YABANCI

- 10 -

Günaydın Melis. " diyerek yanımdan gelen sese başımı çevirmiştim ve yüzümü otomatik bir gülümseme ele geçirmişti.

" Günaydın Asel. "

" Bugün bizim ilk iki dersimi boşmuş sizinki? " İlk iki dersimiz matematikti ve sanırım seminer olacağı için bizim dersimiz de boş olacaktı ama emin değildim.

" Seminer varmış galiba evet bizim matematikçimiz de derse gelemeyebilirim gibi bir şey söylemişti ama emin değilim. Ders boş olursa kantine gelirim büyük ihtimalle. "

" Anladım. O zaman konuşabiliriz daha doğrusu anlatmak istediklerimi analtabilirim cesaretimi toplarsam. Çatıya çıkmaya ne dersin? "

" Olur. Sen çık ben on dakika içinde gelirsem gelirim eğer gelmezsem de matematikçi var demektir zaten. Gelmezsem boşuna bekleme yani. "

" Tamam. Orada bekliyor olucam. Umarım dersin boştur Melis. "

" Umarım. " Hızlıca ders zilinin de çalmasıyla birlikte sınıfa geçmiş ve dersin boş olduğunu öğrendiğim an mutlulukla sınıftan çıkmıştım. Asel ve kendime çatıda içmek için kutu kola aldıktan sonra kantinden çıkarken arkamdan bana Doğukan'ın seslenmesyle olduğum yerde arkamı dönmüştüm.

'' Nereye gidiyorsun? Kola bana mı? Sen gelmeden ben gelmiş oldum. '' Doğukan'a gülüp kutu kolaları arkama sakladım.

'' Biri benim evet ama diğeri senin değil. İstersen sana da alabilirim. ''

'' Yok gerek yok da kimin o zaman? ''

'' Asel'in. Biraz sohbet edicez de. şimdi gidiyorum beni bekliyordur. Sonra konuşalım. '' Doğukan daha tek kelime etmeden arkamı dönüp hızlı adımlarla, Asel dersimin dolu olduğunu sanıp çatıdan ayrılmadan yanına vardım.

'' Ben geldim. '' Elimdeki kutu kolalardan birini Asel'e uzatmıştım. İlk başta kabul etmek istemese de eline tutuşturup yanına oturmuş ve kolamdan bir yudum almıştım.

'' Cesaretimi toplarsam anlatıcam demiştin. Yirmi dakikası geçti ama teneffüsü de sayarsak bir saatten fazla vaktimiz var. İstediğin zaman anlatmaya başlayabilirsin. '' dediğim anda Asel konuşmaya daha doğru terimlerle hayatında ilk defa birine içini dökmeye başlamış gibi konuşmaya başlamıştı. Ben ise onu dinleyip anlayabileceğim en iyi şekilde dinlemiştim.

'' Nereden başlasam bilmiyorum ama merak ettiğin konudan yani Doğukan'ı sevmemin kaybettiğim kişi ile ne ilgisi olduğunun hikayesinden başlıyorum. Kaybettiğim kişi abim. Üç yıl önce kaybettim onu. Arkadaşları ile girdiği bir motorsiklet yarışında. Hızını alamayıp bir kamyonun altında kalınca da anlayacağın o gece son gecesi oldu. ''

Asel daha anlatacaklarının başını anlatmıştı ama ben şimdikten üzülmüştüm. Ben de babamı motorsiklet değil ama bir araba kazasında kaybetmiştim. O yüzden sanırım bilmiyorum ama Asel'in dinlediğim bu hikayesinden sonra aynaya bakıyormuş da kendimi görmüşüm gibi hissettim. Tek farkı kendini suçlamıyordu o tam tersine herkesin bana söylediği gibi yapmamı istediği gibi abisini suçluyordu. Ama zaten benim gibi kendini suçlamasına sebebiyet verecek bir hikaye değildi onunki. Apaçık ortadaydı abisinin suçlu olduğu.

'' Ben ona en az yüz belki de bin kez bu yarış işini bırakmasını anne babamla birlikte söyledim. Ama dinlemedi işte hep başının dikine giderdi. Doğukan'a olan sevgimin nedeni de abim işte. Abim bana bir gün içmiş eve sarhoş geldiğinde bir cümle kurmuştu. Bilirsin içenler sarhoş olunca dürüstleşir diye abim de dürüstleşti ve dünyanın en haklı cümlesini kurdu sanki bana. Bana bir gün bir şey olursa dedi önce sonra uyuklayarak yatağına uzandı ve elimi tuttu tekrar söyledi bana bir gün bir şey olursa dedi benim gibi birini bul dedi. Sevgili değil, aşık olacağın birini değil abi sevgisi gösterecek birini bul dedi. Bana benzeyen biri dedi. Abim öldükten sonra düşündüm bu cümlelerini. Abi sevgisi ne ki dedim kendime ama kendim bulamadan abim cevapladı bu sorumu. Öleceğini biliyormuş gibi her gün günlük gibi bana defter yazmış. Her sayfada cümlelere Bir gün ben ölürsem... diye başlamış. Aklımı karıştıran tüm soruları içimi okumuş gibi tek tek cevaplamış o deftere. Okudum hepsini bir bir ve abi sevgisi neymiş anladım. Abi sevgisi her şeymiş Melis. Abimin bana benim gibi abi sevgisi gösterecek birini bul derken de Doğukan'ı yani onda olan özellikleri vurgulamış sanki bana. Ben takıntılı değilim Melis ben abimin peşindeyim daha doğrusu onun bana gösterip çizdiği doğru yoldayım ve bunu değiştirmeyi denedim birçok kez ama hep bu yolun sonunda o var işte. Doğukan, abimin bana abi sevgisi derken bahsettiği her şey gibi. Daha ben söylemeden kafamın içinde karışan soruları yanıtlıyor, tek cümlesi bile huzur veriyor bazen her abinin kardeşini sinir ettiği ama sonrasında sarılıp kalbinde yumuşak bir his bıraktığı gibi cümleler kuruyor. Motorsiklet kullanmayı planlıyor ve ben onu kurtarmak istiyorum. Sonu aynı olmasın istiyorum. ''