Bölüm 10: Kırık

37.8K 2.9K 284
                                    

*Evanescence - Going Under*

Çalan telefonunu şüpheyle açan Mirza, bir kaç saniye duraksadı. "Efendim?"

"Çocuk," dedi Mavi Göz telefonun öbür ucundan gülümserken, normal bir gülümseme değildi tabii ki. Tehlike dolu, istediğini elde eden bir adamın gülümsemesiydi, ya da istediğini neredeyse elde eden. "Raporunu vermen için aradım."

Mirza, şaşırarak kaşlarını çattı. "Biraz önce raporumu yollamıştım, efendim." dedi hiçbir şey anlamayarak. Öyleyse, neden patronu şuan onu arıyordu, kontrol etmek için mi?

"Onu biliyorum," dedi adam bir aptalla konuşurmuş gibi, sesi bu sefer daha sert çıkıyordu. "Senin ağzından duymak istiyorum."

"Tamam," diye mırıldandı Mirza, Mavi Göz'ün duyamayacağı bir şekilde ve anlatmaya başladı. "Kız, beni komşusu olarak tanıyor, üst katına taşındım." Oysa Nefes'in bundan haberi yoktu. "Üniversiteli birisi gibi davranıp arkadaşı olmaya çalışacağım."

"Güzel," dedi Mavi Göz. "Ona ailesi hakkında sorular sor."

Genç adamın kaşları çatıldı. "Daha yeni tanışmışken bu çok şüpheli bir durum olmaz mı, efendim? Eğer aradığımız kızsa, zaten babasının ne işler yaptığını biliyordur, tehlikeyi hissedebilir."

"Eminim bir şeyler bulursun," dedi yaşlı adam. "Seni, o göreve boşuna vermedim."

Ve telefon kapandı. Mirza düşünüyordu; Nefes'e ne diyeceğini, daha doğrusu patronuna nasıl hesap vereceğini? Ne de olsa patronuna söylediği hiçbir şeyi gerçekten söylüyor değildi. Bir şeyler uydurması lazımdı ama tutarlı bir şeyler olmalıydı, acemice değil. Ve birde onun üst kata taşınması vardı, Nefes'in buna nasıl bir tepki vereceğini kestiremiyordu. Özellikle de Asya geldikten sonra.

Bu işe düğümleri çözmeye girmişti ama sanki işler daha da sarpa sarıyor gibiydi, ilk zamanlarda olduğundan çok daha fazla karışıktı şimdi her şey.

Bu işten sıyrılmanın bir yolunu bulmalıydı ama bu o kadar da kolay değildi. Ve eğer, bu düğümü çözmek istiyorsa ilk önce Nefes'i, Nefes'in duygularını ve daha da önemlisi kendi duygularını yok saymalıydı. Başka türlü ne Mavi Göz'ün kontrollerinden geçebilir, ne de bu işten paçayı sıyırabilirdi.

Telefonunun tekrar çalmasıyla düşüncelerinden çıktı. Tam zamanı, diye düşündü Mirza. Asya arıyor.

Sıkıntılı bir nefes vererek gelen aramayı yanıtladı ama bunu sesine yansıtmadı. Aksine, sesindeki tını oldukça eğleniyordu. "Kimi aramıştınız, güzel bayan?"

"Im..." diye mırıldandı Asya sahte bir düşünme havasıyla. "Tehlikeli işlere bulaşan sevgilimi aramıştım ama telefonu meşgul çalıyordu, bir bilginiz var mı?"

Mirza, buradaki iğnelemeyi anlamıştı ama yine de güldü. "Güzel sevgilisinin babasına rapor veriyordur belki."

Asya, eğlenceyi bırakarak normale döndü. "Babamla mı konuştun?" diye sordu, kaşlarını çattığını tahmin ediyordu genç adam. "Ne istiyormuş?"

"Boş ver bunları şimdi," dedi Mirza geçiştirerek. Sesi ciddi çıkmaya başlamıştı çünkü Asya'nın bu işlere karışmasını istemiyordu, zaten buraya gelmesiyle ona yeterince sorun çıkartacaktı. "Ne zaman geliyorsun?"

Asya, gözlerini devirdi ve soruyu duymazdan geldi. "Yine mi bana söyleyemezsin? Tehlikeli falan evet biliyorum, blah blah blah. Bakın, ben çocuk değilim, babam bunu anlamıyor ama lütfen, bari sen anla, Mirza." Sonuçta, Asya da babasının kirli işlere bulaştığını biliyordu ama her seferinde bunu ondan saklamaları hoşuna gitmiyordu. Çocuk değilim, diyordu Asya içinden, ben de bir şeyleri bilmeyi hak ediyorum.

Acının İzleri (Ölü Doğanlar Serisi #1)Where stories live. Discover now