Sorumluluk Alma (14)

45 4 0
                                    

Bölüm 14

"Ben de teste katılacağım öyleyse." Sehun'un sesi soğuktu ama sonunda Yoonshin'in isteğini yerine getirmek zorunda kaldı. 

Gergin olan Yoonshin, içtenliğini göstermeden önce bir anlığına tereddüt etti. "Teşekkür-"

Ama Sehun, daha o teşekkürünü dile getiremeden arkasını dönüp çekip gitti.

Klik. Kapı kapandı.

"-ederim."

Ne kadar çok görse de, o göz alıcı sırtı görüş alanından kayboldu. Hayal kırıklığına uğramış haldeyken Yoonshin, diğerinin uzaklaşmasını gözleriyle takip etmeye devam etti. Yaşça büyük adam resepsiyon masasında durdu ve Sekreter Tak'a talimatları vermeye başladı ve Yoonshin, eğer olur da arkasını dönerse diye çömeldi. 

Çömelmiş vaziyetteyken kravatını yerden aldı. Kravatını yeniden bağladı ama ani gelen haksızlığa uğramış duygusu içini kapladı. 'Bundan daha çok nefret ediyorum...' Tam olarak nefret ettiği şey neydi? Bir yerlerde bi' hata falan mı yaptım? Yok, yapmadım. Bana onunla konuşma şansı verdikten sonra nefret etmeye karar verebilirdi." 

Ona bir ay boyunca aldırmayıp da ortağın söylediği o sözlerden sonra, Yoonshin'in beynini allak bullak etmişe benziyordu.

Bu firmaya giriş yolu pek adil yoldan değildi ve herkesin sinir olduğu birileri vardı Yoonshin bu yüzden, Sehun bu sebeplerden rahatsızdı diye düşündü. Her ne kadar Sehun ona yanlış bir şey yapmamış da olsa, Yoonshin de pek Sehun'dan hoşlanmıyordu bu nedenle Yoonshin durumu anlayabilirdi.

Ancak bir aya yakın bir süre kıdemli avukatı yakından izledikten sonra Yoonshin, diğerinden öğreneceği çok şey olduğunu gördü. Sehun hakkında yayılan dedikodular muhtemelen abartıydı çünkü onlara göre, Sehun günlük olarak günah işleyip kendini hazcılık içinde boğuyordu. Sehun aslında bütün gün ofisinde köşesine çekilmiş, işlerini yapıyordu.

Ortak, bütün gün ele avuca sığmaz kalınlıkta belgelere gömülmüştü ve bunun ortasında bir de görüş mektupları¹ ve rapor yazıyordu. Bu da yetmezmiş gibi, dosyanın baş avukatıyla² ve yurtdışından akredite³ avukatlarıyla görüşmek için belirli bir zaman ayırmaya adamıştı ve müşterilerle görüşebilmek için içinden daha fazla zaman içinden sıkıp çıkarıyordu. 

Dahası, her zaman işe tam vaktinde gelip, neredeyse her gün fazla mesai yapıyordu. Dosyada başka ortaklar da varsa, en azından hafta sonu tamamıyla iki gün dinleniyordu.

'Belki de hafta sonları randevulara gidiyordur. Ya da belki uzun mesafe ilişkisi vardır? Sanki Koreli-Amerikan kız arkadaşı var gibi görünüyor.' Yoonshin üstünkörü düşünüverdi sonra kravatını bağlamayı bitirdikten sonra durdu. Tam masasına geri oturacakken, parmağını düğümün arasına sokup aşağıya çekmeye çalışarak Sehun'u taklit etti. Düğümü açmayı Sehun kadar ustalıkla denese de, bu göründüğü kadar kolay değildi. 

Bu sırada, Yoonshin'in tek düşünebildiği, Sehun'un nasıl aynı noktaya temas edebildiğiydi.

"Ee, dokunduysak n'olmuş yani?" Yoonshin hızlıca elini kravatından çekti ve duruşunu düzeltti ama başka bir adamın dokunuşunu kasıtlı olarak hissettiği için kendini biraz utanmış hissetti.

'Muhtemelen doğru düzgün bir kadınla eninde sonunda evlenecek değil mi?' Sehun'un aile kurduğunu hayal edemiyordu. Sehun aşka dünyanın en faydasız şeyiymiş gibi davranır gibi görünüyordu. Bu Yoonshin'i daha da meraklandırdı. Eğer hala buralarda olursa, o zaman düğüne davet edilebilirdi.

Düşünme treni yola devam ederken, neden böyle manasız şeyleri merak ettiğini sorguladı. Yoonshin kahve masasını kaplayan evraklara gözünü dikti. Sadece kağıt yığınlarına bakarak bile başının döndüğünü hissediyordu.

"İlk önce şunlara odaklanalım bakalım." dedi.

Hemen akrilik camını ve zamanlayıcısını masaya sürükledi. Pro bono davasını ertelemeye karar verdi ve koltuğuna yöneldi. Dağ gibi dosyaları hukuk ve ceza davalarına ayırdı ve okumaya soldaki yığından başladı. Müdürü onu değerlendireceğini söyledi bu yüzden Yoonshin olabildiğince yüksek notu almayı düşünüyordu.

* * *

Yoonshin'in boynu bütün gün dosyalara bakmaktan tutulmuştu. Kafasını kaldırıp boynuna masaj yaptı. Kaslarının ne kadar gergin olduğunu hissedebiliyordu. Durumu daha da kötüleştiren şey, göz kapaklarının yavaşça kapanmaya başlamasıydı.

"Ölüyorum gibi hissediyorum." Ofis kapısının penceresinden kahve getirmesini isteyebilecek birinin olup olmadığına baktı ama karanlık mekanı görünce iç çekti. Kontrol ettiğinde saat çoktan sabah 1 olmuştu. 

Hukuk firmasında zaman sabah ve öğlen veya gündüz ve gece olarak ayrılmıyordu. Avukatın işte veya işte olmadığı zamana göre ayrılıyordu. 

Gecenin körüydü ama binada hala aydınlatılmış yerler vardı. Öncekinden sadece birkaç tane daha aydınlatılmamış alan vardı. Yoonshin'in olduğu yedinci kat, firmanın para kaynağı, finansal ve şirketler hukuku ekipleri tarafından kullanılıyordu. Ofislerde de kaçınılmaz olarak daha fazla kıdemli avukat doluydu yani bir davanın zirvesinde olmadıkları sürece, bu kat diğerlerinden daha karanlıktı.

İşinin ikinci gününde Yoonshin, ofisinin konumunun çok yanlış olduğunu fark etti. Direkt Sehun'un karşısında olan yerleşimi, takımdaki diğer kıdemli avukatları sollamış gibi görünüyordu. 

Kıdemli Avukat Mihee Song bu odayı kendisine atamıştı bu yüzden Yoonshin, Sehun'a yakın olabilmesi için kumar oynayıp bu riski almaya karar verdiğini varsaydı. Sehun da bu ayarlamaya bir şey demediğine için Yoonshin bunun da muhtemelen ablasının isteğinin bir parçası olduğunu tahmin etti. Bu yüzden bir süreliğine isteyerek uyum sağlayacaktı.

"Ahh, gerçekten dayanamıyorum." Yoonshin dinlenme odasına gitmek için ayağa kalktı.

Gıcırtı. Kör edici ışık, hafif açık olan kapının ardından ofisin sınırlarından dışarı kaçtı ve karanlığın içinde gözden kayboldu. 

---------------------------------------------------------------------------------------------------------

Ç/N: ♥

¹Genel olarak 'Görüş Mektubu' olarak adlandırılan üçüncü şahıs hukuki görüşü, bir müvekkile hukuki riskler konusunda tavsiyede bulunmak ve hukuki belirsizlikleri çözmek için bir avukat tarafından düzenlenen bir mektuptur.

²Baş Avukatın rolü, belirli bir hukuk alanı için baş uzman avukat olmaktır.

³lisanslı, lisanslı yetkili, yetkili. (sanırım bu işi yapmak için lisans diploması almış kişi) 

 (sanırım bu işi yapmak için lisans diploması almış kişi) 

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
NO MORAL - [NOVEL TÜRKÇE ÇEVİRİ] bxb (BL)Where stories live. Discover now