmış sesimle.

-"Ben sabaha kadar dururum açıkcası.."

Kaşlarımı çattım.

-"Senin böyle sırtın ağrımaz mı?" dedim.

-"Eğer konu sensen sıkıntı yok.."

O an sinirle onu yanıma ittim ve üstüne çıktım.

-"Yorma kendini.." diye mırıldandım.

-"Ne oldu? Uykun kaçtı sanırım?"

O an durdum ve Onur'un üstünden indim.

-"Yok kaçmadı, iyi geceler." dedim ve doğrulup yanağından öptüm.

-"İyi geceler güzelim.." dedi ve o da doğrulup yanağımdan öptü.

Gözlerimi kapattım. Uzun zamandır bu kadar iyi hissetmemiştim. O kadar iyiydim ki şuan... Keşke bu hep devam etse ama maalesef, her şeyin bir sonu vardır...

______________________________________

merhabaa
uzun süre sonra tekrar görüşebildik... jdjdkkfkf

biliyorum bölüm kısa olduu

umarım beğenirsiniz ama ben pek beğenmedim açıkcası...

oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum sonra görüşmek üzere kendinize iyi bakın hoşçakalın

Karantina Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin