Ambivalans | taekook +18

1.2

Biliyorum ballarım uzun zamandır yoktum, ve üzerine hikayeyi yayımdan kaldırdım. Ama daha sonra bir sürü kişi Savior hakkında güzel yorumlar yaptı ve ben de tekrar dönmek istedim.

Sormak istediğiniz sorular, önerileriniz, merak ettikleriniz varsa mesaj atarak sorabilirsiniz.
İnstagram : kelebekmezearligi

Jeon Jungkook

Şakaklarına şiirler okusam alnından dökülür heceleri, kaburgalarını kırsam kalbinden dökülür kemikleri, seni yaksam, önce bana sıçrar yangının alevleri.

Hayat acımasız. Ama sadece bana değil ya. Herkese acımasız. Tahminimce.

Ben hayatımda hep istenmeyen kişi oldum, sevilmedim. Ama o, o bana sevgiyi öğretmişti, hem sevmeyi hem nefreti. Ben onu severken aynı zamanda ondan nefret ettim. Ambivalans dedikleri bu olsa gerek.

Uçurumun başında öylece dikiliyordum. Esen rüzgar saçlarımı uçuşturuyor, üzerindeki hırkaya rağmen beni üşütüyordu. Dün gece koşmuştum, nereye olduğunu bilmeden, neden olduğunu bilmeden öylece koşmuştum. Şuan buradaydım, uçurumun kenarında.

Hayat uçuruma benzer. Bir söz, bir davranış, bir bakış belki de bu uçurumdan düşmenize sebep olur.

"Acıyor Taehyung, senin yüzünden."

Elimi kalbime götürüp bastırdım. Göz yaşlarım hiç durmamış, gözlerimin altı mosmor olmuştu. Elimin düştüğünü hissettim. Kolum yanımda öylece boşlukta sallanırken kafamı kaldırıp yeni yeni doğmaya başlayan güneş ışıklarına baktım. Bir ayağımı ileriye uzatıp boşlukta saklanmasını sağladım.

"Söz vermiştiniz bayım, yıldızlar kadar sevecektiniz beni."

Past

"Bak Jungkook yıldız kayıyor gel dilek tutalım."

Beni elimden tutup yattığımız yerde dikleştirdi. Ellerimizi sıkıca birbirine kenetleyip gözlerini kapattı. Onun bu haline sessizce kıkırdayıp ona uydum ve gözlerimi kapattım. İçimden onunla ilgili bir dilek tuttum.

Her zaman yanımda ol.

Dileğimi tuttuğumda gözlerimi açtım. O çoktan gözlerini açmış yüzümü keyifle seyrediyordu. Başını hafifçe sola yatırmış, dudaklarını bükmüş, masum ve tatlıca. Gülümseyip kafamı onun yaptığı gibi hafifçe yatırdım ve yüzünü izlemeye başladım.

"Seni yıldızlar kadar seveceğim Jungkook. Söz."

Elimin tekini elinden kurtarıp yanağına götürdüm. Okşayıp dudaklarımı ona yaklaştırdım ve özlemle birleştirdim.

End

Bağırmaya başladım boşluğa, içimdeki her şeyi kusmak ister gibi. Bir adım geri çekilip daha fazla ayakta duramayan bedenimi yere bıraktım. Yerde öylece uzanırken mavi bulutları izledim. Göz yaşlarım şakaklarımdan süzülürken yerimden kalktım ve uçuruma tekrar ilerledim. Yüzüğümün olduğu elimi kalbime götürüp bastırdım ve gözlerimi kapattım.

Aklımdam geçen onca düşünce, onca ses, onca anıyı geride bırakmak için ileriye doğru bir adım attım. Arkamdan gelen sesle gözlerimi açıp arkama bakacakken ayaklarımın kaymasıyla kendimi birinin elini tutarken kayalıklarda sallanırken buldum. Kafamı kaldırıp beni tutan ele baktığımda tanıdığım yüzü gördüm.