Bölüm 6

10.7K 688 305
                                    

Genç komutan çatıya inen askeri helikopterden sedyeye alınırken teni neredeyse bir ölü gibi beyazlamıştı. Üzerindeki kanlı üniformasıyla birlikte acil bir şekilde ameliyata doğru ilerletilirken koridorda kanlar içinde yatan kadın askeri gören herkes gözü yaşlı ama gururla bakıyorlardı Selda'nın arkasından.

Hak ediyordu tabi gurur duyulmayı. Ama hal ettiği bu şekilde bir yaralanma bile değildi. İhanete uğrayarak değil de tim arkadaşını korurken ölmeyi yeğlerdi genç kadın.

Hızlı bir şekilde hemşireler üzerindeki kıyafetleri çıkararak ameliyat kıyafetlerini giydirmişler ve ameliyata almışları. İlk olarak omzundaki ihanetinin izi olan kurşunun çıkarılma için çalışmaya başladılar.

Timin diğer üyeleri ise albayın emriyle maalesef ki ilk önce askeriyeye geçmek zorunda kalmışlardı. Albay önce görev raporu alıp Emre ile ilgili de bilgi aldıktan sonra anında üstleri arayarak bilgilendirmişti.

Emre kısa bir süredir görevlere çıktığı için fark edememişlerdi. Kendisini de oldukça iyi sakladığından dolayı kimse itlerle olan bağlantılarını bulamamıştı. Bu yüzden hem istihbaratla hem de savcılıkla ortak görev yürütmeye karar verdiler. Sonuçta bir hain vardı ve en iyi, en kıymetli askerlerinden birisini vurmuşlardı. Kesinlikle cezasız bırakılmayacak askerlerinin kanı yerde kalmayacaktı.

Tim askeriyede biten işleriyle anında hastaneye koşarken nefes nefese gelmişlerdi ameliyat kapısının önüne. Üzerlerini bile değiştiremedikleri için Ferit'in ve Hasan'ın üzerinde hala Selda'nın kanı vardı. Komutanlarını hastaneye sağ yetiştirmek için üstün bir başarıya girmişlerdi. Şimdi ise onun sağ çıkması ve uyanması için ellerinden sadece dua etmek geliyordu.

Hepsi ameliyat kapısının önünde gözleri dolu ve ne yapacaklarını bilmez bir şekilde beklerken o katta olan bazı insanlar hem teselli amaçlı hem de saatlerdir içerdeki askeri bekleyen bu yiğitlerin aç olmalarından dolayı yiyecek birkaç bir şey getirmişler. Az da olsa konuşabilmişler ama askerlerin komutanlarından bahsediş şekillerinden dolayı gözü yaşlı ayrılmışlardı oradan.

Koridora koşarak giren iki kişi timin dikkatini çekerken Ferit gördüğü insanlarla sıkı bir şekilde gözlerini yummuştu. Şimdi neyi nasıl açıklayacaktı?

İkili koşar adımlarla timin yanına geldiğinde Çiğdem kısa bir an ameliyat kapısına göz attı.

"Selda nerede?"

Kızın kısık çıkan sesiyle Deniz'de merakla time bakarken neden yanlarında Emre olmadığı için onun da ameliyatta olduğunu düşünüyordu. Albay onları buraya gönderirken sadece Selda'nın desteğinize ihtiyacı var demişti ama arkadaşları ortalıkta yoktu.

Ferit üzerindeki kanlı üniformayla ayaklanırken dolu gözlerini yerde tutarak zar zor ayakta kalmayı başardı.

"Deniz," kimseden çıt ses çıkmazken Deniz ve Çiğdem sabırla karşısındaki adamın konuşmasını bekliyordu. İkisi de Selda'nın yaralanmadığından o kadar eminlerdi ki Ferit'in bir anda "Yaralandı, ameliyatta şimdi." Dediğinde hala boş boş karşılarında dolu gözlerle yere bakan adama bakmıştı.

"Ne yaralanması, Selda... Ameliyat... Albay dedi ki... Selda'nın size ihtiyacı var."

Çiğdem ne dediğini bilmez bir şekilde konuşurken Deniz birkaç adım geriye atarak kafasını iki yana salladı.

"Olamaz, yaralı olamaz. Ameliyata alınacak kadar da kötü olamaz değil mi?"

Deniz güzel bir şey duymak için timin ağzına bakarken Hasan'ın dudaklarından dökülen kelimelerle daha da yıkılmışlardı.

YÜREK KARASI (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin