İLK

1.8K 78 4
                                    

Seyran hiç düşünmeden kocasının dudaklarına yapıştı. Ferit'te karşılık veriyordu. Hızla kapıyı kapatım karısını kapıya yasladı. Elleri çoktan beline dolanmıştı bile. Kıcağına alıp öpmeye devam etti.

Seyran: Seni çok seviyorum. Çok.

Ferit bu sözlerin üzerine korkmadan devam etti hasret çektiği dudakları öpmeye.

Kucağından indirip kalçalarını kavradı kadının. Seyran ise kocasının düğmelerine yöneldi. Artık hiçbir şey düşünmek, şüpheye düşmek istemiyordu. Sadece kocasını istiyordu.
Düğmeleri yavaş yavaş açıp kocasının omuzlarından sıyırdı.

Ferit karısına bakıp ne kadar hazır oldğunu anlamaya çalıştı. Bu sırada Seyran çoktan kocasının boynun öpmeye başlamıştı.

Ferit: S-Seyran...

Seyran: İstiyorum, hazırım.

Ferit bu cümleyle tamamen ipleri koparıp karısının elbisesiniz iplerini düşürdü. Boynunu, göğsünün açıkta kalan kısımlarını öpüyordu.

Yatağa götürüp üzerindeki elbiseyi çıkardı. Karşısındaydı... Her şeyiyle. Üzerine uzanıp ellerini başının üzerine koydu. Boynunu öpüyordu. Diğer eliyle de kalçasını okşuyordu.

Ferit: Çok güzelsin...

Hırıltı konuşuyordu genç adam. Nefesi yetmiyordu konuşmaya.

Üzerinden kalkıp sütyeninin kopçesini açtı. Bir köşeye fırlatıp göğüslerini öptü. Aşkla, tutkuyla. Eğer şu an Seyran istemediğini söylerse kendini nasıl durduracaktı emin değildi.

Seyran'dan ufak bir inleme çıktı.

Seyran: Aahh... Ferit.

Ferit: Adımı bu kadar güzel söylemen daha da delirtiyor beni. Diliyle karısının dili dans ediyordu adeta. Elleri asla rahat durmuyor karısının kasıklarında dolanıyordu. Hissettiği ıslaklık ile daha da gerilmişti. Üzerinden kalkıp buğulu gözlerle karısını izledi. Her yerini, her yerini ezberlemek istiyordu.

hızla pantolonunu çıkarıp yaklaştı karısına.

Dakikalardır sevişiyorlardı ve artık zamanı gelmişti.

Ferit: Ha-hazır mısın?

Seyran: Hı hı.

Ferit aldığı onayla beraber Seyranla beraber kendinden geçmişti işte.

Sarmaş dolaş yatakta yatıyorlardı. Ferit parmaklarıyla karısının belini okşuyor, sürekli saçlarını, alnını öpüyordu.

Seyran ise az önce yaşadıkları şeyi düşündükçe utançtan yanakları al al olmuş asla kocasının yüzüne bakamıyordu. Sadece göğsüne yatmış yorgunluktan nefes nefes kalmıştı. Saçlarının bir kısmı kocasının sakallarına takılmış bir kısmı kendi yüzünde diğerleri de kocasının terli göğsünde serpiliydi.

Bir kaç dakikanın ardından Ferit bir ağrı kesici alıp karısına verdi. Yusuf'u odalarına kadar sokup karısıyla birlikte olup olmadıklarını sorguladığını düşünüyordu hep. Nasıl böyle bir şey yapardı. Nasıl karısına değilde ona inanırdı.

Ferit: Bunu iç, geçirir ağrını hemen. Sonra da duşa sokarım seni, rahatlarsın. 

Uzanıp karısını öptü. Yüzüne bakacak yüzü yoktu. Pişmanlık ve tarifsiz bir acı çekiyordu. Bu kadar mı aşağılık bir herifsin dedi kendi kendine. İkiside birbirlerinden utanıyordu ama çok farklı sebeplerden.

Antep'te Başlayan AşkWhere stories live. Discover now