BENİMLE EVLENİR MİSİN?

1.4K 77 7
                                    

Seyran şaşkınlıkla kocasının göğsünden doğrulup Ferit'e baktı.

Seyran: Ne? Sen ciddi misin Ferit.

Ferit: Evet, ben konuştum okulla. Ek kontenjan durumu varmış. Bu Cuma sonmuş başvurular için. Senin puanını, sıralamanı söyledim. Atıldı adam resmen. İlla bizim okula tercih yapsın dedi. Bende evrakları falan ayarlattım, yarın sadece bir kaç imza kaldı. Haftaya de okula gidiyors-

Ferit cümlesini bitiremeden genç kadın dudaklarına yapıştı. Çok özlemişti kaç gündür. Ağrısı olduğu için mecburen uzak kalmışlardı birbirlerinden.

Adamın üzerine çıkıp aşk ve şehvetle devam etti öpmeye. Ferit çoktan kollarını kadının beline dolamıştı bile.

Yavaşça ayağa kalkıp karısının tişörtünü sıyırdı üzerinden. Parmakları sırtına gitti. Tüy gibi okşuyordu. Pantolonunun düğmelerini bulup bir çırpıda yere fırlattı. Yine karşısındaydı işte sevdiği kadın. Her şeyiyle, gizli saklı kalan bir şey yoktu.

Ferit: Günaydın sevgilim...

Seyran: Günaydın. Saat kaç?

Ferit: Dokuz buçuk.

Seyran hızla yerinden fırladı. Üzerinde sadece iç çamaşırları vardı ve bunu unutmuştu.

Seyran: Kahvaltıya geç kaldık! Ferit niye uyandırmıyorsun beni?!

Ferit ise karısının dediklerinden bir kelime bile anlamamıştı çünkü karşısındaki manzara beynini uyuşturmuştu adeta.

Seyran kocasının bu bakışlarını anlamayıp kendi üzerine baktığında gözleri fal taşı gibi açıldı. Kaçmadı ama bu sefer.

Seyran: Feriiit.

Yüzü kızarmıştı. Hatta galiba vücudu komple kızarmıştı. Hızla çarşafı üzerine alıp kıyafet bölümüne geçti.

Seyran: Ya bakmasana öyle.

Ferit karısını takip ediyor sürekli temas halinde olmak için büyük savaş veriyordu.

Ferit: Nasıl bakmayım? Yiyecek gibi mi?

Seyran: E-evet.

Ferit: Eh ama sanki biz dün onu yaptık biraz?

Seyran daha ne kadar utanabilirdi bilmiyordu. Eline geçirdiği hırkayı kocasının kafasına vurup;

Seyran: Yallah hadi, yallah.

Ferit hem kahkaha atıyor hemde peşinden ayrılmıyordu. Banyoya kadar girmiş elini Seyran'ın üzerinde olan çarşafa uzatmıştı.

Ferit: Ben çıkardım ben giydiriyim o zaman üzerini.

Ferit: Son bir tekrar daha yapalım.

Seyran: Tamam hadi hazırım.

Ferit: Üzgünsün, moralin bozuk, asla hayattan keyif almıyorsun okey?

Seyran: He heye ay yani okey tamam.

Ferit kahkaha atıp sıkıca sarıldı karısına.

Ferit: Sen neden hiç antep şivesiyle konuşmuyorsun?

Seyran: Bilmem. Babam izin vermezdi yani İstanbul türkçesi konuşacaksınız derdi o yüzden galiba.

Ferit söylediği şeyde böyle bir neden aramamıştı. Yanağını öpüp elini tuttu. Yavaş yavaş indiler merdivenden. Hafta sonu olduğu için kahvaltı saat 10'daydı.

Antep'te Başlayan AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin